Tamamlandı ✓
SİYAHIN ESİRİ SERİSİNİN 2. KİTABI
❝Elleri bedenimde ki gücünü kaybederken korku ile ondan ayrıldım ve ellerimi yanaklarında yara olduğundan dolayı boynunun iki yanına koyup korku ile ismini fısıldadım. "Savaş Mir.." Gözleri yarım bir şe...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Medya: Bölümden Kesitler..💫
❄️
"Böyle bakınca aklıma 'Seni seviyorum sevgilim'deyişin geliyor. Merak ediyorum acaba bir kez daha duyabilecek miyim diye?"
Kalbim delice atarken elimi boynuna koydum ve gözlerine derince bakıp yanlış anlamasını umursamadan "Seni sevmiyorum." Diye mırıldandım. Yüz ifadesi anında değişirken kendimden beklemeyeceğim şekilde konuştum. "Seniçok seviyorum.." Dudaklarının kenarı anında güzel bir kıvrım kazanırken bilinen şeyleri saklamak istemediğimi farkettim ve doğrulup dudak kıvrımına büyük bir öpücük bırakırken kollarımı ona sıkıca doladım ve "Çok seviyorum.." diye tekrarladım.
Savaşın sesi soluğu çıkmazken bana sıkıca sarıldı ve huzurlu bir nefesi ciğerlerine çekti. Ona aşıktım. Hemde çok aşıktım. Ve ondan bunu gizlemek bana iyi gelmiyordu. Bize iyi gelmiyordu.
Dakikalar sonra gelen mesaj sesi ile içimde ki yumuşak duygular son bulduğunda başımı boynundan kaldırdım ve Savaş'ın yüzüne bakıp konuştum. "Kim o?!" Dudaklarında varla yok arasında bir tebessüm oluşurken bir şey demedi ve ikimizin de görebileceği şekilde mesajı açtı. Sadece soru işareti olduğunu görmemle kaşlarım çatılırken Savaş mesajı yanıtladı. "Ben yarın gelirim"
Eğer konuştuğu her kimse onun buraya gelmesini istemiyordu. Kalbim hızlıca atarken ona sinirli bir ifade ile baktım ve "Söylemeyecek misin kim olduğunu?!" Diye söylendim. Bakışları beni bulurken "Yarın eğer boş vaktimiz olursa beraber gideceğiz.." diye mırıldandı. İçimi bir heyecan kaplarken "Kız dimi konuştuğun kişi?" Diye soru yönelttim. İçimde ki kıskançlık hücrelerimikemirirken "Kız" diye mırıldandı.
Birden verandadan gelen Barışın sesi ile bakışlarımı cama çevirdiğimde aklım karışmıştı. "Gülseren Teyzeye ne zamandan beri on sekiz yaşında kız muamelesi yapıyorsun acaba!?" Bakışlarım anında savaşı bulurken sinirle omzuna vurdum ve "Bilerek mi yapıyorsun Savaş!" Diye sinirle sordum. Savaşın yüzünde büyük bir afallama oluşurken hayretler içinde konuştu. "Haydaa! Ben ne yaptım şimdi?!"
Savaş oturumunu dikleştirirken hafızamı yokladım ve Savaşla ilk tanıştığımız günlerde ki evde bulunan kadını anımsamaya çalıştım. Anılar zihnimde otururken bakışlarımı yüzüne çevirdim ve sessiz olarak konuştum. "Kıskandırmak için yapıyorsun değil mi!? Direk söyleyebilirsin Gülseren Teyze ile konuştuğunu!" Gözlerinde ki büyük afallama ile sinirle yanından kalktığımda Savaşın arkamdan söylenmesini umursamdanverandaya çıktım.
Bakışlar anında beni bulurken sandalyeyi sertçe çektim ve oturdum. Masada ki elmayı elime alıp bir ısırık aldığımda "Boğarım ben bu adamı!" Diye tatlı bir öfkeyle konuştum. Deli gibi kıskanıyordum. Ve o da bunu bile bile beni sinir etmek için elinden geleni yapıyordu. Başarıyordu da!
