Derler ki her insan bir mevsimi taşır bedeninde. Kimisi sonbaharın hüznünü, kimisi kışın soğunu, kimisi ilkbaharın neşesini, kimisi de yazın güneşini. Aslında mevsimler o kadar çok şey anlatır ki biz insan oğluna. Mesele onların dilini yeterince bilmektedir.
Leyal kendini bahara benzetirken, kocasınıda kışa benzetiyordu. Kendisi bahar mevsimi gibi her üzüntüsünün ardından yeniden çiçek açıp hayata tutunurken, kocası da hayatındaki bütün olumsuzluklara karşı aynı kara kış gibi dayanıyordu. O bedeninde kışı taşıdığı için hiç bir şey onu yıkamıyordu.
Genç kadın uyandığından beri yani on dakikadır kocasının aşık olduğu çehresini izlerken bunları düşünüyordu. Sevgili kocası dediğini yapmış sabaha kadar onu hiç rahat bırakmamıştı. Gerçi bunada kendinin de pek şikayeti olmamıştı. Çoğunluğunun utanarak geçirdiği bu özel anı kendisi büyük bir cesurluk göstererek gerçekten doya doya yaşamıştı. Sexs başkaları için sadece ihtiyaç gidermek gibi olsa bile, gerçekten sevenler için bir olmak için bir aracıydı.
Dün geceleri hem kendisinin hem de kocasının deneyimsizliğine rağmen çok güzel geçmişti. Kocası ilk başlarda onu inciltmemek için çok dikkat etmiş olsa bile, sonraları özüne dönmüş hareketlerini sertleştirmişti. Şuan dün gecenin getirisi olarak sadece bacak arasında küçük bir sızı vardı. Gerçi sızısı büyükte olsa farketmezdi kocasından gelecek herşeye zaten razıydı.
Leyal aklındaki düşünceleri bir kenara atıp uyandığı ilk andan beri uyuyormuş gibi yapan kocası ile uğraşmaya başlamıştı. İlk önce kocasının bacaklarının arasında olan sağ bacağını yavaş yavaş hareket ettirerek erkekliğine sürtmeye başlayan genç kız, daha sonrada dilini göğüsünün üzerinde gezdirmeye başlamıştı.
Giray karısının yaptığı tatlı işgenceyle daha fazla dayanamamış daha o ne olduğunu anlamadan bir çırpıda altına almıştı.
"Demek benim küçüğümün canı yaramazlık yapmak istemiş. Olur yaparız bana uyar."
"Eee yuh yani dahada mı yaramazlık diyorsun hala? Farkındaysan sabaha karşı uyuduk."
"Valla güzelim onu, o sütun gibi bacağınla küçük Giray'ı uyandırmadan önce düşünecektin."
"Ne yapayım seninki en ufak dokunuşumdan bile hemen etkileniyorsa."
Genç adam bir taraftan karısının sözlerini dinlerken diğer taraftanda elleri ile çıplak olan göğüsleri ile ilgileniyordu. Leyal o konuşurken elleri göğsünü yoğuran kocası ile kendinden geçmeye başlamış, istemsizce inlemişti. Giray karısından gelen inleme sesi ile o saniyeden itibaren durmamış tenlerini yeniden birbirlerine katmıştı.
İkili yaşadıkları tutku dolu bir sabahın ardından önce birlikte uzunca bir duş aldılar, sonrada Leyal'in maharetli ellerinden güzel bir kahvaltı yaptılar. Daha sonrada birlikte hızla sofrayı toplayıp ve bulaşık işini halleden karı koca biten işlerinin ardından dışarı çıkıp etrafın tadını çıkarmaya başlamışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHUM SENİ SEÇTİ
General Fictionİyi adamlar yanlızlıktan ölüyor,İyi kadınlar ise kötü adamların balkonundan gökyüzüne bakarken...... Dostoyevski Giray karşısındaki kadınların istediği herşeyi kabul etmişti ama onunda bir şartı vardı şimdi bunu söylemeliydi ki ilerde olacakların ö...