Dragos'daki evin önüne geldiğinde, buranın hayalindeki ev kavramından çok farklı olduğunu görünce yanıldığını anlamıştı.Dışarıdan bakınca, yüksek duvarlarla çevrilmiş geniş bir bahçe içinde sadece bir bölümü görünmesine rağmen villanın çok lüks olduğu ilk bakışta bile belli oluyordu.
Ebruli, büyük bahçe kapısının önüne gelince, heyecandan ellerinin titrediğini hissetti.Ya, içeride hiç görmeyi istemediği bir manzarayla karşılaşırsa bununla başa çıkabilecek gücü var mıydı?
Biraz evvel, Şahika Hanım'a
"cesaretim var vazgeçmeyeceğim" demişti.O yüzden, şimdi vazgeçemezdi.Fakat, ya sonradan "keşke gitmeseydim" diye düşüneceği bir durumla karşılaşıp, pişman olursa?Derin bir nefes alarak, paneldeki tuşlara şifreyi girdi.Kapıyı yavaşça açıp, içeriye girdiğinde, yemyeşil ve çok bakımlı bir bahçe karşıladı onu.Oldukça büyük bahçeyi yürürken, kulağına uzaktan gelen müzik sesi merakının daha da artmasına neden oluyordu.
Evin ön kısmına doğru geçince, bambaşka bir manzara karşıladı onu.Büyük bir yüzme havuzu göz alabildiğince uzanan deniz manzarasına doğru uzanıyor gibiydi.Havuzun etrafında, on, on beş kişilik grup aralarında eğleniyorlardı.Bir kısmı havuza giriyor ya da güneşleniyor, diğerleri de aralarında sohbet ediyorlardı.Şile'deki çiftliğe gittiği gün tanıştığı bazı simalar da vardı aralarında.Havuzun kenarında, bir masanın üzerine hazırlanmış yiyecek ve içecek büfesi göze çarpıyordu.Ayrıca çiçekler ve balonlarla süslüydü bu masa. Belli ki, bir kutlama vardı.Ebruli görünmemeye çalışarak biraz daha yaklaştı.
İşte o zaman gördüğü manzara onun donup kalmasına neden olmuştu. Havuzun kenarında dans eden bir çift gözüne çarpınca dikkatli şekilde bakmaya başladı.
Begüm ve Aslan dans ederlerken, samimi bir şekilde birbirlerine gülerek bir şeyler anlatıyorlardı.Onları Kanlıca'daki evde dans ederken gördüğünden daha büyük bir sarsılma hissetti.Bu sefer sanki ihanete uğramış gibi hissediyordu kendini.Sakin olmaya çalışarak, "aralarında belki düşündüğüm gibi bir durum yoktur, sadece dans ediyor da olabilirler" diye düşünmeye çalışsa da, sonradan bu davetin ne için düzenlendiği ve onun neden haberinin olmadığı ile ilgili kuşkular kemiriyordu içini.
Dans bitince Aslan şezlonglardan birine oturdu.O sırada yanına gelen başka bir kadın kolunu Aslan'ın omzuna atarak bir şeyler anlatmaya başlayınca Aslan'da gülümseyerek, ona cevap vermeye başladı.
Ebruli, orada kalakalmış sadece neler olduğunu anlamaya çalışıyordu.O sırada, Aslan'ın yanına gelen başka bir kadın kulağına bir şeyler fısıldayınca Aslan, Ebruli'nin olduğu tarafa doğru baktı.Muhtemelen, onu Şileden tanıyan kadın, Ebruli'nin geldiğini fark etmiş ve haber vermişti Aslan'a.
Aslan yerinden kalkarak ona doğru yürümeye başladı.Yüzünde şaşkınlık kadar, tedirgin bir ifade de vardı
Aniden elinden tutarak,
-Gel benimle, diyerek,
onu evin içine doğru götürmeye başladı.Herkes arkalarından "neler oluyor" diye onlara bakıyordu.Evin odalarından birine girince,
Aslan,
-Yanlış anlama lütfen, sadece Begüm'ün doğum günüydü bugün, bir kaç arkadaş bir araya gelip kutlayalım istedik.Ebruli,
-Demek bu, benden saklayıp hatta, yalan söylemene neden olacak kadar özel bir davet, şimdi bir şeyi daha fark ettim... arkadaşlarının hiç birinin bizim birlikte olduğumuzdan haberleri yok değil mi? diye sordu.-Evet, söylemedim onlara, özellikle saklamış falan değilim,
bunun altında bir neden arama hemen.-Sen... arkadaşlarına beni sevgilin olarak tanıtmaktan utanıyor musun yoksa?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASLAN'IN İNİNDE
RomanceGenç bir yazar adayı olan Ebruli'nin yolu ünlü yazar Şahika Tecer ve oğlu Aslan'la kesiştiğinde geçmişten gelen sırların kahramanı olacağından haberi bile yoktu.Bu karşılaşma bir tesadüf müydü?Yoksa herşey bir planın parçası mıydı? Ya da acı dolu...