Medya: Bölümden Kesitler..💫
❄️
Anında donup kalırken parmağımda ki tek taşa bakışlarımı çevirdim. Benim için yüzüğün bir anlamı olmasa da çıkartmak istemiyordum. Doğru söylüyor oluşu ile parmağımda ki yüzüğü avucumda yuvarlamaya başlarken hafifçe çıkarttım ve avucumda gizledim.
Savaş Pars'ın bunu deyişine bir kaç saniye bir şey demezken arabayı çalıştırıp hızlı bir şekilde normal yola çıkarttığında beni yumuşacık yaparak konuştu. "Yüzükler bizim olmasa da yakında bizim olanını takarız." Kalbim delice atarken aynadan savaşla göz göze geldiğimizde o yola bakana kadar gözlerinin içine baktım.
Dirseğini kapıya yaslayıp elini başına yaslarken bakışlarımı yola çevirdim ve sessizliğe sığındım.
"Sen geç içeri ben alırım şimdi onu" Pars'ın fısıltı şeklinde ki sesi ile doğrulup ellerimle gözlerimi ovuştururken Pars ve Savaş arasında bir zıtlaşma olduğunu savaşın bana Pars'ın arkasından tepkimi ölçmek ister gibi bakmasından anlamıştım.
Anında olduğum yerde doğrulup üzerimde ki sersemliğe rağmen arabadan inerken savaşın yanına yaklaştım ve elimle bir kez daha yüzümü ovuştururken savaşın elini tuttum. Beraber kaldığımız eve gelmiştik. Bakışlarım evde gezinirken kapının önünde ki açılay ile dudaklarımda ufak bir tebessüm oluştu.
Saat epeyce geçti ve Savaş hariç herkesin gözünden uyku akıyordu. Açılay'ın yanından geçerken Savaş Açılayı kolunun altına aldı ve sanki aklından geçen şeyi biliyormuş gibi "Ben iyiyim.." diye mırıldandı.
İçeri girer girmez herkes odalarına dağılırken uykum olsa da savaşla biraz daha fazla kalabilmek için salona geçtim. Bakışlarım Melisayı ararken parsa bakışlarımı çevirdim ve barışla konuşması bittikten sonra sordum. "Melisa nerede?" Elini ensesine koyup sarı saçlarını geri yollarken "Teyzeme bıraktım." Diye mırıldandı. Bir an dediği şey ile şaşırsam da sonradan aklıma gelen gerçekle "Anladım." Diye mırıldandım. Sahi ya.. Onun bir evi, ölmüş olsa da bir annesi ve hatta akrabaları vardı. Benim akrabalarımın aksine birbirlerine sahip çıkan akrabalar..
Koltuğun koluna yaslanıp çaprazıma oturan Savaşa bakışlarımı çevirdiğimde bana baktığını görmemle bakışlarımız kesişti. Pars arkasında ki barışa laf yetiştirirken Savaş bunu fırsat bilerek bana doğru eğildi ve "Çok yorgun gözüküyorsun.. Hadi çık sen de yukarı.." diye mırıldandı.
Ona olumsuzca bakarken pars yanımızda olduğu için "Sen orada yatarsın.." diye mırıldandım. Asıl anlatmak istediğim şey benim odama geçmesiydi. Çünkü buralarda genelde sabahlıyordu. Evde fazladan oda olsa bile yatmıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAHIN ESİRİ | Raven
Ficção AdolescenteTamamlandı ✓ SİYAHIN ESİRİ SERİSİNİN 2. KİTABI ❝Elleri bedenimde ki gücünü kaybederken korku ile ondan ayrıldım ve ellerimi yanaklarında yara olduğundan dolayı boynunun iki yanına koyup korku ile ismini fısıldadım. "Savaş Mir.." Gözleri yarım bir şe...