İyi adamlar yanlızlıktan ölüyor,İyi kadınlar ise kötü adamların balkonundan gökyüzüne bakarken......
Dostoyevski
Giray karşısındaki kadınların istediği herşeyi kabul etmişti ama onunda bir şartı vardı şimdi bunu söylemeliydi ki ilerde olacakların ö...
Seni saklayacağım inan Yazdıklarımda, çizdiklerimde, Şarkılarımda, sözlerimde.
Sen kalacaksın kimse bilmeyecek Ve kimseler görmeyecek seni, Yaşayacaksın gözlerimde.
Sen göreceksin, duyacaksın Parıldayan bir sevi sıcaklığı, Uyuyacak, uyanacaksın.
Bakacaksın, benzemiyor Gelen günler geçenlere, Dalacaksın.
Bir seviyi anlamak Bir yaşam harcamaktır, Harcayacaksın.
Seni yaşayacağım, anlatılmaz, Yaşayacağım gözlerimde; Gözlerimde saklayacağım.
Bir gün, tam anlatmaya.. Bakacaksın, Gözlerimi kapayacağım.. Anlayacaksın. Özdemir Asaf
Sevgi neydi? Sevgi iyilikti, dostluktu. Sevgi emekti.
Hemen hemen herkes bilir bu replikleri değil mi? Hepimiz Asya'nın İlyas'a olan deli aşkını nasıl bilmeyiz ki? Zaten kimin aklından çıkar ki aşkın sevgiye yenildiği o eşsiz film. İlyas değil miydi yersiz öfkesine esir olup Asya'yı aldatıp yüz üstü bırakan. Peki Asya değil miydi oğlu başkasını babalığa seçti diye, İlyas'ın aşkını arsız denizlere gömüp, Cemşit'in durgun suyundaki sevgiyi seçen.
Leyal düşündü acaba ben Asya'nın yerinde olsaydım ne yapardım diye, elbette aynısını yapardım dedi içinden. Ama sonra içinden tekrar ne ben Asya'ya gibi aşkımdan ayrılıp başkasına eşim derim, nede Giray İlyas gibi bir hatasını başka bir hatayla kapatacak bir adamdır dedi.
Daha sonra genç kız üzerinde nikah elbisesi ile aynanın karşısında düşündüklerine hayret etti. Aklına gelenler böyle bir günde düşünülecek şeylermiydi acaba? Ama bu garip düşüncelerinin tek suçlusu rüyasında gördüğü saçma sapan şeylerdi işte. Zaten heyecandan geç uyumuştu. Birde rüyasında gördükleri herşeyin üstüne toz biber olmuştu.
Ama ne olursa olsun bugün hiç bir şey ve hiç kimse onun bu özel gününü bozamıyacaktı bu kendisi bile olsa. Ne çok beklemişti değil mi kocasının tıpkı onun gibi ona aşık olup sonrada mutlu bir evlilik yapmayı. Çok şükür ki kocası olacak öküz yeniden karşısına çıkmıştı da ona aşık olmuştu. Yoksa bu genç yaşında kuruyup gidecekti.
Leyal yine garip bir şekilde tam düşünce denizine dalmıştı ki kapının çalması ile bütün düşüncelerinden sıyrılmıştı. Kızlar Sedef ablası ile birlikte saçını makyajını yapmışlar daha sonrada üzerini rahat rahat giyinmesi için odada onu yanlız bırakmışlardı. Şimdi tekrar onların geldiğini düşünmüş ve arkasına bakmadan gel demişti.
Gel sesini duyan Ayşe hanım kapıyı açmış sonrada gözlerini aynada kendine bakan kıza sabitlemişti.
"Müsait miydin kızım? Eğer işin bittiyse seninle az konuşmak istiyorum?"
Genç kız arkasında duyduğu ses ile hızlıca yönünü o tarafa dönmüştü.
"Sen miydi anneannem bende kızlardan biri zannetmiştim. Ayrıca ben sana her zaman müsaitimdir sormana bile gerek yok."
Yaşlı kadın karşısındaki kızın sözleri ile hafif gülmüş sonrada açtığı kapıdan içeriye girerek arkasından kapıyı tekrar kapatmıştı. Odanın ortasına doğru yürüyen Ayşe hanım az ilerisinde ayakta melek gibi dikilen kızı baştan aşağıya gözleriyle süzmüştü.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
