87

2.6K 188 2
                                    

Aslan, gün içinde Ebruli'yi bir çok kere aramasına rağmen ulaşamayınca, üniversitedeki derste meşgul olduğuna kanaat getirmişti.Fakat, saatin beşe geldiğini görünce çıkmış olabileceğini düşünerek bir kaç da mesaj yazdı.Ancak, mesajları ulaşmasına rağmen açılmayınca, iyice endişelenmişti.

Onu iki yıldır tanımasına karşın, ailesinden veya arkadaşlarından hiç birinin telefon numarasının bilmediği için kendine çok kızmıştı. Merakı iyice artınca, Meryem'in numarasını çevirerek,
-Meryem, Ebruli'ye ulaşamıyorum, bugün seni veya annemi aradı mı? diye sordu.

Meryem,
-Hayır efendim aramadı.

-Sende yakınlarından birinin numarası var mı?

-Abisi Mahmut'un numarası var fakat, nedense ben de ona ulaşamadım bugün, acaba bir şey mi oldu?

-Tamam Meryem, eğer bir haber alırsan mutlaka ara, diyerek kapadı.

Aslan bu konuşmadan sonra daha da meraklanmıştı.Hemen Ercan'ı arayarak Ebruli'nin ailesinin evine gitmesi için talimat vererek, gelecek bir haberi beklemeye başladı.
Yaklaşık bir saat kadar sonra Ercan arayınca
-Var mı bir haber? diye sordu.

Ercan,
-Efendim evde kimse yoktu..fakat komşularına sorduğumda kötü bir haber öğrendim...diyerek susunca Aslan'ın Ebruli'ye bir şey olması ihtimaliyle yüreği sıkışmıştı.
-Yoksa Ebruli'ye mi...

Ercan telaşla,
-Yok yok efendim, maalesef babaları bir kaza neticesi vefat etmiş, ailecek Araştırma Hastanesi'ndelermiş.

Aslan bir şok geçirdikten sonra ,
-Tamam Ercan, ben hastaneye geçiyorum sen de hemen oraya gel diyerek telefonu kapattı.
Arabasına atladığında içinden,
"Ebruli şimdi kimbilir ne kadar üzgündür" diye geçiriyordu.

Acil Servis e girdiği anda, Ebruli ve ailesinden birini görme ümidiyle içeriye göz gezdirmeye başladı.Sandalyelede çok üzgün vaziyette bir kaç insan olsa da, hiçbirisi tanıdık değildi.Koridorun arka tarafına doğru yürüyünce sandalyenin birinde iki büklüm oturan yarı baygın vaziyetteki Ebruli'yi fark ederek hızlı adımlarla ona doğru yöneldi.

Ebruli'yi nasıl teselli edeceğini bilemiyordu.Yıllar önce babasını kaybettiğinde yaşadığı hisleri düşündü.Babasıyla ilişkileri pek iyi olmasa da, şimdi onun sağ ve yanında olmasını çok arzu ettiğini hissetti.Belki, insanlar yaş alıp olgunlaştıkça, anne babaların da hata yapabileceklerini idrak ediyorlardı.Bu hatalar onun hayatını alt üst etmiş olsa da, nihayetinde babasının ömür boyu pişmanlığı ve yaşadığı mutsuzluk onun cezası olmuştu zaten.

Ebruli'nin ailesine çok düşkün olduğunu biliyordu.Muhakkak, çok sevdiği babasını kaybetmek onda derin izler bırakacaktı Ona doğru eğilip, elini avucunun içine alarak,
-Ebruli çok üzgünüm canım, başın sağolsun, deyince Ebruli başını kaldırıp halsiz bir sesle,
-Sağol, derken çok üzgün bir şekilde ona bakarak hıçkırmaya başlamıştı.Aslan, onu teselli etmek isteğiyle sarılarak sırtını sıvazlamaya başladı.Şu anda, ne söylese söylesin, onun içindeki büyük yangına teselli olamayacağının farkındaydı.Sadece, ağlamasının biraz rahatlamasına yararı olacağını ümid ediyordu.

Ebruli o sırada yanlarına gelen Yavuz'a,
-Annem nasıl? diye sorunca,

Yavuz üzgün bir şekilde,
-Hala ameliyattaymış maalesef...diye yanıt verdi.

ASLAN'IN İNİNDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin