73

2.8K 219 16
                                    

Ebruli, kitabın satışından elde edilen gelirin onun payına düşeni hesabına aktarılınca, kendine kiralık bir ev aramaya başlamıştı.İşine yakın stüdyo bir daire bulunca da, cumartesi günü taşınmak üzere hazırlıklara girişti. Ev küçük olmasına karşın, oldukça kullanışlıydı.Kendine yeni bir yatak, dolap ve şifonyer haricinde, salon için bir kanepe ve televizyon da satın aldı.Diğer ihtiyacı olanları is,e annesi yıllardır onların çeyizine koymak için biriktirdiği eşyalardan vermişti.

Cumartesi günü taşınması sırasında, ona abisi ve Meryem de yardımcı olmuşlardı.Acıktıklarında Meryem hemen mutfağa girerek soslu makarna ve çoban salata yaparak sofrayı kurdu.Üçü taşınma işinin yorgunluğu yanında, işlerinin bitirmenin mutluluğuyla oturmuşlardı sofraya.

Ebruli onları yolculadıktan sonra eve şöyle bir göz gezdirirken, nihayet yıllardır hayalini kurduğu şeyleri gerçekleştirebildiğini düşünüyordu.Fakat, yüreğinin bir yeri sürekli sızlıyor ve nereye giderse gitsin, onunla beraber geliyordu.Bu sızı ona hep Aslan'ın yokluğunu ve ona olan büyük özlemini hatırlatıyordu.Sonra, onun locada Aslı ile olan görüntüsü gözünün önüne gelince, büyük bir fırtına çıkıyordu içinde.O'nu unutmak için ne kadar çabalasa da, arada sırada bu düşüncelerin zihnine düşmesini engelleyemiyordu.

Çalışma masasına oturarak dizüstü bilgisayarını açtı.Parmakları klavyenin tuşları üzerinde gezinirken, yeni kitabının ilk satırları ekrana düşmeye başlamıştı bile.Havanın iyice kararması üzerine masa lambasını yakarak bir müddet de öyle çalıştı.Yorulduğunu hissedince, kalkarak salon ışığının düğmesine bastı.Kendisine bir kahve hazırlayarak, pencerenin önüne doğru yürüdü.Dışarıya baktığında şehrin ışıkları dışarıda yağan şiddetli yağmurun damlarının etkisiyle hareler saçıyordu.

O sırada kapının zili çalınca şaşırmıştı.Belki komşulardan biri hoşgeldin demek için uğramak istemiştir, ya da, belki abim bir şey unutmuştur diye düşünerek, kapıya doğru yürüdü.Dürbünden baktığında şaşkınlıktan ne yapacağını şaşırmıştı.Aslan, kapının önünde durmuş,
-Ebruli benim...açar mısın lütfen, diye sesleniyordu.

Yağmurdan sırılsıklam olan saçları yüzüne yapışmış elbiseleri de ıslanmıştı.Üstelik, ayakta durmakta zorlanmasından oldukça içkili olduğu belli oluyordu.

Ebruli, onun evinin adresini nereden bulmuş olabileceğini düşünürken, aklına ilk Meryem'den öğrenmiş olabileceği gelmişti Meryem söylememiş olsa bile, Aslan'ın bu tür şeyleri öğrenmek için pek çok yöntemi olduğunu biliyordu.

İlk önce hiç sesini çıkarmadan gitmesini beklemeyi düşünse de, sonra, Aslan ardı ardına zile basıp,
-Ebruli...evde olduğunu biliyorum...ne olur aç...diye yalvarmaya başlayınca, daha ilk günden komşuların yanlış anlamasına sebep olmamak için, kilidi yavaşça çevirerek, kapıyı açtı.

Önce, onu içeriye almayı düşünmese de, perişan halini görünce dayanamamıştı.Aslan, yağmurda o kadar ıslanmıştı ki, üzerindeki ceketten hala sular damlıyordu.Moraran dudaklarından ve yüzünün aldığı şekilden çok da üşümüş olduğu belli oluyordu.
Aslan, içeri girer girmez yere diz çökünce daha da şaşırmıştı Ebruli.

Aslan,
.Ebruli ben...ben... bu güne kadar hiç.bir kadının...kapısına gidip aşkını...dilemedim ondan...onlar etrafımda pervane olurken...sandım.ki...hep aşkı sevgiyi ...her istediğimde...alabilirim...çünkü aptalın...tekiydim... seni tanıyana kadar...gerçekten sevmenin...ne olduğunu bilmeden...yaşamışım... ben...sen gittiğinden beri...hiç iyi değilim ...o kadar özlüyorum ki seni..annem...annem...o da çok kötü...içine kapandı...unutkanlığı iyice arttı...söylemiyor ama... biliyorum o da ...seni çok özlüyor, diyerek, öksürmeye başlayınca Ebruli endişelenerek,
yanına gitti.Kolundan tutarak
-Aslan.ütfen kalk, çok ıslanmışsın, önce üzerindeki şu ıslak şeyleri kurutalım, sonra konuşuruz.

ASLAN'IN İNİNDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin