49.Bölüm Kına Günü

5.7K 422 214
                                    

Aslında her kızın hayalidir gelinlik giyip kına gecesi düğün yapmak. Ama bu güzel şeyler yanında sevdiğin aşık olduğun adamla olursa, daha bir farklı anlam kazanır insanın hayatında.

Suna başında kırmızı duvağı yanında aşık olduğunu düşündüğü adamla o kadar mutluydu ki yada o şimdilik öyle zannediyordu. Ama çok kısa bir zaman sonra mutluluk dediği rüya balonu çok büyük bir yıkımla elinde patlayacaktı.

Leyal ve arkadaşları kına mekanına geleli neredeyse bir saate yakın zaman olmuştu. Kızlar gelir gelmez gelin için ayrılan odaya geçerlerken erkeklerde onlar için ayrılan masaya geçip oturmuşlardı. İki tarafında adetlerinde kınanın karışık olması sebebi ile kınaya herkes eşi ve ailesi ile katılmıştı.

Kızlar gelin odasında bir süre Suna'nın ve Kaan'ın arkadaşları ve kuzenleri ile sohbet etmişler sonrada vaktin gelmesi ile kendilerine ayrılan masaya dönmüşlerdi. Şimdide hep birlikte  az önce içeriye giriş yapan gelin ve damadın ilk danslarını izliyorlardı.

Timdekilere kalsa bu kadar kalabalığın içine asla girmezlerdi. Ama Leyal'ide bu kadar kalabalıkta yanlız bırakmak tehlikeliydi. Asaf güvenlik odasında kameralarla salonun içini izlerken diğerleride genç kızın etrafında etten duvar örmüşlerdi. Sabah komutanlarının bahsettiği diğer devreleri de gelmiş dışardaki güvenliğide onlar sağlıyorlardı.

Suna ve nişanlısı ilk danslarını ettikten sonra bu seferde diğer çiftlerinde katıldığı ikinci danslarına başlamışlardı. Kemal fırsat bu fırsat deyip Firuze'yi zorda olsa ikna etmiş dansa kaldırmıştı. Daha sonrada arkalarından Ateş ve Ezgi'de kalkınca, masada dansa kalkmayan tek çift Leyal ve Giray kalmıştı.

Samet masadaki genç kızın pistteki çiftlere gözü parlayarak bakmasına dayanamamış komutanı cesaretlendirmek adına kulağına yanaşarak konuşmaya başlamıştı.

"Komutanım yan taraftaki teyze galiba yengeyi çok beğendi. Baksanıza geldiğimizden beri gözlerini bizim masadan hiç ayırmadı."

"Baksın kadının bakmasından ne olacak. Ayrıca güzele bakmak sevaptır. Bırakalım kadın gider ayak az daha sevaba girsin."

"Valla komutanım bence kadının niyeti pek sevaplık değil. Sanki bakışları daha çok alıcı gibi. Bana kalırsa teyze yengeyi yanındaki oğlu için süzüyor. Eğer benim adımda Samet ise birazdan masaya gelip kimlerden olduğunu soracak."

Giray arkadaşının sözlerinden sonra yan masaya sert bir bakış atmış. Sonrada Samet'e bakıp konuşmaya başlamıştı.

"Az gelsin!!! Onun yanında aslan gibi kocası var."

"Eee o bunu bilmiyor ki ama. Malum yengenin parmağında yüzük falan yok. Bence ikiniz bir dans edinde herkes sizin birlikte olduğunuzu görsün. Yoksa inan burdan giderken kızın en az beş tane dünürcüsü çıkacak."

"Doğru söylüyorsun aslanım. Ben işimi en iyisi sağlam kazığa bağlayayım." diyen genç adam dans edenleri izleyen karısına doğru dönmüş ellerini tutarak kendi ile birlikte ayağa kaldırmıştı.

"Hadi bakalım güzelim ilk dansımız buraya kısmetmiş."

Leyal kocasının ellerinden tutup kendisini dans pistine çekmesini gözleri parlayarak izlemişti. Az önce herkes tek tek dansa kalkınca oda içinden dua etmişti. İnşallah Giray'da beni kaldırırda ilk dansımızı yaparız diye.

Genç adam karısıyla birlikte geldikleri pistte genç kızı kendine doğru iyice çekmiş ellerini belinin iki yanına koymuştu. Leyal kocasının ellerini beline koyması ile oda başını göğsüne dayamış sonrada kollarını boynuna dolamıştı. İkili daha sonra kendilerini çalan müziğin ritmine bırakmışlar, birbirlerinin kokularını içine çekerek dans etmeye başlamışlardı.

RUHUM SENİ SEÇTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin