Güneş saklandığı dağların ardından yavaş yavaş yüzünü insanlara göstermeye başlamıştı. Mia dün gördüğü rüyanın etkisinden hâlâ çıkamamıştı. Akşam ne kadar uykuya dalsada ablasının yüzü kesik kesik giriyordu rüyasına. Bu sebebten erkenden uyanmış ve birazcık etrafta dolaşmaya başlamıştı.
Geri geldiğinde grubun yavaş yavaş kalktığını görmüştü. İlknur ve Karan kahvaltılık bir şeyler hazırlamak için kollarını sıyırıp kahvaltı işine girişmişlerdi bile. Mia abisinin yanına gidip geçecekleri güzargahları kontrol ediyordu. Bir daha sorun yaşamak istemiyordu.
İlknur ve Karan kahvaltıyı hazırlamışlar ve diğerlerini yemek için çağırmışlardı. Bir ağacın altında serilen kahvaltı sofrasında herkes afiyetle yemeğini yerken Mia hâlâ ablasını düşünüyordu.
"Bir şey mi oldu Mia?"
Albert'ın sesiyle ona döndü Mia. Dudaklarına sahte bir tebessüm yerleştirip konuştu.
"İyiyim Albert. Bir sorun yok,"deyip önündeki yemekten az bir şey ağzına attı. Sonra ayağa kalkıp gruba döndü.
"Ben atlara bakayım yem ve su vereyim yolumuz uzun malum,"deyip atların olduğu yere doğru ilerledi.
"Bu kızda bir şey var,"diyen Bars ile tüm bakışlar Bars'ı buldu.
"Kesin bir şey var,"diyede devam etti Bars. İlknur az ilerideki Mia'ya baktı. Arkadaşının canı besbelliki yanıyordu ama İlknur'un elinden arkadaşı için hiçbir şey gelmiyordu. Bu düşüncenin ağırlığıyla eğdi başını yere.
"O ablasını özlüyor,"diyen Lodos'a çatık kaşlarla baktı Bora. Ona onca kötülüğü yapan bir insanı neden özlesinki Mia? Neden onun için üzsün kendini? Lodos'un dedikleri ona saçma geldiğinden alayla sırıttı. Bora'nın yüzündeki alay barındıran gülümsemeyi gören Bars'ın kaşları çatılmıştı.
"Niye öyle gülümsüyorsun Bora?,"dediğinde Bora Bars'a bakıp ardından bakışlarını atların başını okşayan Mia'ya getirdi ve burukça tebessüm etti.
"Mia'nın ablası olan kız,yani Figen. Mia'yı sevmezdi hatta hiç sevmezdi. Sürükli onu küçük düşürürdü. Yani,"deyip Bars'a döndü.
"Onu özlemesi durumu komik geldi sadece prensim,"dediğinde Bars bakışlarını Mia'ya çevirdi. Demekki o yüzden 'beni kimse sevmedi' diyordu.
Ne yani Dünya'daki ailesi Mia'yı sevmemiş miydi? Hemde hiç mi sevmemişlerdi?
Onun gibi kalbi sevgiyle çarpan bir insanı neden sevmemişlerdi?
"Dün onu rüyasında görmüş Mia. En azından o öyle sanıyor,"diyen Lodos ile Kağan gerildi.
"Figen'i mi görmüş. Nasıl?"
"Sadece Figen'in acı çektiğini,kendisini çok sevdiğini söyledi. Belkide,"diyen Lodos'un sözünü Şyan kesti.
"Belkide gerçekten özlüyordur. Belkide o rüya değilde gerçektir. "
Hepsi birbirine bakarken yanlarına yaklaşan Mia ile herkes yemeğine döndü.
"Ne oldu öyle konuşmayı kestiniz. Aşk olsun ben geldim diye mi konuşmuyorsunuz?"
Mia Lodos'un yanına oturduğunda Lodos Mia'nın saçlarına bir öpücük kondurdu ve hafifçe saçlarını karıştırdı.
"Yok öyle bir şey hayatım,"dediğinde Bars yapmacık bir öksürükle araya girdiğinde İlknur gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı. Sevdiği adam gerçekten kıskanç biriydi. Ama bu kıskançlık onu daha sevimli yapıyordu. Eğer utanmasa yanaklarını öpüp,yanaklarını sıkabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saklı Krallık 2👑
Fantasy❕Kitap düzenlenmeye alınacaktır.❕ İlk kitabı okumanız şiddetle tavsiye edilir! Saklı Krallık'ın kaderi artık Mia ve arkadaşlarının omuzlarındaydı. Ya kurtaracaklar ya da yıkacaklardı. İyiler ve kötüler... bunlar her zaman vardı. Hep iyiler ve kötüle...