❄️35.Bölüm❄️

3.8K 419 213
                                    

Medya: Esin - Barış & Bölümden Kesitler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Medya: Esin - Barış & Bölümden Kesitler..

Gecenin ilerleyen saatlerinde midem açlıktan kazınırken herkesin yatmış olduğunu evde ki sessizlikten anlayabiliyordum. Kulağımda ki kulaklığı çıkartıp yatağa bırakırken ayağa kalktım ve yavaş adımlarla aşağı inmeye başladım. Pars'ın da dahil herkesin uyuduğunu evde ki yoğun sessizlik ve karanlıkla emin olurken daha rahat adımlarla aşağı inmeye başladım ve direk mutfağa geçtim.

Kendime dolaptaki hazır sandviçlerden birini alıp meyve suyunu bardağa doldururken sandalyeye oturdum ve hızlıca yemeye başladım.

Son bir kaç ısırık kala içimde ki sıkıntı ile derin bir nefes aldığımda ani bir şekilde yanağımda hissettiğim dudaklarla Savaş olduğunu anladığım an direk kendimi çektim ve fazlasıyla ciddi bir şekilde "Mesafemizi koruyalım." Diye mırıldandım. Ay ışığı yüzüne vururken dudakları büyük bir sırıtış kazandı ve onu itmemi umursamadan arkamdan ağrı karnıma kollarını doladı ve yanağıma dört beş tane öpücük bıraktı.

Ona öfke ile karşı çıkarken kendi isteği ile benden ayrıldı ve karşımda ki sandalyeye oturup beni sinir edecek bakışlar attı. Elimde ki normalde dört beş ısırıkta bitireceğim sandviçi tek lokmada ağzıma attığımda savaşın yüzü ciddi bir hal aldı ve sert bir şekilde konuştu. "Aç mı durdun onca saat!? Kızım madem açsın neden bana yazmıyorsun!?"

Ona kızgın bir bakış atarken elimde ki streç filmi buruşturdum ve onu avucumda saklarken işaret parmağımı kaldırıp "Şu saatler içerisinde seninle konuşmam pek uygun olmayacaktır. Onun için sabah yapalım kavgamızı" diye ciddiyetle mesafeli bir şekilde konuştum.

Yüzü birden eğlenceli bir hâl aldığında kaşlarını kaldırdı ve dirseklerini masaya yaslarken hafifçe bana doğru eğilip "Kavga edeceğimiz kesin yani?" Diye inanmazca sordu. Elimde ki streç filmi olabildiğince buruşturmaya devam ederken önümde ki meyve suyunu tek yudumda içtim ve ayağa kalkarken sabrım kalmamışça konuştum. "Büyük ihtimalle ben kendimce hayatın bize karşı olmasından şikayet edeceğim sen de her şeyin güzel olması sana bağlı, sen istersen rahatça yaşarız diyeceksin.. Ama bir kez bile ortaya sunduğun fikri destekleyecek bir soru sormayacaksın. Sonra biz kavga edeceğiz.."

Onu evlilik konusu ile vurmuştum. Çünkü bu seneryoyu daha önce de yaşamıştık. Bana evliliğin benim isteğime bağlı olduğunu söyleyip fakat bir kere bile 'Evlenmek ister misin?' diye sormayan bir adamla birlikteydim.

Bana rahatça bakarken elimdekileri çöpe attım ve dediğimin üzerine bir kez bile bir şey demeden odaya çıkmaya başladım. Daha ne diyebilirim ki! Ben ondan öyle özel bir şey beklemiyordum.. Sadece nerede olursak olalım, zaman, mekan farketmemeksizin "Benimle evlenir misin?" Diye sormasını bekliyordum. Bunu o da biliyordu..

SİYAHIN ESİRİ | RavenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin