Genç kız gözlerinden ateş saçarak çorba kasesini masaya bırakmış kocasına eğer ordan on saniyede kalkmazsan seni öldürürüm der gibi bakmıştı. Giray karısının gözlerinde yanan kıskançlık ateşini görmüş, çokta hoşuna hoşuna gitmişti. Demek küçüğü baya kıskanç bir kadındı. Ama yinede en iyisi onu daha fazla kızdırmamaktı.
O yüzden oturduğu yerden kalkmış kız kardeşine hitaben konuşmaya başlamıştı.
"Güzelim sen geç otur benim yerime ben yengene yardım ederim" demiş herkesin şaşırmasına sebep olmuştu.
Ezgi abisinin niye böyle söylediğini anlamış onu ikiletmeden hemen onun kalktığı yere oturmuştu. Aslında bu Emel'in yanına oturma işi onunda işine gelmişti. Çünkü eğer kendisi annesini azıcık tanıyorsa biraz sonra onuda Burak denilen adamın yanına oturmaya çalışacağını biliyordu.
Abisi bilmeden olsada kendisinede büyük bir iyilik yapmıştı.Kemal komutanının yerinden kalkıp Leyal'e yardım edeceğini duyduğu an içmek için ağzına aldığı suyu püskürtmeden zorla yutmuştu. Daha sonrada yanında oturan arkadaşı Onur'un kulağına eğilerek konuşmaya başlamıştı.
"Kayınço ben demin yanlış duymadım şimdide yanlış görmüyorum demi, bizim ağır abi komutan şuan karısının doldurduğu kaseleri dağıtmıyor ben yanlış görüyorum değil mi?"
"Kayınço ne be. Valla o içtin bir bardak suda boğarım seni. Ayrıca yanlış görmüyorsun. Komutanımız gayet her erkeğin yapması gerekeni yapıp karısına yardım ediyor. Ne var ki bunda?"
"Elbette doğal olanı buda ne bileyim oğlum, komutanımı ölsem böyle göreceğim aklıma gelmezdi. Ama afferim benim kardeşime bizim aslanı nasıl kediye çevirmiş."
"O kedi şimdi oraya senin yanına gelirse kafanı o çorba kasesinin içine sokacak ona göre" diyerek kükreyen komutanı ile Kemal susup, başını önüne eğmiş ağzının içinden konuşmaya başlamıştı.
"Ağzını siksinler senin Kemal ağzını. Bir tutamıyorsun şu çeneni" diyerek kendi kendini paylamıştı.
Giray karısının doldurduğu kaseleri tek tek sahiplerine dağıtmış bittikten sonrada onunla birlikte masanın ucundaki iki kişilik boş olan yere oturmuşlardı.
Timdekiler kendi aralarında yaptıkları sohbetlerle çorbalarını bitirmişler. Daha sonrada tabaklarına sofradaki ana yemekler ve mezelerden koyup yemeye başlamışlardı.
Mert ağzı dolu bir şekilde masada Leyal'e doğru eğilip konuşmaya başlamıştı.
"Ellerine sağlık yenge herşey yine çok güzel olmuş. Valla inan annemin yemeklerinden bile daha iyi senin yemeklerin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHUM SENİ SEÇTİ
General Fictionİyi adamlar yanlızlıktan ölüyor,İyi kadınlar ise kötü adamların balkonundan gökyüzüne bakarken...... Dostoyevski Giray karşısındaki kadınların istediği herşeyi kabul etmişti ama onunda bir şartı vardı şimdi bunu söylemeliydi ki ilerde olacakların ö...