Medya Bölümden Kesitler..💫
Yarın ki bölüm için 1 K yorum ve 110 Vote sınırı..📌
❄️
İçimde bu sefer öfke ile karışık adını dahi koyamadığım bir his oluşurken ellerimi Pars'ın göğsüne koydum ve "Gideceğim." Diye kollarında debelenerek konuştum. "Haksız olduğunu biliyorum.." Selin için bunu demesi bile beni rahatlatmazken boğazımı sarmalayan hisle konuştum. "Beni anlamıyorsun işte. Hiç anlamıyorsun. Boğuluyorum ben.. Nefesim kesiliyor." Sanırım kırmızı çizgimden vurulmuştum bu sefer. O an hırsımı içimden atamadığım için şimdi kanıma bulaşan öfke bedenimi yakıyordu.
İçimde bastıramadığım duygularla konuştuğumda sert bir hamle ile ondan zorlukla ayrıldım ve sesimin tonuna dikkat edemeden konuştum. "Sen bilmiyorsun. Tanımıyorsun daha. Konu o değil ki. Konu başka" Nefesim güçsüzlükle tükenirken ellerimi iki yanımda kendimi anlatma çabası ile kaldırdım ve nefesim kendine gelmediği için sadece ağzımdan koca bir hıçkırık kaçtı ve ona olumsuzca bakıp direk arkamı döndüm.
Gözlerimi arkama döndüğüm an kapatırken göz yaşlarımı hırçınca sildim ve seri bir kaç adım attım. Yüzüm sert bir bedene çarparken tanıdık bir his bedenimi sarmaladı. Savaş kollarımdan bedenimi tutup beni durdurmak için sıkıca tuttuğunda Savaş olduğunu anladığım an kollarımı hırçınca ondan çektim ve bir iki adım geriledim.
İkisinin ortasında kalmış olmam ile kendimi iyice kötü hissederken gücümü toplayamayışım ve zihnimde ki sesler ile "İstemiyorum." Diye ağlarken konuştum. Savaş gözlerimin içine Almanya'da kaldığımız günlerde ki gibi bakarken inadına yanıma geldi ve kollarımı tutup parsa kaçamak bir bakış attı. "Savaş ben çok utanıyorum.." Aralarında nasıl bir iletişim geçtiğini bilmesem de sadece savaşla ikimizin duyacağı şekilde konuştuğumda dışarıdan sert duracak şekilde elleri tutsa da konuştuğum an elleri şefkat kazandı ve kolumu kavradı.
Üzerime doğru bir kaç adım atıp beni zorlukla kolunun altına alırken savaşın bizi ön bahçeye götürüyor olmasını umursamadım ve içimden geldiği şekilde konuştum. "Ben gitmek istiyorum.." Bedenimi sarmalayan kolları konuşmamla bedenimi acıtırken konuşması ile yumuşak bir his öfkemi dindirmek için elinden geleni yaptı. "Bana bırak. Ve şimdi kendine koyduğun sınırları görmezden gel. Bak sakın yanlış anlama. Kendinden ödün ver demiyorum. Sadece sus ve susarak görmezden gel."
Bana kendimi her zaman güvende hissettiriyordu. Göğsüne hissettiğim güvenle sindim. "Savaş biz hiç bir zaman kötü bir şey yapmadık ki!" İsyan ederce çıkan sesimle hemen arkamızdan gelen çakmak sesi Pars'ın arkamızda olduğunu kantılarken bunu söylediğime bin pişman oldum ve kendime zarar verecek kadar bedenimi sıkıp savaşın tişörtüne tutundum. Savaş Pars'ın varlığını önemsemeyip "Biliyorum güzelim.. Biliyorum. " Diye mırıldandığında kendimi çok sıkıyor olmam hoşuna gitmemiş gibi az önceki ses tonunun aksine sinirle konuştu. "Zarar verme kendine."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAHIN ESİRİ | Raven
Teen FictionTamamlandı ✓ SİYAHIN ESİRİ SERİSİNİN 2. KİTABI ❝Elleri bedenimde ki gücünü kaybederken korku ile ondan ayrıldım ve ellerimi yanaklarında yara olduğundan dolayı boynunun iki yanına koyup korku ile ismini fısıldadım. "Savaş Mir.." Gözleri yarım bir şe...