32.Bölüm Asıl Sen Kimsin

10K 704 217
                                    

Ben bu bölümü yazarken 4 Mart 2021 tarihinde Bitlis'te helikopter kazasında 11 Türk askerimiz şehit olmuştur. Allah'tan onlar için rahmet yakınlarına da sabır diliyorum. Şehitlerim mekanınız Cennet olsun, Kabirleriniz Melekler ile dolsun.
                  🇹🇷VATAN SAĞ OLSUN🇹🇷

Elbette her gecenin bir sabahı olduğu gibi, her acınında bir sonu vardı. Giray ve timi içinde işte aynen öyle olmuştu. Bir haftadır günleri  aç susuz neredeyse her saatleri işgence ile geçmişti. Ama herşeye rağmen pes etmemiş dayanabildikleri kadar dayanmışlardı.

Aslında DAEŞ militanlarına kalsa çoktan öldürüleceklerini onlarda biliyordu. Ama kendilerini sırf İvan şerefsizinin yaptığı planı uygulaması için sağ bıraktıklarını da gayet iyi biliyorlardı. Çatışma başlayalı yirmi dakikaya yakın olmuştu.

Emindiler, birazdan kuyruğunu sıkıştıran sırf kendi götlerini kurtarmak için, onları rehine olarak kullanmaya geleceklerdi. Ama bu sefer tahminleri doğru çıkmamış ve içeriye biraz önce Giray'ın kulağına eğilip Kurt Timinin geleceğini haber veren adam gelmişti.

Askerler içeriye girenin düşman olduğunu düşünüp hemen adamı etkisiz hale getirmek için, tam harekete geçeceklerdi ki Giray'ın sözleri ile durmak zorunda kaldılar.

"Sakın aslanlarım bizden o"
Ateş:
"Bizden mi? Nasıl olur bu adam kaç gündür ebemizi sikti burda."
"Kimliği açığa çıkmaması için mecburdu onlardan biri gibi davranmaya yaptıkları hep bu yüzündendi."

Şadi:
"Sohbetiniz daha devam edecekse size bir kahve söylüyeyim"
Ateş:
"Aff buyur"
Şadi:
"Sohbetiniz diyorum devam edecekse kahvede söylüyeyim mi diyorum. Malum dışarda koca bir çatışma varken siz durmuş, benim kim olduğumu sorguluyorsunuz da."

Kemal:
"Sevdim seni kardeş, hissediyorum sende tıpkı benim kafadansın"
Şadi:
"Eyvallah devrem ama muhabbeti sonraya bıraksak iyi olacak, çünkü birazdan İvan ve adamları buraya gelecek. O yüzden şu silahlarınızı alında hemen burdan çıkıp dışardakilerine destek verelim."

Şadi, Giray ve bütün timin silahlarını tekrar geri verdikten sonra, onun yönlendirmesi ile kontrollü bir şekilde bulundukları mağaradan dışarı çıkmaya başladılar.

İvan aniden gelen saldırı ile birlikte bulunduğu kayanın arkasında sıkışıp kalmıştı. İşler tam istediği giderken birden yine herşey tepe taklak olmuştu. Eğer yerlerini bulmamış olsalardı, adamları yarın bu saatlerde Leyal denilen kızı buraya getirmiş olacaktı. O da intikamını en güzel ve en zevk verici şekilde alacaktı. Ama şimdi bütün planları altüst olmuştu.

Şuan yaptığı planların hiç bir önemi yoktu. Düşündüğü tek şey buradan kaçıp gitmek ve intikamını almak için tekrar toparlanıp geri gelmekti. O yüzden buradan kurtuluş bileti olarak esir aldığı Türk askerlerini görmüştü. Tam adamlarına onu korumalarını söyleyip, askerlerin olduğu mağaraya girmek için yerinden kalktığı anda, onlarıda ellerindeki silahlarla dışarıya çıktıklarını görmüştü.

"Piç kuruları benden önce davranmış."

O andan itibarende herşey tamda askerlerimizin istediği gibi olmuştu. Teröristler hem içten hemde dıştan gelen saldırılara daha fazla dayanamamıştı. Çoğunluğu çatışma sırasında öldürülmüş, bir kaç tanesine teslim olmuştu. Teslim olanların içinde kampın sorumlusu Botan'da bulunmaktaydı. Adam tamda karakterine yakışanı yapıp canını almak istedikleri adamlardan "aman" dilenmişti.

Giray mağaradan çıktığı andan itibaren gözleri ile İvan'ın yerini tespit etmek için sürekli etrafına bakınıp durmuştu. Kısa süre sonrada aradığını elbette bulmuştu. O andan sonrada bütün öfkesini sadece adama kusmuştu.

RUHUM SENİ SEÇTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin