Hayat öyle tuhaftır ki sen kendin için bir yol çizersin o seni bambaşka yola sürükler. Giray içinde böyleydi o kendini bir hafta sonraki göreve gitmeden anneannesini ve biricik kızkardeşini görmeye hazırlarken hayat onun için başka planlar yapıyordu.Giray anneannesinden aldığı
"İlk gözağrım gururum birkaç güne gelmen lazım" mesajından sonra telaşlanıp hemen onu aramıştı.Anneannesine yada kızkardeşine birşey olmasından çok korkmuştu.Ama seslerini duyup iyi olduklarına emin olduktan sonra acil olan konun ne olduğunu sormuştu anneanneside
"Gururum bu telefonda konuşulacak bir konu değil sen gel karşılıklı konuşalım" demişti. Giray'da bir hafta izinli olduğunu yarın sabah orda olacağını söyleyip telefonu kapatmıştı. Kapattıktan sonra bu kadar önemli konu ne diye bir süre düşündükten sonra dinlenme odasındaki arkadaşlarının yanına gidip onlarla vedalaşıp helallik isteyecekti.Giray odaya girince arkadaşlarının hararetli bir şekilde bir şey konuştuklarını gördü onun içeriye girdiğini gören askerler hemen ayağa kalkıp selam durdular.Giray "rahat asker" deyince hepsi tekrar yerine oturdu.Sonra meraklanıp ne konuştuklarını sordu ve herzamanki gibi Kemal yine tutamayıp çenesini "Samet'i konuşuyoruz komutanım dedi yarın sevgili beşik kertmesi hanfendi bizimki ile tanışmaya gelecekmiş,bizde ilk karşılaşma için ne giymesi gerektiğini tartışıyorduk " dedi. O sırada Samet elinde oynadığı kaşığı hızla Kemal'in kafasına fırlattı "Sussana amına koyduğumun gevşek ağazlısı götünden laf uydurma" Kemal "aaaa ama Sametciğim senin benim götümle derdin ne" diye çıkışınca Samet "ciğimli miğimli konuşma valla o götünü buza sokarım "dedi.
O sırada onların atışmasından sıkılan Giray " ya doğru dürüst anlatın ya da kapayın o ağızlarınızı" deyince Samet "yok birşey komutanım anamın her zamanki işleri işte" deyip konuyu kapatmak istedi.
Kemal yine dayanamayıp "seni en iyi komutanım anlar o da aynı dertten muzdarip" deyince bu seferde Giray'ın hedefi olmuştu " Kemal ben seni anladım koçum senin göt soğu yemedikten sonra akıllanmıycaksın" Üstteğmen Mert'e dönüp "Sen buna eksi onda üst üste 5 gece nöbet yazda ağzının bozulan zembereği az düzelsin" dedi.
Mert "emredersiniz komutanım" deyip pis pis Kemal'e gülümsedi bıyık altından.Kemal tam ağzını açıp itiraz edecekti ki Giray izin vermedi "arkadaşlar sizinle vedalaşıp haklarınızı helal etmenizi isteyeceğim" dedi birden o böyle söyleyince diğerleri hemen anladı yeni bir görev olduğunu. Sonra Üstteğmen Ateş "bizde göreve katılacakmıyız" diye sordu.
Giray hayır anlamında kafasını sallayıp hepsinin gözlerine tek tek baktı. Asaf sadece ne kadar süre diye sordu.Çünkü onlarda nereye ne için diye soru olmazdı bilirlerdi tek gidiliyorsa mutlaka gizli kalınmalı olduğunu.
Giray sıkıntıyla "en az üç sene belki uzayabilirde" demişti.Timin içine o dakika bir ateş düştü çünkü ekip kurulduğundan beri hiç bu kadar ayrı göreve gitmemişlerdi. Ama yapacak bir şey yoktu biliyorlardı önemli olan Türkiye Cumhuriyetinin bekasıydı gerisi teferruattı onlar için. Kemal bu hüzünlü havayı dağıtmak için " eee millet hadi kalkın açıktım ben " deyip ayaklanmasından sonra herkes kapıyı açıp çıkmaya başladı.
Onlar koridorda ilerlerken arkadan Binbaşının kızı Emel " Giray " diye bağırarak geliyordu. Giray daha ne olduğunu anlamadan kız kollarını boynuna sarmıştı bile."Giray uzun bir süre gidecekmişsin babam öyle söyledi seni çok özleyeceğim ama sen merak etme,ben seni gelesiye kadar bekleyeceğim" diye hiç nefes almadan arka arkaya konuştu.
Giray kızın ellerini hızlıca boynundan ayırdı yoksa Binbaşı görüp yanlış anlar diye çekindi. Sonrada Emel'e bakıp "bak senin bu hallerinden bıktım sana sadece komutanım için sabrediyorum bence şansını daha fazla zorlama" deyip çıkıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHUM SENİ SEÇTİ
General Fictionİyi adamlar yanlızlıktan ölüyor,İyi kadınlar ise kötü adamların balkonundan gökyüzüne bakarken...... Dostoyevski Giray karşısındaki kadınların istediği herşeyi kabul etmişti ama onunda bir şartı vardı şimdi bunu söylemeliydi ki ilerde olacakların ö...