Genç kız gerçektende şuan karşısında gördüğü ikili ile kendisinde bir uğursuzluk olduğuna neredeyse emin olmuştu. Yoksa biraz önce yaşadığı güzel anlardan sonra şimdi olanların başka bir açıklaması olamazdı. Karşısında ona doğru gelen ikiliden biri ona lise hayatını zehir eden Eylül denilen kızken, diğeride kuzeni olacak Beril denilen yılandı.
Şimdi anlamıştı arkadaşının yüzünün neden birini öldürecekmiş gibi duran ifadesini. Emindi ki kendi yüzününde Ezgi'den bir farkı yoktu. Ahh iki kızda ne çok çekmişlerdi lisede bu Eylül denilen kızdan. Allah'tan üniversite için başka bir şehre gitmiştide kurtulmuşlardı. Ama şimdi burda olduğuna göre demek ki geri dönmüştü.
Giray karısı ve kızkardeşinin suratlarından bu kızları pek sevmedikleri hemen anlamıştı. Yalnız sarışın olan ona pek yabancı gelmemişti. Bu kızı bir yerden tanıyordu ama nerden çıkaramıyordu. Sonra aklı beş yıl önceki güne gidince kızın kim olduğunu hatırlamıştı. Sonrada karısı ve kız kardeşine doğru eğilip konuşmaya başlamıştı.
"Bana sakın bu kızın senin o şerefsiz amcanın kızı olduğunu söyleme."
Giray cevap vermeyip yüzüne öylece bakan karısı ile kaşlarını çatmış yeniden konuşmuştu."Beni delirtmeye çalışıyorsun kadın cevap versene."
"Aaa üstüme iyilik sağlık. Sen demedin mi oysa söyleme diye niye şimdi bana kızıyorsun ki acaba?"Giray kendisi ile eğlenen karısına küçük bir tebessüm sunup burnunun ucundan öpmüştü.
"Sen çok fena bir şey oldun güzelim ve ben seninle nasıl baş edeceğimi inan bilmiyorum."
"Merak etme ben sana öğretirim korkma."Giray küçük karısını başıyla onaylamış sorusunu tekrar yenilemişti.
"O kız kuzenin öyle değil mi?"
"Maalesef öyle."
"Ne işi var onun burda, o zaman kim davet etmiş ki acaba?"
"Eskiden onlarda burada oturuyordu ya, yanındaki Eylül denilen kız çağırmıştır mutlaka."Ezgi deminden beri konuşan ikilinin arasına birden bodoslama dalıp bütün kinini kusmaya başlamıştı.
"O çağırmış kesin baksana. Ondan başka kim olabilir ki sanki. Diğerleri kuzenin olacak yosma ile durumumuzu bildikleri için asla böyle bir şey yapmazlar. Ama o şeytanın yamağı olan Eylül sırf bizi gıcık etmek için bulup getirmiş.
Yalnız limonum hiç kusura bakmada senin kuzeninde tam bir kaşar. Kızda utanmada yok onun ve annesi yüzünden neredeyse Sultanım ölecekti. Ama baksana şuna sanki, kendi ve annesinin hiç suçu yokmuş gibi birde utanmadan kalkmış buraya kadar gelmiş. Yeminle söylüyorum size biraz daha böyle dik dik bakmaya devam ederlerse bu sefer ikisinide elimden kimse alamaz onları."
Giray ve Ateş genç kızı ilk defa bu kadar sinirli ve ağzı bozuk olarak görmenin şaşkınlığını yaşıyorlardı. Kendine ilk gelip aklına takılan soruyu soran Ezgi'nin biricik yari Ateş'ti.
"Ayşe teyzemin ölümden dönmesi onlar yüzündenmiydi yani niye ne yaptılar ki annesi ile birlikte?"
Ezgi kızgınlıkla birden sonra söylemesi gereken konuyu ağzından kaçırmıştı. Şimdide abisi ondan bir cevap bekler gibi dikkatlice ona bakıyordu. Genç kız bakışlarını abisinden kaçırmış yardım etmesi için limonuna çevirmişti. Leyal genç kızın yardım isteyen bakışlarına daha fazla dayanamamış ve kocasına doğru dönmüştü."Bunları sonra konuşalım mı şimdi öğrenipte tadını kaçırmanı istemiyorum."
"Öyle olsun bakalım, ama en kısa zamanda bu konuyu tekrar konuşacağız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHUM SENİ SEÇTİ
General Fictionİyi adamlar yanlızlıktan ölüyor,İyi kadınlar ise kötü adamların balkonundan gökyüzüne bakarken...... Dostoyevski Giray karşısındaki kadınların istediği herşeyi kabul etmişti ama onunda bir şartı vardı şimdi bunu söylemeliydi ki ilerde olacakların ö...