Korkular korkutmasın gözünüzü...👑

2K 240 48
                                    

Figen Mia'nın elini tutup korkuyla kardeşine bakıyordu. Nefes alışverişi giderek zorlanıyordu ve bu durum oldukça kötüye gidiyordu. 

"Sadece buranın havası onu etkilemiş merak etme,"diyip tıslayan kişiye döndü. Burası onların yani yılanların bölgesiydi ve burada onlardan onlarca,yüzlerce hatta binlerce vardı ve Mia'nı  şu dünya üzerinde korktuğu tek hayvan ise yılanlardı. Eh bunları gören birisi yılanlardan korkmasa bile korkardı. 

"Demek bizden korkuyor,"deyip sarı gözlerini Mia'ya çeviren hekim yılan ile Figen kaskatı kesildi. Emindi. İçinden söylemiş dışından tek kelime bile etmemişti.

"Korkma insan evladı. Buradaki birçok canlı gibi odaklandığımızda zihin okuyabiliyoruz. Sen bana tuhaf geldiğin için zihnini okumak istedim ve o arada aklından bunlar geçiyordu. Saklı Krallık'tan değilsin öyle değil mi?"

Hekim gözlerini Mia'nın üzerinden ayırmadan konuşmuştu. Figen Mia'nın tuttuğu eline baktı.

"Evet öyle ben Dünya denilen gezegenden geliyorum."

Açılan kapının çıkardığı gıcırtıyla her ikiside kapıy çevirdiler bakışlarını. Yine bir Yılan gelmişti ama bu onlara göre daha görkemli görünüyordu. Figen ona bakakalmışken hekimin konuşmasıyla  şok oldu.

"Prens Aldron."

'Prens mi?' diye düşündü Figen. İnsanlardan nefret eden o prens. Bakışları Mia'yı bulduğunda Figen korkuyla gerildi. Mia'ya doğru gelen prens ile Mia'nın elini bırakıp Prens ve Mia'nın arasına geçen Figen ile Prens Aldron siyah gözlerini Figen'in gözlerine dikti.

"B-biliyoruminsanlardan nefret ediyorsunuz. Ama... ama ne olursunuz onu öldürmeyin. Onun yerine beni öldürün,"dediğinde Aldron tuhaf tuhaf bakmaya başladı karşısındaki kıza. 

'Niye böyle tuhaf davranıyor bu kız?' 

"Ona zarar vermeyeceğim,"dedi yumuşak bir sesle Prens Aldron Mia'nın yüzüne baktı. Yattığı yerin iki tarafında yanan tütsü ve alnına koyulmuş bez ile  bakışları hekime kaydı.

"Durumu iyi mi?"

"Evet majeste. İlk geldiğindeki gibi kötü değil. Nefes alışveriş!eri düzelmeye başladı,"dediğinde ona zarar vermeyeceği kanısına varan Figen aradan çekildi. Prens Figen'e gülümseyerek Mia'nın yanına yaklaştı. 

"Yine karşılaştık küçük hanım.  Ne zaman uyanacaktın? Arkadaşların senin için çok endişeli. Hadi Mia artık uyan,"dedi. 

"Niye uyanamıyor bilmiyorum. Korkudan bayıldığını düşünüyordum ama ayılmadığı için durumu oldukça korkutuyor beni,"diyen Figen'in gözleri dolmuştu.

"Sen onun tam olarak neyi oluyorsun?,"diyen Prens Aldron'un siyah gözlerine bakıp tebessüm etti.

"Ablasıyım. "

Prens şaşkınca ona bakarken tekrar tebessüm etti.

"Mia Dünya'dayken benim ailemle yaşıyordu. Biz birlikte büyüdük ama ben... ben bazı insanların lafına inanıp maalesef ona adam akıllı ablalık yapamadım. Onu kendimce korumaya çalışırken aslında en çok zararı ona veren kişinin ben olduğumu farkedemedim. Bu... o kadar kötüki,"deyip akan gözyaşlarını sildi Figen. 

"Anlıyorum. Bazen büyüklerimiz kendilerine göre koruma biçimleriyle sevdiklerini koruduğunu zannediyor ama onlara zarar verdiklerini anlayamıyorlar. Onlarında bir suçu yok aslında. Çünkü kendilerince sevdiği kişiyi koruduğunu düşünüyorlar. Tıpkı babam gibi,"diyip burukça gülümsedi Aldron.

"Annemin ölümünden sonra beni saray dışına çıkarmamaya başladı. Kimseyle konuşturmuyor resmen sarayda hapis hayatı yaşıyorum. Arada bir ondan gizli çıkıyorum. Yine o kaçış zamanında rastlamıştım kardeşine,"diyip Mia'ya baktı. Mia'nın rengi düzelmiş,düzenli bir şekilde nefes alıp verdiğini görünce gülümsedi.

Saklı Krallık 2👑Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin