ASLAN'IN İNİNDE

19

Aralarında tuhaf bir sessizlik olunca, Aslan eğilerek müzik setinin düğmesine bastı.
O anda, Semiha Yankı'nın sesinden
"Seninle bir dakika" şarkısı çalmaya başlamıştı.

Seninle bir dakika umutlandırıyor beni,
Bir dakika siliyor canım, yılların özlemini,
Hasret tükenmez gibi, kavuşmak bir dakika,
Sevmek bir ömür sürer, sevişmek bir dakika,

Seninle buluşmamız, bir dakikada geçti,
Gözlerin, gözlerimi canım, bir dakikada içti,
Hasret tükenmez gibi, kavuşmak bir dakika,
Sevmek bir ömür sürer, sevişmek bir dakika,

Ebruli çok sevdiği bu şarkıyı duyunca istemsizce elini kalbine doğru götürmüştü.Aslan, Ebruli'ye dönerek,
-Siz de anlık mutlulukları tercih edenlerdensiniz galiba, deyince,

Ebruli şaşırıp,
-Bu kanıya da nerden vardınız? diye sordu.

-Demin erguvanlardan söz ederken, onları kısa bir süre de olsa görmenin sizi mutlu etmeye yettiğini söylediniz.

Ebruli gülümseyerek,
-Fakat çiçekleri dökülünce erguvan ağaçlarını sevmekten vazgeçiyor değilim ki, onları ömür boyu seveceğim...ama, galiba siz sevmenin bir ömür sürdüğüne inananlardan değilsiniz.

Başını "evet" anlamında sallayarak Ebruli'nin doğru tespit yaptığını teyit etmişti Aslan.

O sırada sokaklarına sapınca, Ebruli,
-Soldaki ikinci apartman, bıraktığınız için çok teşekkür ederim, diyerek inmeye hazırlandı.

Aslan, telefonunu çıkarıp bir numaraya basarak,

-Ekranınıza çıkan benim numaram, kaydedin lütfen, annemle ilgili bir terslik olursa ararsınız deyince,

Ebruli,
-Peki, iyi akşamlar, diyerek arabadan indi.

...

O sırada, Figen de Mahmut'un ortamda olduğunu fark edince, belki de tanıdık birini görmenin alışkanlığıyla selam verdikten sonra yanındaki adamla sohbete devam etmişti.Cahit, Mahmut'un rahatsız olduğunu fark edince,

-Başka bir yere gidelim istersen, deyince,

Fuat da onu destekleyerek,
-Evet tadın kaçtı senin, gidelim mi? diye sordu.

Mahmut
-Olur, deyince hep birlikte çıkışa doğru yöneldiler.

Kapıdan çıktıkları anda, arkalarından Figen ve adamın da tartışarak çıktıklaını görünce, Mahmut duraklayarak çifte doğru baktı.

Adam, Figen'e,
-Her önüne gelen herife bakıp duruyorsun, bir de ayrılmak istemek ne demek lan, ancak ben istersem ayrılırız, diye bağırıyordu.

Sonra, onun kolunu sert şekilde tutup sıkmaya başlayınca Figen'in yüzünde çok acı çektiği belli olan bir ifade belirdi.

Figen kolunu adamın elinden kurtarmaya çalışırken,
-Yok öyle bir şey, çoğu yaşadığım çevreden insanlar, ne var bunda selam da mı vermeyeyim, bıktım şiddetinden, rahat bırak beni, diye karşılık veriyordu.

Fuat, Mahmut'un adama bakarken yüzündeki kızgın ifadeyi görünce,
-Aman abi sakın karışma, çiftler arasında olur böyle tartışmalar, baksana adamın gözü dönmüş, şişede durduğu gibi durmuyor işte bu meret.