Az sonra Ebruli kendisine tahsis edilen odada duş alıp, üzerine rahat bir elbise giydi.Yatağa uzandığında, bir saat kadar uykuya daldığının farkına bile varmamıştı.
Telefonunun sesiyle uyandığında saatin yediyi geçtiğini görünce şaşkınlıkla yerinden fırladı.Arayan Aslan'dı.
Ebruli telaşlı bir sesle,
-Uyuyup kalmışım kusura bakma nerdesin? diye sordu.-Bahçede barbekü yapıyoruz hadi gel,
Ebruli,
-Tamam, diyerek kapattı telefonu.Bahçeye indiğinde herkesi çok rahat kıyafetler giyinmiş masalarda yemek yerken gördü.Aslan ona el ederek çağırdığında, biraz çekinerek yanına oturdu.Masadaki kadınların biraz kıskanç bakışlarına maruz kalsa da, pek umursamıyordu.Sonucunda bu bakışları hak edecek bir durum yoktu aralarında.
Sohbet eşliğinde yenilen yemekten sonra, bahçedeki müzik setinden bir parça çalmaya başlayınca
Mehmet, Ebruli'nin önüne gelerek,
-Madem aramıza misafir geldiniz bir dansı lütfeder misiniz? deyince ne yapacağını şaşırmıştı Ebruli.O sırada ayağa kalkan Aslan,
-Ya buradaki beyler kusura bakmasın bu akşam Ebruli benden başkasıyla dans edemez, deyince daha çok şaşırmıştı Ebruli.Bütün arkadaşlarının gülüşerek,
-Ooo! diyen sesleri arasında Aslan onu kolundan tutarak biraz ileriye doğru götürdü.Ellerini Ebruli'nin beline koyup dans etmeye başladıkları zaman kulağına eğilip,
-Belki tanımadığın insanlarla dans etmekten rahatsız olabilirsin diye düşündüm, dese de aslında o anda içinden ondan başka hiç bir erkeğin Ebruli'ye dokunmasını istemediğini fark etmişti.Kanlıca'daki davette, Sinan'ın ona yaptığı itiraf sırasında ve sonrasında dans ederlerken içinde hayatında ilk defa büyük bir kıskançlık duymuştu.Keza, restoranda onu Ayhan'la yemek yerken gördüğünde de aynı duyguları hissetmişti. Onunla geçirdiği bu kısacık zamanda bile onun karşı cinsle ilgili hiç bir tecrübesinin olmadığını anlamıştı.Aslında onun masum bedenine başka bir erkeğin elinin değmesini istemiyordu.
Ebruli de ona doğru eğilerek,
-Beni anladığın için çok teşekkür ederim, deyince,Aslan,
-Bana borçlandın, diyerek gülümsedi.Ebruli
-Ömrümce hiç kimseye borçlu kalmadım, elbet bir gün sana da borcumu öderim,Aslan başını sallayarak,
-Eminim ödersin, kimseye borçlu kalmayacak birisi olduğunu biliyorum.Bir beş dakika kadar daha dansa devam etmelerine rağmen, ondan sonra hiç konuşmamışlardı.Ebruli onunla dans ederken çok heyecanlı olmasına rağmen, çok da mutlu hissediyordu kendini.O geceki davette tango yaptıktan sonra bir daha onunla dans etme imkanı bulamam diye düşünürken şimdi tekrar onun kolarındaydı.Aslan da onun gözlerine bakarken mutlu görünüyorduYine de Ebruli, bunun güzel ama, kısa sürecek bir rüya olduğunun farkındaydı.
Müzik bitince arkadaşları az ötede yaktıkları ateşin etrafına çağırdılar onları.Mehmet, gitar çalarken bir kaçı da çalınan şarkıya eşlik ediyorlardı.Onlar da yanlarına oturarak birlikte şarkı söylemeye başladılar.
Az sonra ateşten sıçrayan bir kıvılcım yüzüne doğru gelince Ebruli bir çığlık atarak yanında oturan Aslan'ın göğsüne öyle bir kapanmıştı ki, herkes bir anda ne olduğunu şaşırmıştı. Mehmet, çalmayı bırakmış ve diğerleri de onlara bakarak ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASLAN'IN İNİNDE
RomanceGenç bir yazar adayı olan Ebruli'nin yolu ünlü yazar Şahika Tecer ve oğlu Aslan'la kesiştiğinde geçmişten gelen sırların kahramanı olacağından haberi bile yoktu.Bu karşılaşma bir tesadüf müydü?Yoksa herşey bir planın parçası mıydı? Ya da acı dolu...