Tamamlandı ✓
SİYAHIN ESİRİ SERİSİNİN 2. KİTABI
❝Elleri bedenimde ki gücünü kaybederken korku ile ondan ayrıldım ve ellerimi yanaklarında yara olduğundan dolayı boynunun iki yanına koyup korku ile ismini fısıldadım. "Savaş Mir.." Gözleri yarım bir şe...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Medya Bölümden Kesitler 💫
❄️
O gözden kaybolduktan sonra bende dar merdivenlerden tırmanmaya başladım ve direk peşine takıldım. Üzerinde ki sweati çıkartmadan yatağa yatacakken onu kolundan tuttum ve elimi alnına koyup "Bir duş al istersen rahatlarsın. Bende sana aşağıda bir şeyler hazırlayayım." Diye mırıldandım. Bakışlarında ki ruhsuzluk beni yaralarken banyoya doğru hiç itiraz etmeden gidecekken onu yine durdurdum ve önüne geçtim. Parmak ucumda yükselip içimden geldiği için dudaklarımı yanağına bastırırken elinin birini güçsüzce belime koydu ve tahminime göre gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı.
Bir kaç saniye sonra ondan ayrılıp gidişini izledikten sonra hızlıca aşağı indim ve Barışların eve bir şey alıp almadıklarını kontrol etmek için dolabı açtım. Dolabın ağzına kadar dolu olduğunu görmemle herhangi bir çorba yapmada bir bilgim olmadığı için hazır çorbaların paketlerinden bir tane çıkarttım ve üzerinde ki tarife göre yapmaya başladım.
Kısa bir süre sonra bir kaseye doldurup tepsiye de cezvedekaynattığım bitki çayını sonra içmesi için doldurduğumda elime tepsiyi almadan önce müsait mi diye yukarı çıkmaya başladım.
Kapının kapalı olması ile kapıya yaklaşıp bir kaç kere tıklarken bir ses gelmemesi ile "Savaş gelebilir miyim?" Diye sesimi ona duyurabilmek için az da olsa sesli bir şekilde konuştum. Hala bir ses gelmemesi ile kapıyı açmaya çalışırken kapının açılmaması ile kaşlarım çatıldı ve bedenim hiç olmadığı kadar gerildi.
Birden kulağımın alışık olduğu su sesi kesilirken savaşın asla kapı kilitlemeyeceğini bildiğim için kapının ağzında bekledim ve kapıda olduğumu anlaması için hafifçe "Savaş" diye mırıldanıp kapıyı tıklattım.
Bir kaç saniye sonra kapının açılması ile savaş arkasına dönüp dolaba ilerlerken ona doğru yaklaştım. Elimi sırtına koyup ben alırım diyeceğim sırada buz gibi teni ile şaşkınlık ve sinirle "Savaş!?" Diye neredeyse bağırdığımda devam ettim. "Soğuk suyla mı banyo yaptın!?" Aptal adam! Buz gibi olmuştu. Ateşi de vardı. Kim bilir şuanda ne kadar çok üşüyordu.
Bir şey dememesi sinirlerimi bozarken kalın bir şey alacağı sırada elinden çektim ve "Soğuk su ile banyo yapmadan önce düşünecektin!" Diye sinirlerimi hakim olamayarak konuştum. Dolaptan kısa kollu bir tişört ile bir eşofmanı eline tutuştururken ona öfkeli bir bakış attım ve "Geldiğimde giyinmiş ol!" Diye otoriter bir sesle konuştum.
Aşağı inip tepsiyi elime aldığımda oldukça yavaş adımlarla yukarı çıkmaya başladım ve açık kapıdan savaşın yatağa doğru ilerlediğini görmemle içeri girdim.