RUHUM SENİ SEÇTİ

25. Bölüm O Benim Geleceğim

Leyal en son bulaşığıda makinaya koyduktan sonra çalan kapı sesi ile ellerini kurulayıp içeriye doğru bağırdı; "ben bakarım anneannem sen kalkma hiç"
diyerek gidip kapıyı açmıştı. Açtığında arkadaşını gülen yüzü ile oda mutlu olmuş onunla birlikte gülmüştü.

"Ooo hoşgeldin Ateşböceğim"
"Hoşbuldum yengecik. Eee kimler var içerde geldimi aşağıdakiler?"
"Yok sadece Kenan var Kemal abi geç kaldım diye hiç girmedi ayaktan uğrayıp gitti." diyerek iki kız yanyana salonda oturan ikilinin yanına gittiler. Bir süre sonra gelen Altan bey ve Sedef ablaları ile birlikte akşama kadar edilen sohbetler yenilen öğlen yemeği ile falan akşam olmuştu.

Saat altıya doğruda gitmek üzere olan Kenan hoca ile Ayşe hanım tüm ısrarı ile konuşmaya başladı.
"Kalayım ben işte seninle evladım tek başına olacak iş mi?"
"Bak Ayşe teyzeciğim inan hiç gerek yok benim zaten karnım tok şimdi eee Leyal sağolsun ilaçlarımıda verdi. Ben şimdi eve gittim mi yatağa yatmamla sabaha anca uyanırım. O yüzden beni hiç düşünmeyin siz gidin güzelce davetinize katılın" diyerek kapıya doğru ilerlemişti.

"Hiç böyle içime sinmedi ama neyse bak sabah erkenden kalkıp bize geliyorsun"
"Tamam söz elimi yüzümü yıkar yıkamaz burdayım, hadi size iyi eğlenceler" demiş sonrada kapıdan çıkıp bir kat aşağıdaki kendi dairesine inmişti.

Giden genç adamın hemen arkasından evin içinde bir hazırlanma telaşı başlamıştı. Akşam Altan bey ve Sedef'te onlara eşlik edeceklerdi. O yüzden hepsi anca hazırlanırız diye erkenden başlamışlardı saç ve makyaja. Allah'tan Sedef ablaları vardıda onları bari sorun etmemişlerdi.

Kadın işindeki bütün deneyimlerin en iyisini iki genç kızı akşam için hazırlamakta kullanmıştı. Bir süre sonra hazır olan üçlünün sadece elbiselerini giymek kalmıştı. Onlar tam üzerlerini soyunup giyinecekken çalan dış kapı zili ile durmak zorunda kaldılar.

"Abim geldi galiba neyse anneannem açar kapıyı hadi biz devam edelim hazırlanmaya" diyerek diğerlerinide yönlendirip giyinmeye başlamışlardı.

Giray bütün gün time ve erlere verdiği yorucu bir eğitimin ardından artık eve zor gelmişti. Bugün kendisinide baya zorlamıştı yarın gidecekleri operasyon için hem kendisinin hem de timinin kondisyonu iyi olmak zorundaydı.

Daha göreve gideceğini evdekilere söylemek vardı. Önceden onlar uzaktanyken gitmek kolaydı. Şimdi gözlerinin içine bakarak gitmek baya zor olacaktı. Ama herşey onların ve vatanın geleceği içindi.

Arabasını apartmanın önünde durdurup kafasını az direksiyona koyup bekledi. Bugün zaten yorucu bir gündü sağolsun arkadaşı Kemal yüzünden iyice yorulmuştu. Adam bütün gün susmadan akşam ki davetten olacaklardan konuşup durdu. Neymiş Leyal'i dansa kaldıracakmıymışım, neymiş Sinan başkomiserde gelecekmiş, eğer kendisi kaldırmazsa onun zevkle kaldıracağına eminmiş falan filan adam  bütün gün susmadan bunu tekrar etmişti ve en sonundada cezayı hak etmişti.

Başını direksiyondan kaldırıp aklına yeni gelen şeyle ağzının içinden koca bir siktir çekti.
"Hayy sikeyim aklımı ben Emel yapışkanını nasıl unuttum da Leyal'i oraya davet ettim." Kıza şimdi o deli huzur vermez laf sokup dururdu. Gerçi onun küçük karısı pek lafların altında kalmazdı ama yinede o kıza pek güvenmiyordu.

Saplantılı bir şekilde kafayı kendisine takmıştı. Arabadan inip gazamız mübarek olsun inşallah bugünü kazasız belasız atlatayım kurban kesip dağıtacağım deyip apartmandan içeri girdi. Allah'tan şanslıydıda asansör aşağıdaydı oda hiç beklemeden binip karısının katına basıp bekledi.