Medya: Bölümden Kesitler 💫
❄️
'..Büyük fedakarlıklar sonunda büyük kırgınlıkları getirir.. Acı dolu hikâyeler geride serzeniş dolu kalpler bırakır..'
Üzerime yağan gecenin laneti benim için kırmızı lanetlenmiş sıvıdan başka bir şey değildi. Bir kaç ay aydınlandığını sandığım dünyamda bu gece her şey siyaha bulanmıştı. Bedenim toprağın esiriyken, kalbim gurursuzca Savaşın esiriydi.. Ölen umutlarımın bana olan delice serzenişleri kalbimin aklıma olan ihanetini yüzüme çarpıyordu.
Bedenimi hareket ettirmek isterken cebimde ki kağıdı almaya çalışmıyordum. Artık benim için bir önemi yoktu. Savaş koymuştu beni mezarıma.. Hâlâ içimde aptalca dans eden anılar gözlerimin önünde ki son perde olurken sessizce akan göz yaşlarım hızlandı.
Gözlerimi kapatıp kendimi özgür bırakacağım sırada içine atıldığım mezarda gözlerimi alan ışıkla korku ile gözlerimi açtım. Işığın ardından gelen mesaj sesi kalbimin daha hızlı atmasına neden olurken içimde bir umut filizlenip kendimi attığım dipsiz kuyudan çıkmama neden oldu.
Başımı üzerimde ki tahtaların izin verdiği kadar ışığa çevirirken ışığın birden kapanması ile ellerimi uzatabildiğim kadar aşağı doğru uzattım. Elime gelen metal şeyin telefon olduğunu anladığım an dudaklarımda bir tebessüm oluşurken telefonun ışığını yaktım. Birini aramak veya yardım istemek aklıma gelse de bunu yapmak istemiyordum. Artık her şey bitsin istiyordum.
Gelen ışık ile gözlerimde ki yaşlar bu sefer mutluluktan akarken her saniye gücümün tükeniyor olması işimi zorlaştırıyordu. Birden dışarıdan ses duymaya başladığımda kalbimde ki umut parçaları bütünleşmese de bir araya topalandı ve yeni bir beni oluşturdu. Bulunduğum yerde oksijenimin az olması ses çıkartmamı engellerken ismimi bütün gücü ile bağıran tanıdık ses ile ağzımdan kaçan hıçkırıklar eşliğinde güçsüzce mırıldandım. "Savaş.."
Göz yaşlarım mutlulukla akarken bir şeyler söylediğini duyuyordum. Fakat uğultu şeklinde geldiği için tam olarak anlayamıyordum. Her şeyin son bulduğunu düşünürken onun gelmesi bedenimde öyle bir enerji oluşturmuştu ki elimde ki telefon heyecandan toprağa düşmüştü. Ayaklarımı kaldırıp üzerimde ki tahtalara tekme atarken üzerime dökülen kuru toprak umrumda değildi. Sanırım yağmur yağdığından dolayı üst taraf balçıklaşmıştı. Alt taraf ise hâlâ kuruydu.
Savaşın bağırışları ağzımdan koca hıçkırıkların kaçmasına neden olurken üzerimde ki toprağın azaldığını hissedebiliyordum. Savaş'ın hissettiği korku ve endişe ona ters çıkan sesinden belli olurken korkusunu hafifletmek için olduğum yerde hırçınca tahtaları tekmeledim. Verdiğim işareti anlamış olacak ki sesinde büyük bir sevinç oluştu. Ayak ucumda ki bir tahtanın kaldırıldığını hissettiğimde bütün gücümle sesli olmaya çalışarak ismini söyledim. "Savaş.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAHIN ESİRİ | Raven
Genç KurguTamamlandı ✓ SİYAHIN ESİRİ SERİSİNİN 2. KİTABI ❝Elleri bedenimde ki gücünü kaybederken korku ile ondan ayrıldım ve ellerimi yanaklarında yara olduğundan dolayı boynunun iki yanına koyup korku ile ismini fısıldadım. "Savaş Mir.." Gözleri yarım bir şe...