Gözlerine inanamayarak sayfaları hızlıca çevirdiğinde, defterin tamamen boş olduğunu fark etti.Derin bir nefes alıp arkasına yaslanırken,
"Bu kadın galiba alay ediyor benimle"diye düşünüyordu.Biraz evvel aralarında geçen konuşmayı hatırlayınca,
-Öyle sıradan birisi değil ki, bu defteri bana boş vermesinin mutlaka bir nedeni olmalı, diye mırıldandı.
Sonra masadaki kalemlerden birini alarak ilk aklına gelenleri yazmaya başladı.Şahika Hanım,
*Uzun boylu genç ve güzel kadınlardan hoşlanmıyor.?????
*Türk Sanat Müziği'ni, özellikle de Safiye Ayla'yı dinlemeyi seviyor.
*Çay ve kahve favori içecekleri ve istediği her an hazır ve taze olmalarını istiyor.
*Öğleden sonra başlayıp, gece geç saatlere kadar çalışmayı tercih ediyor.Aklına başka bir şey gelmeyince,
-Şimdilik bu kadar, diyerek kalemi yeniden yerine koydu.O sırada; içeri giren Kevser,
-Afiyet olsun, diyerek elindeki
bir fincan çayı masaya bıraktı.Ebruli, çayını yudumlarken diğer yandan da kitaplığı incelemeye başladı.Şahika Hanım'ın romanlarının yanısıra, bir çok yazarın değişik türlerde yazılmış kitaplarıyla doluydu raflar.Özellikle dikkatini çeken bir kitabı yerinden çıkararak, eline aldı.Bu; İrlanda asıllı
Amerikalı yazar F. Scott Fitzgerald'ın The Great Gatsby (Muhteşem Gatsby) adlı romanıydı.Klasiklerden sayılan bu kitabı, bir kaç yıl önce okuduğunu ve uzun süre etkisinde kaldığını hatırladı.Kitapta büyük bir aşk hikayesinin ardında 1920 lerin Amerika'sının ışıltılı dünyasında doruklara tırmanan materyalizmin insanların yaşamlarında oluşturduğu etkiler de gözler önüne seriliyordu. Sayfalarını çevirince; bazı cümlelerin altının çizilmiş ve üzerine büyük harfle "A" ibaresi yazılmış olduğunu görüp, okumaya başladı.*Çok genç ve toy çağımda babamın bana verdiği bir öğüt hiç aklımdan çıkmadı.İçinden ne zaman birini eleştirmek gelse, bu dünyada herkesin senin sahip olduğun üstünlüklerle doğmadığını anımsa, yeter."
"Ne ateş, ne buz, bir erkeğin gönlündeki yanılsamalarıyla boy ölçüşebilir.*
*Hemen bakıcıya "kız mı erkek mi" diye sordum.Kız olduğunu söyleyince başımı çevirdim ve ağladım."Pekala" dedim."Kız olduğuna memnunum.Umarım aptalın teki olur..Bu dünyada bir kızın başına gelebilecek en iyi şey, "güzeller güzeli bir budala" olmaktır."
Altı çizili satırları okuduğu sırada; holden gelen Şahika Hanım'ın sesiyle irkildi.
-Kevser ben çıkıyorum, yeni gelen kıza söyle bir kağıda telefonunu yazsın.Hemen masasındaki bir not kağıdına adını soyadını ve cep numarasını yazarak
içeri giren Kevser'e uzattı.
Kevser fısıltıyla,
-Şanslısınız bir işi varmış, bugün erken çıkıyor, siz de çıkabilirmişsiniz, yarın öğleden sonra iki gibi burada olmanızı istiyor,
dedikten sonra ona uzattılan kağıdı alıp alelacele çıktı.Az sonra, kapanan dış kapının sesinden Şahika Hanım'ın çıktığını anladı.Toparlanmaya başladığında çalan cep telefonundan Mahmut'un aradığını görünce,
-Efendim abicim, diyerek açtı.
-Ebi (Abisi adını kısaltarak ona böyle hitap ediyordu) nerdesin, telefonuna ulaşamadık bir ara.
-Ah! evet, şarjı bitmiş şimdi takabildim.
-Nasıl gitti iş görüşmen?
-İyi, başladım bugün, detayları akşama evde anlatırım çıkıyorum şimdi.
-Tamam dikkatli gel.
-Merak etme abi, bir saate kalmaz evde olurum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASLAN'IN İNİNDE
RomanceGenç bir yazar adayı olan Ebruli'nin yolu ünlü yazar Şahika Tecer ve oğlu Aslan'la kesiştiğinde geçmişten gelen sırların kahramanı olacağından haberi bile yoktu.Bu karşılaşma bir tesadüf müydü?Yoksa herşey bir planın parçası mıydı? Ya da acı dolu...