21.Bölüm Sebepsiz Sevişler

16.7K 710 196
                                    

Umut degilmi ki,hayatta tutan?

Seni unutmamin mi,yok bir sansi
Ben istesemde gönül istemiyor
Tatmis askini,sevdani bir kere
Ben istesemde gönül istemiyor

Yine cizmem cizgi yarinlarima
Zaman ne getirecek,bilemem ki
Uzaktada olsan yildizlar kadar
Zaman ne getirecek,bilemem ki

Umut degilmi ki,hayatta tutan?
Anlamsiz dünyanin kahrina inat
Sevdim,sevecegim her an ki gibi
Anlamsiz dünyanin kahrina inat

Daha güzel ne olabilirdi ki?
Acmissa bir gül gönül bahcemde
Batarsa batsin dikeni bahtima
Acmissa bir gül gönül bahcemde

(Berlin,14.01.2011)

Talat Özgen

Keşke hayatımızın fragmanını izleme gibi bir lüksümüz bir şansımız olsa. Orda gördüklerimizle başımıza ne geleceğini saniyelerle bile olsa bilsek.  Acaba ozaman biz insanoğlu bu kadar çok yanlış yaparmıyız ki?

İnsanlar geleceği az çok bilse hayatları bu kadar yanlışlarla dolu olur muyduki acaba? Yada bile bile o yanlışları yine yaparmıydı ki?
Giray aklında dönüp duran sorularla sabahı sabah etmişti. Gece boyunca o kadar rahatsız bir uyku uyumuştu ki şimdi bunun acısını gerilen kasları ile çekiyordu.

Şimdi bu yataktan kalkıp sabah eksersizlerini yapmazsa bütün gün bu ağrıları çekmek zorunda kalırdı. Genç adam daha fazla beklemeyip yatağından kalkmış koşu için eşofmanlarını giydikten sonra banyodaki işlerinide halledip karakolun arkasındaki talim alanına gitmişti.

İki saate yakın yaptığı eksersizlerle vücudundaki bütün yorgunlukları kasılmaları atmıştı. İşini bitirdikten sonra yere attığı eşofman üstünü giyip talim alanından karakola doğru yürürken karşıdan gelen timi ile karşılaştı. Onu gören arkadaşları hemen selam durup tekbir verdiler.

Giray verilen tekbirle arkadaşlarına rahat deyip günaydın demişti. Daha sonrada Asaf'a dönüp;
"Bugünkü iştimada yoklamada sende aslanım. Sonrada hazırlanın jandarma ile yapacağımız ortak arazi taramasına bugün biz gidelim."

"Emredersiniz komutanım"
"Asaf bunlarıda erleride zorla az baksana tam uyanamamış hepsi"
"Emredersiniz komutanım o iş bende"
"Afferim. Er demişken şu Hatay'lı çocuk Salih'di galiba adı onu ne yaptınız. O iş sendeydi Kemal konuştun mu?"

"Şeyy komutanım konuştum konuşmasınada"
"Şeylenmede doğru dürüst anlat şunu aslanım"
"Çocuğun durumu çok sakat abi yani komutanım. Bunun amcası memleketlerinde birini vurmuş. Onlarda gelmiş amcasının oğlunu vurmuş. Sonra aralarında kan davası başlamış. Üç sene içinde iki ailedende beş kişi ölmüş sıra Salih'e gelmiş.

Ama babası uyanıklık yapıp bunu hemen askere yollamış. Çünkü törelerine göre askerdeki kişiye bitiresiye kadar dokunulmazmış. Eee malum çocuk er olarak burda üç ayı bitti kaldı üç ayı haliyle korkuyor pisi pisine bok yoluna gitmeye. İşte durum bundan ibaret."

Onur:
"Tamam buralarda kan davası hala devam ediyor ama o taraflarda yıllar önce bitti diye biliyorum ben."
"Bitmemiş işte abi. Çocukta yazık kan davasından öleceğime inşallah burda şehit olurumda ölmemin bir nedeni olur diyor."

Murat;
"Haklı çocuk"
Samet;
"Haklı falan değil abi keşke bu dünya üzerinde kimse kimsenin yaşama hakkını elinden almak zorunda kalmasa"

"Doğru söylüyorsun aslanım ama işte mecbur olunca yapacak bir şeyimiz olmuyo. Neyse Kemal sen çocuğa söyle birazdan ben o işi halledeceğim. Oranın ileri gelen ailelerinden olan Kırşahların büyük oğlu bizdendi onu bir arayayım araya girsinler kan parasıyla falan halledip barıştırsın iki aileyi."

RUHUM SENİ SEÇTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin