40.Bölüm Gerçeğin Peşinde

8.3K 533 134
                                    

Bizler yani insan oğlu ırkı o kadar hızlı kararlar alır, sonrada aldığımız kararlardan aynı hızda geri vazgeçeriz ki hızımıza adeta kendimiz bile yetişemeye biliriz.

Leyal'de şuan kocası üstüne üstüne gelirken aldığı karardan nerdeyse pişman olmuştu. Hem birde Savaş'ın kocasını kızdırmak için yaptıkları vardı. Genç kız içinden koca bir offf çekti. Çünkü karşısındaki kocası olacak büyükbaş öküz kendisini adeta çiğ çiğ yiyecek gibi bakıyordu.

Tabiki kızçağız bunu mecazi anlamda kullanmış bile olsa karşısındaki adam kendisine pekte mecazi bakmıyordu. Gayette yiyecek gibi bakıyordu. Ama Leyal tabiki asla geri adım atmayacak ve o düğüne gidecekti. Yaniiii yaaa offf gidecekti işte.

"Kim demiş!!! Ben mi? Yani ben dedim tamam ama dememişte olabilirim. Ya offf yaa ben dedim tamam.
Hem sen niye üstüme üstüme geliyorsun ki az dursana yerinde. Valla bak sen böyle böyle geliyorsun ya ben çok baskı altında kalıyorum."

"Bitti mi?"

"Ne bitti mi?"

"Saçmalaman bitti mi?"

"Ha şey bitti bitmesinede offf Giray gelme üstümede otur şu koltuğada adam akıllı konuşalım."

Genç kız kocasının kendisini dinlemeyip salonun köşesine sıkıştırması ile kaçmak için yol aramaya başlamıştı. Ama maalesef kocası olacak öküz kollarını iki yana koyup gitmesini her şekilde engellemişti.

"Bence biz bu şekilde konuşalım böyle daha iyi olur."

"Emin misin? Biz bu şekilde durmaya devam edersek sen en fazla on saniye sonra beni tuttuğun gibi yatak odasına götürürsün."

"Vayyy o kadar güveniyorsun yani kendine?"
"Valla kendime güvenim sonsuz ama ben senin küçük Giray'a pek güvenmiyorum. Şayet kendisini şimdiden şuan karnımda hissediyorum bile."

Giray karısının dediklerinden sonra başını hafif aşağıya eğmiş ve içinden kendine koca bir küfür etmişti. Karısı doğru söylüyordu erkekliği o daha ilk adımı atmaya başladığı an uyanmaya başlamıştı. Bu hep karısının suçuydu onun bir bakışı bile onu işte aynen bu hale getiriyordu.

"Hımmm ama bu benim suçum değil ki güzelim. Suçlu olan sensin"
"O nedenmiş?"
"Çünkü karıcığım senin attığın bir bakış, o bayıldığım dudaklarından aldığın nefes işte beni bu hale getiriyor. Şimdi anladın mı niye suçlusun?"

"Anladım ama anlamamazlığa gelmeye karar verdim. Neyse biz konumuza geri mi dönsek?"

Giray karısı her konuştuğunda yüzüne değen nefesten o dudakların kıpırtısından aklını iyice kaybetmiş ve artık buna dayanamayacak raddeye gelir gelmez de dudaklarına yapışıp öpmeye başlamıştı. Leyal kocasından gelen ani saldırıya bir kaç saniye sessiz kalmış, sonra oda aynı tutku ile ona karşılık vermeye başlamıştı.

İkili öyle deli gibi öpüşüyorlardı ki sanki birbirlerini öpmüyorlar savaşıyorlardı. Konuşamadıkları cümleleri onlar yerine dudakları söylüyordu. Birinin dudağı hiç bir yere gidemezsin diye avaz avaz bağırırken, diğerininki gideceğim diye cevap veriyordu. İkiside o kadar sert o kadar inatçıydı ki birinden biride geri adım atmıyordu. Aksine öpüşerek birbirlerine meydan okuyorlardı.

Biri diğerinin alt dudağını emip ısınırken diğeride onun üst dudağına aynı işlemi uyguluyordu. Diğeri diliyle diğerinin ağzının içini talan ederken karşısındakide aynı şekilde karşılık veriyordu. Genç kız dudaklarının savaşını alamadığı nefeslerle artık bitirmek istiyordu ama inadı ilk pes edenin o olmaması için onu zorluyordu. Leyal artık daha fazla dayanamayacağını anlayınca kocasının ağzındaki dilini ısırıp ilk onun çekilmesini sağlamıştı.

RUHUM SENİ SEÇTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin