Ebruli, aslında, bu davete gitmeyi hiç arzu etmiyordu.Zira, Aslan'ın da ev sahipliği yapacağı bu davette, geçen seferki gibi bir soruna yol açıp, onlar açısından sıkıntı yaratacağından çekiniyordu.Aslan'ın arkadaş çevresi de, mutlaka, bu davette yerini alacaktı.Onlar ve Aslan'la yeniden böyle bir ortamda karşılaşmalarının, ikisi açısından da rahatsız edici olacağını tahmin ediyordu.Fakat, Şahika Hanım onu, kendisinin onur konuğu olarak davet etmişti Reddederse, büyük nezaketsizlik etmiş olacaktı...
Şahika Hanım, suskunluğundan anlamış gibi,
-Çekincelerini anlayabiliyorum, fakat, geçen davetteki gibi bir olayın olmayacağı husunda temin ederim seni.Aslan'ı da uyardım bu konuda, hem, senin ilerideki kariyerin açısından oraya gelecek misafirlerle tanışman, dostluk kurman, çok faydalı olacak...ayrıca, bana yaptığın bu hayati önemdeki yardımının ufacık bir karşılığı olarak kabul etmeni istiyorum.Ebruli, onun bu içten tavrı ve ısrarı karşısında
-Estağfirullah efendim, benim için onurdur, tabii ki, gelmek isterim.demek zorunda kalmıştı.Şahika Hanım, onun bu cevabı karşısında sevinçle,
-Hadi gel o zaman, sana bir kıyafet seçelim, tezindeki başarın için bir hediye almak istiyordum zaten.Ebruli telaşla,
-Lütfen zahmet etmeyin...dese de Şahika Hanım, çoktan yola koyulmuştu bile.Ebruli, çaresizce onu takip ederken, Şahika Hanım, bindikleri taksiye,Bağdat Caddesi'ndeki Neval Modaevi'nin adresini verdi.Sonra, Ebruli'ye dönerek,
-Neval benim çocukluk arkadaşım, ona rica etmiştim seninle, bana kıyafet ayıracaktı, bakalım neler hazırlamış.Ebruli,
-Beni mahcup ediyorsunuz. deyince,Şahika Hanım, biraz kızgın bir sesle,
-Mahcup falan olma, bir kere sen, kendi değerinin farkına varmazsan, diğer insanların senin değerini bilmelerini bekleme sakın, daima dik tut başını, buna layıksın. Çünkü, biliyorum, mütevazısın, çok da gururlursun.Maddi imkanları kısıtlı ve çok kültürlü olmayan bir ailen var ama, bunlar, seni hedeflerine ulaşman konusunda geride bırakmamalı, tam tersine önüne çıkan her basamağı kullanmaktan çekinmemelisin.Yeni adımlar atmak için cesaretli olman lazım.Yoksa kendi etrafında döner durursun.Anlıyor musun beni?Ebruli, başını eğerek,
-Evet efendim.-Hadi o zaman, daha fazla düşünmeyi bırak da, Neval nasıl kıyafetler hazırlamış gidip görelim bakalım...
Modaevinden içeri girdiklerinde, Neval Hanım, kapıda karşıladı onları.İki arkadaş oturup hasret giderirlerken, Şahika Hanım, Ebruli'den getirilen kıyafetlerin içinden beğendiklerini seçerek, denemesini istemişti.
Ebruli, tuvaletlerin içinden bir tanesini alarak, denemek üzere kabine geçti.Giyinip çıktığında, Şahika Hanım'ın yüzündeki ifadeden beğenmediğini anlamıştı.
Neval Hanım yerinden kalkarak askılara yaklaştı.İçinden seçtiği bir tuvaleti giymesini isteyince, Ebruli, biraz teeddüte düşmüştü.Bu tuvaletin modeli çok sade ama koyu kırmızı rengi ve saten kumaşıyla çok iddialıydı.Üstelik sırtının açık olmasıyla, onun çok tercihi olan bir model değildi fakat, giyinip çıktığında ona en çok yakışanın bu elbise olduğunu, o da, fark etmişti.
Kabinden çıktığında, herkes ona hayranlıkla bakınca biraz utanmıştı.
Neval Hanım,
-Çok yakıştı, deyince,
Ebruli tereddütlü bir sesle,
-Efendim biraz iddialı değil mi? Sırtı da çok açık sanki...diye sorunca Neval Hanım,
-Kıyafet taşıyana göre anlam kazanır, ben size bakınca çok güzel bir kırmızı güle bakıyormuş gibi hissettim.
Şahika Hanım da çok beğenmişti.
Neval Hanım,
-Boyunuz kaç santim bir de ayak numaranız?
-Boyum bir yetmiş dört, ayak numaram da 38,
-Oldukça uzunsunuz zaten, çok yüksek topuk gerekmiyor, etek boyunu ona göre ayarlarım şimdi, bir de bu elbiseye uygun bir ayakkabı getireyim size. Partnerinizin boyu kaç santim ona göre belirleyelim topuk boyunu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASLAN'IN İNİNDE
RomansaGenç bir yazar adayı olan Ebruli'nin yolu ünlü yazar Şahika Tecer ve oğlu Aslan'la kesiştiğinde geçmişten gelen sırların kahramanı olacağından haberi bile yoktu.Bu karşılaşma bir tesadüf müydü?Yoksa herşey bir planın parçası mıydı? Ya da acı dolu...