84

2.7K 197 2
                                    

Şahika Hanım, artık tamamen kendine gelen Aslan'ın yanına gidip,
-Geçmiş olsun oğlum, iyi olacaksın inşallah, diyerek elini tuttu.

Aslan, halsiz bir şekilde,
-Sağol annecim, dedikten sonra yatağın diğer ucunda gözlerinden yaş süzülen Ebruli'ye bakarken,
-Neden ağlıyorsun canım, iyiyim ben.

Ebruli, başını sallarken, onun için ne kadar endişelendiği gözlerinden okunuyordu.

O sırada Meryem ve Mahmut içeri girdiklerinde, yataktaki Aslan Bey'i gören Meryem telaşla,
-Aslan Bey çok geçmiş olsun, dedikten sonra Mahmut da, kibar bir şekilde,
-Geçmiş olsun, diyerek temennide bulundu.
Aslan da, onlara başıyla selam vererek teşekkür etti.

Meryem'le Mahmut birlikte su bardaklarını ve sürahiyi banyoda yıkayarak, servise hazır hale getirdiler.Meryem, hemen bardağa koyduğu suyu Şahika Hanım'a ikram ederken, onun memnun olan yüz ifadesinden rahatladığı belli oluyordu.Inci'nin getirdiği ilaçlarını içtikten sonra, morali de daha iyi duruma gelmişti.

O sırada, içeri giren Ercan telaşla,
-Çok geçmiş olsun Aslan Bey korkuttunuz bizi, nasılsınız şimdi? diye sorunca Aslan,
-Daha iyiyim sağol, dedikten sonra ona şirketle ilgili bir kaç talimat vermeye başladı.

Mahmut, Ercan'ın odaya gelmesinden rahatsızlık hissedince, Ebruli'ye dönerek,,
-Ebi...ben gidiyorum bir ihtiyacınız olursa haber verirsin.

Ebruli onu geçirirken, sevgiyle bakarak,
-Abi herşey için teşekkür ederim, deyince, Mahmut gülümseyerek başını salladı.Şimdi Ebruli'yi daha iyi anlayabildiğini düşünüyordu.Kız kardeşi ihtiyacı olduğu her an, zaten onu yanında isteyecekti, artık onu gereksiz endişeleriyle rahatsız etmek istemiyordu.

Meryem'in söylediği gibi, bu aşırı korumacı tutumunun karşısındakini ne kadar rahatsız edebileceğinin farkına varmıştı.Ebruli ve Aslan Bey'in birbirlerine çok değer verdiklerini bakışlarından anlamıştı.O yüzden bu ilişkide kardeşini destekleme kararı almıştı.Belki de bu karara varmasında Meryem'in söylediklerinin etkisi olmuştu

.Fakat, Meryem'e olan duygularının korumacılıkla alakası olmadığından emin olmakla birlikte, onun henüz çok toy olduğunu düşünüyordu.Bazı çocuksu hareket ve konuşmalarına da yansıyordu bu.Üstelik sevgiye hasret kalmış bu kızın ona karşı olan duygularından yanılmış olması ihtimali vardı.

Akşamüzeri Aslan annesine dönerek,
--Anne ben iyiyim artık, bütün gün çok yoruldun, şimdi İnci ve Meryem'le birlikte Ercan sizi eve götürsün dinlen, deyince Şahika Hanım,
-Tamam oğlum,  bu gece yanında Ebruli kalacakmkş, o yüzden içim rahat, dedikten sonra oğlunun yanına giderek saçlarını okşarken,
-Oğlum, artık çok çalışma, bu proje bitince bir süre tatil yap, dinlen,ç bak vücudun da istiyor bunu, tamam mı? diye sordu.

Aslan, gözlerini açıp kapatarak,
-Tamam anne söz, deyince Şahika Hanım, rahatlamış şekilde İnci ve Meryem'in eşliğinde odadan ayrıldı.

Onlar gidince, Ebruli ıslak bir bez hazırlayarak Aslan'ın yüzünde biriken terleri silmeye başladı.Aslan, onun elini tutup minnetle,
-Teşekkür ederim, deyince Ebruli üzgün gözlerle ona bakarak,
-Aslan, bu kadar hastalanacak kadar neden perişan ettin kendini?
diye sordu.

-Elimde değil, başarma, kazandıkça daha çok kazanma, en iyisine, en güzeline sahip olma, hırslarım, yıllardır yemiş.içimi.Sonra,bir anda hiçbirinin değeri kalmadığını anlıyorsun, düğünden dönünce birden kan kusmaya başladığımda, kendime dedim ki, buraya kadarmış galiba.O anda, bir tek senin yüzün geldi gözümün önüme.Allah'ım, Ebruli'nin yüzünü bir kerecik daha görmeden ölmeyeyim.

ASLAN'IN İNİNDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin