Sonra yere diz çökerek, başını Aslan'ın dizlerine dayadı.
-Canım, inan ben de çok özledim seni, günümde, gecemde, benim de gittiğim her yerde sen vardın yanımda, haklısın, ben hata yaptım, iş için Sinan'ın şirketine giderken, senin ve Begüm'ün bundan rahatsızlık duyacağınızı, duygularınızı incitebileceğimi hiç düşünemedim sadece, o anda çalışabileceğim bir işten başka düşünce yoktu aklımda, fakat, sonucunda hiç ummadığım şekilde herkese zarar verdim.
Bunları söylerken, gözlerinden akan yaşlar Aslan'ın dizini ıslatıyordu.Aslan ise, sessizce onun söylediklerini dinliyordu.
Ebruli devam ederek,
-O yüzden, özür diliyorum senden, Sinan'a şirketinden, ayrılmak zorunda olduğuma ilişkin mesaj gönderdim, o da anlayışl.karşıladı.
Onun için lütfen, benim yüzümden... kimsenin daha fazla zarar görmesine izin verme artık, çünkü, o şirketten ekmek yiyen bir sürü insan var.Aslan elini uzatıp yavaşça onun saçlarını okşarken,
-Peki, şimdi talimat vereceğim yenilesinler sözleşmeleri, dedikten sonra kolundan tutarak onun yanına oturmasını sağladı.Elini uzatıp gözyaşlarını silerken Ebruli ona minnettarlıkla bakarak,
-Teşekkür ederim canım, deyince,
Aslan başını sallayarak,
-Sen de üzülme artık tamam mı,O sırada, kapı çalınınca Aslan,
-Girin, diye seslendi.Meryem, elinde bir tepsiyle kapıda belirerek,
-Çorba yapmıştım, deyince,
Ebruli hemen kalkarak tepsiyi aldı.
Meryem çekingen bir sesle,
-Ebruli Hanım, Şahika Hanım biraz sonra yanına gitmenizi istedi.Ebruli başını sallayarak,
-Peki canım, az sonra giderim,Meryem, çıktıktan sonra, Ebruli tepsiyi yatakta oturan Aslan'ın önüne koydu.Sonra çekmecedeki mide ilacını çıkardı.Bir bardak su ile birlikte tepsiye koyarken,
-Bir şeyler yemeğe çalış olur mu, sonra da ilacını içersin ben annenin yanına gideyim,Aslan,
-Peki, dedikten sonra, Ebruli çıkarken arkasından,
-Annem ne derse desin aldırış etme, deyince Ebruli, "tamam" manasında başını sallayarak dışarıya çıktı.
...Neşe, kafeden çıkınca hemen bir taksiye atlayarak, kendini sahile atmıştı.Gün batımına kadar, sahil yolunda kaç kilometre yol yürüdüğünü hatırlamıyordu.Yorgunluktan bitkin bir şekilde bir banka oturduğunda, içinin de bitmiş, tükenmiş olduğunu hissetti.Ağlamaktan göz pınarları kurumuştı artık, susuz kalan dudakları havanın sıcaklığının da etkisiyle kupkuru olmuştu.
Çok kırgındı Yavuz'a, ne kadar düşünürse düşünsün, o kızla buluşmak için yalan söylemesi, doğru gelmiyordu ona. Üstelik ailesine ve Nevin'e onu kız arkadaşı olarak tanıtmaktan imtina etmişti.Buluştuklarında kızın ona olan ilgisine ve yeniden görüşme isteğine de kayıtsız kalamamıştı.
Telefonunu çıkarınca Yavuz'dan gelen onlarca arama ve mesaj olduğunu görünce, telefonu denize atmamak için kendini zor tuttu.Mesajları okuduğunda, hemen hepsi özür kelimeleri ve onunla görüştüğünde bu davranışlarının nedenlerini ona açıklayacağına ilişkin sözlerle doluydu.
O kadar sinirliydi ki, onun ileri süreceği hiç bir nedenin şu anda onu sakinleştirmeyeceğini biliyordu çünkü, güveni sarsılmıştı bir kere....
Telefonunun mesajlar hanesini açarak,
"Yavuz,
Galiba, ben o gün seni kolundan tutup sahile götürmekle yanlış yaptım.Sanırım o günkü konuşmamla, seni, benim yanıma gelmeye mecbur bıraktım.Önceki buluşmanızı engellemeye çalışırken, ben gururumu bile bir kenara atmışken, sen ablanın bir sözüyle bu sefer başbaşa bir görüşmeyi kabul ettin.Seni takip edip, bu konuşmalara kulak misafiri olduğum için özür diliyorum, sadece oraya gideceğini duyunca, belki, seni ikna ederim düşüncesiyle yanına gelmeme rağmen, sen beni bir yalanla oyalayıp gitmekten vazgeçmedin.Üstelik, hem ailene hem de o kıza benim kız arkadaşın olduğumu söylemekten kaçındın.Anladım ki; benim Salih'le geçmişte olan ilşkim yüzünden ailen beni kız arkadaşın olarak kabul etmeyecek.Bugün o kızla buluşman bana, benimle ilgili geçmişteki hislerinde yanıldığını ve aslında o kızı tanıma isteğinde olduğunu fark ettirdi.O yüzden, bu fırsatı sana tanımak için ayrılık kararı aldım.Seninle yüzyüze konuşsak da bu kararım değişmeyecek.Umarım ikiniz açısından en iyisi olur, bundan sonraki yaşantında mutluluklar diliyorum sana."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASLAN'IN İNİNDE
RomanceGenç bir yazar adayı olan Ebruli'nin yolu ünlü yazar Şahika Tecer ve oğlu Aslan'la kesiştiğinde geçmişten gelen sırların kahramanı olacağından haberi bile yoktu.Bu karşılaşma bir tesadüf müydü?Yoksa herşey bir planın parçası mıydı? Ya da acı dolu...