❄️25.Bölüm❄️

4K 480 189
                                    

Medya: Bölümden Kesitler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Medya: Bölümden Kesitler..💫

❄️

Bölüm perinin_dunyasi 'na ithafen..❤️

Kalbimde ki acı ve aklıma gelen gerçeklerle midemde ki bulantı katlanılmaz bir hâl alırken içeri girdiğimiz an Parsla bakışlarımız kesişti. Kucağında ki Melisa Savaşla içeri girer girmez bize gülücükler atarken bakışlarım onun masumluğunda takılı kaldı.

Pars'ın bakışları beraber oturana kadar savaşla ellerimizdeyken fazla ifadesiz ve tepkisiz davrandığımın farkındaydım. Barış ayağa kalkıp Melisaya doğru eğildiğinde Pars yanağına bir öpücük bıraktı ve onu Barış'ın almasına izin verdi. Barış kucağında Melisa ile yukarı çıkarken bakışlarımı içimde ki korkuları gizleyerek Pars'ın gözlerinin içine korkusuzca çıkarttım.

Pars'ın gerilen yüzü ile ellerini yüzüne götürüp yüzünü ovuştumasıyla bakışlarımı kaçamak bir şekilde Savaşın yüzüne çıkarttığımda bana sakin olmamı ister gibi baktı. Ortamda ki derin sessizlik sanki ben bölmesem hiç bozulmayacakmış gibiyken cesaretimi topladım ve sanki bütün her şeyi çözmüş, bütün her şeyi sindirmiş gibi bir soğuk kanlılıkla konuştum. "Şimdi biyolojik olarak abimmişsin öyle mi?"

Dudaklarımda tiksinç bir tebessüm oluşurken alaya alarak konuştum. "Sadece tek bir şeyi merak ediyorum. Hangi iğrenç anne - babanın çocuğuyum? Hangi ihanetin bir parçasıyım?" Alayla ettiğim her bir sözde, kalbimde ki her bir seste, içimde ki her bir duyguda öyle bir acı vardı ki..

Sessizdim. Sessizliğim böyle bir olayı beklemememden dolayı değildi ama.. Beklerdim. O çocukluktan sağ çıktığımda şaşıyordum ben. Pars sıkıntılı bir nefes aldığında ayağa kalktı ve Savaşla benim yanıma oturdu. İkisinin de ortasında kalırken boşta kalan elimle sinirden etimi yolmaya başladım ve dolan gözlerimi gizlemeye çalıştım. Onlardan o kadar utanıyordum ki..

Pars kızarmış gözleri ile yüzüme bakarken savaşın elini bıraktım ve avuç içlerimi pantolonumun kurmaşına sürdüm. Gözlerimden akan yaşlar yanağımı üşütürken gözlerim ağlıyormuş gibi değildi.. Daha doğrusu yüzümde tiksinç bir ifadeden başka bir şey yoktu.

Pars kucağımda ki elimi avucuna aldığında geri çekilmek istesem de sadece bakışlarımı başka yöne çevirdim. Savaştan bile utanıyordum. Öyle bir anne babanın çocuğu olduğum için Savaştan bile utanıyordum. Onların yaptığı rezil şeyden ben utanıyordum! Bakışlarım ondan boşlukta ve suskunluğum bundandı.. Ben burada bağırıp çağırıp bu rezilliği herkese duyursam ne olacaktı..? Ucu yine bana dokunacaktı.. Hem ne diyebilirim ki? 'Benim annem yapmaz' mı? Babam yapmazdı.. Ama annem.. Ondan beklerdim.

SİYAHIN ESİRİ | RavenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin