Ellerini gözüne siper eden Albert etrafa bakmayı kesip yan tarafında sığınmak için buldukları mağaranın kaya duvarını tekmeleyen arkadaşı Lodos'a baktı. Oldukça sinirliydi. Onu bu kadar sinirli görmüş müydü bilmiyordu. Derin bir nefes alıp iç çekti. Saw ise duvarın dibine çökmüş başını yere eğmiş ve öylece duruyordu.
Her şey çok ters ve boktan gidiyordu. Niye böyle olmak zorundaydı?
"Ben de gitmeliydim,kahretsin! Yanında kimse yok bir başına,"diyerek kayaya bir tekme daha attığında bağıran Lodos ile gözlerini kıstı Albert. Biraz daha tekme atarsa burayı başlarına yıkacaktı.
"O, o hortuma kapılırken onun peşinden gitmeliydim,"dedi hüzünle. Saw ve Albert'ın tutmalarına direnmeliydi. Onlara direnişi yetmemişti ve hortumun içine çekilen ve dakikalar sonra kaybolan Mia'yı kurtaramamıştı.
"Kardeşim bir rahatlar mısın? O Mia ona bir şey olmaz,"deyip durdu Albert. Ve devam etti sözlerine.
"Hem Saye'de onunla,"dedi sessiz bir şekilde.
"Sorunda bu ya!,"diye bağırdı birden Saw. Onun sesiyle her ikiside öylece durmuştu. Saw başını kaldırıp onlara baktı.
"ALLAH aşkına sorunda tam bu ya. Mia'nın bir Vartun olduğunu biliyorsunuz. Onlar yani Vartun'lar bazı sebebler haricinde insanların duygularını anlarlar. Ne hissediyorlar? Hissettikleri şeyin boyutu ne? Bu ve bunun gibi birçok şey. Ama geçenlerde,bu sefere çıkmadan önce,"deyip durdu Saw. Ellerini şakağına götürüp parmaklarıyla baskı yaptı. Diğer ikisi ise onu pür dikkat izliyorlardı. Sinirden köpüren Lodos az da olsa sakinleşmeye çalışıyordu ama bu pekte mümkün gözükmüyordu. Sadece içinden sakinleşmeyi diledi.
"Mia Saye'nin duygularını hissedemediğini söyledi. Az da olsa enerji aldığını ama bu diğer insanlara göre çok az olduğunu söyledi ve bazı zamanlarda en ufak bir duygu hissedemediğini söyledi. Ve Kraliçe Enva bu görev için Saye'yi de seçtiğinde... açıkçası biraz tedirgindim. Vartun'ların bu duyguyu hissedememe nedenleri bir elin parmağını geçmeyecek sebebler olsada bunlar kendi içinde çok tehlikelidir,"deyip kuruyan dudaklarını diliyle yaladı Saw. Buz mavisi gözlerini yere dikti. Gerginliği gittikçe artıyordu.
"Birçok Vartun'un tarihte katli bu yüzdendir. Vartun'lar kendilerine duyulan nefreti,öfkeyi,kinide hissedebilir ve eğer tehlikeli bir durum olursa bunu da hissedip kaçabilir ya da gereğini yapabilirler. Hatırlayın Efendi Alcant'ın konutunda Mia neden öyle davranıyordu? Lodos'a hayatında hiç bu kadar sinirlenmeyen Mia neden orada sinirlenmişti? Neden Efendi Alcant'ı savunmuştu ve o tabloyu neden bu kadar hızlı çözmüştü? Efendi Alcant'ın duygularını hissedebiliyordu çünkü."
Dudaklarını yalayıp başını iki yana salladı.
"Saye Mia için tehlike arz edebilir. Sadece Mia için değil hepimiz için,"dediğinde derince nefes aldı. Tüm bunlar ona ağır geliyordu tüm yolculuk boyunca bunu düşünmüş,üstelik şimdide belli belirsiz çıkan bir kum fırtınası yüzünden Mia'yı ve Saye'yi kaybetmişlerdi.
"Saye Mia'ya bir şey yapamaz,"diyen Lodos sırtını az önce tekmelediği ve tekmelerinden mütevellit aşınan kayaya sırtını duvara vererek yere çöktü. Eğer tüm bunlar doğruysa olacaklar bacaklarını bağını koparmıştı.
"Bunu nereden biliyorsun?,"diyen Albert Lodos'a baktığında Lodos yere bakıyor ve burukça gülümsüyordu.
"Saye güç istiyor. O güç için yaşıyor. Mia'nın tam tersi o. Mia her ne kadar süsten kaçıyorsa Saye o kadar yaklaşıyor. Mia'nın tüm amacının güç olduğunu mu düşünüyorsunuz? Eğer öyle olsaydı şu boktan yere geldiğinden beri bu kadar karamsar,güçsüz,tedirgin ve korkarak yaşıyor olmazdı. Her an içinde bir şeyleri kaybetme korkusu olmazdı. Güçlerinin varlığından haberdar olduğu an tüm gücü elinde toplamak isterdi ama o öyle yapmadı çünkü güce önem vermiyordu. Onunda kaybetme korkusu vardı. Buradaki hepimiz bir şeylerimizi kaybettik,"dedi Lodos koyukahve gözlerini Albert ve Saw'a çevirirken teker teker.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saklı Krallık 2👑
Fantasy❕Kitap düzenlenmeye alınacaktır.❕ İlk kitabı okumanız şiddetle tavsiye edilir! Saklı Krallık'ın kaderi artık Mia ve arkadaşlarının omuzlarındaydı. Ya kurtaracaklar ya da yıkacaklardı. İyiler ve kötüler... bunlar her zaman vardı. Hep iyiler ve kötüle...