44.Bölüm GÜVEN

7.7K 490 195
                                    

Güven
Tek kelime iki hece beş harften oluşan ama hayatımızın tamamını kaplayan hem en güzel hem en nankör duygu...

Güven bir kere kaybedildi mi ne yapılırsa yapılsın kolay kolay bir daha kazanılması en zor duygudur da.

Leyal'in bulunduğu durumda işte şuan tamda ifade ettiğim gibiydi. Genç kızın karşısında gördüğü tabloda o kadar yanlış anlamaya elverişliydi ki. Eğer yaşadıkları bir film yada dizi olsaydı başroldeki kız yanlış anlar kaçar giderdi. Yada en iyi ihtimal kocasına bana bunu nasıl yaptın diye tokat atardı.

Ama şuan onun hayatı ne film ne de diziydi herşey capcanlı koca bir gerçekti. O yüzden oda yapması gerekeni yapacak ve güven denilen duygunun ne kadar önemli olduğunu karşısındaki ikiliye gösterecekti.

Bir kaç saniye daha konuşmadan gözlerini önce kendisine kurbanlık koyun gibi bakan kocasına çevirdi, kıyamazdı ki bu adama, deli gibi seviyordu onu. Sonrada gözleri sanki yanlış bir şey yapmışta basılmış gibi yapan kıza çevirdi. Eğer Leyal gerçekten salak bir kız olsaydı karşısındakine inanıp gözyaşları ile burayı terkederdi.

Ama çok şükür ne o salaktı ne de kocası şerefsiz bir adamdı. O yüzden sırf Emel denilen kıza küçük bir ders vermek için yüzünü sinirli hale getirip sanki onları gerçekten de basmış gibi yaptı.

"Siz ikiniz yanlız başbaşa bu odada ne arıyorsunuz? Yoksa aman Allah'ım Giray ben sana güvenmiştim. Sen bunu bana nasıl yaparsın? Beni bu kızla mı aldatıyorsun yoksa? Sen nasıl ahhh hemde bizim odamızda!!!"

Giray korktuğunun başına geldiğini anlamış o yüzden sırf kendini açıklamak için karısına doğru bir adım atmıştı. Tam konuşmaya başlamış ağzından bir kaç  kelime çıkmıştı ki karısının şimşek çakan gözleri ile kelimeleri yutmak zorunda kalmıştı.

"Asla!!! Bak ben soyunuyordum..."
"Neeeee? Birde bu kız seni çıplak mı gördü"
"Valla arkam dönüktü sen geldin zannettim. Sonra o olduğunu anladığım an hemen üstümü geri giydim."

"Bence eski karına boşuna açıklama yapıyorsun, baksana sana pek inanacakmış gibi durmuyor. Gerçi onun yerinde kim olsa bu durumumuza aynı tepkiyi verirdi değil mi şekerim?

Ama biz gerçekten de konuşuyorduk. Malum onca yıllık hukukumuz var. Sen yanlış anladıysan bilemiycem artık!!!"

Leyal kızın gözlerini kısarak sinsi sinsi konuşmasından sıkılmıştı. Bu kızı ilk gördüğü günden beri yaptıkları ona söyledikleri artık sabrını taşırmıştı. O yüzden iki adım uzağındaki kızın yanına yaklaşmış kolundan tuttuğu gibi büküp kendine doğru çekmişti. Sonrada kocasının bile içini buz gibi eden sesi ile karşısındakinin tamda anladığı dilden konuşmaya başlamıştı.

"Seni ilk karşılaştığımızda da uyarmıştım. Evet ben yapım gereği sakin birisiyimdir. Ama inan damarıma basıldığında benimle uğraşmak bile istemezsin. Bu sana sözlü olarak son uyarım. İnan seni kocamın yanında yöresinde tekrar görürsem ozamanki uyarım sözlü değil fiziksel olur. Benden ve kocamdan uzak dur. Sana kadın tavsiyesi git kendine seni gerçektende sevecek birini bul. Ama başkasına ait olan adamların peşine düşmeyi bırak."

Emel acıyan koluna rağmen bir milim bile kıpırdamamış acısını yok sayarak arkasındaki kızın dediklerini duymamış gibi cevap vermişti.

"Asla durmuyacağım, senin kocam dediğin adamı ilk ben gördüm ilk ben sevdim anladın mı? Sen yokken ben vardım. O yüzden benden geri adım atmamı asla bekleme. Giray benim olasıya kadar ne gerekiyorsa yapacağım."

"Yani onu ilk sen gördün diye, onu ilk sen sevdiğin için senin olacak öyle mi? Peki o bunu istiyor mu? Çünkü gördüğüm kadarıyla onun sana karşı en ufak bir hissi bile yok."

RUHUM SENİ SEÇTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin