Kütüphane👑

3.4K 383 72
                                    

13.BÖLÜM:KÜTÜPHANE👑

Gözlerimi aralayıp bitmek üzere olan muma baktım. Hemen yan tarafımdaki mumu alıp bitmek üzere olan mumun aleviyle yakıp diğer tarafıma koydum. Sabahtan beri Kortinix'in kütüphanesindeydim. Ve şu an saat oldukça ilerlemiş,etraf sessizleşmişti. Kütüphane müdürü ise anahtarı bana bırakıp evinin yolunu tutmuştu. Esneyerek oturduğum yerde dikleştim. Oldukça fazla şey öğrenmiştim.  Ama hâlâ vampirlerin neden sevilmediği,Kortinix ve Saklı Krallık'ta dışlandıklarını tam anlamıyla öğrenememiştim.

Önümdeki kalın kitabın yıpranmış sayfalarını çevirirken sabahtan beri burada olmamın asıl sebebiyle ilgili bir şeyler öğrenirim umuduyla bakınıyordum ama bir şey yoktu.

Yanağımı elimin içine koyup öylece kitaba bakıyordum. Sabahtan beri neden bir şey bulamadımki ben!

Başımı masaya koyup birazda olsun gözlerimi dinlendirmek adına kapattım gözlerimi. 

"Hâlâ mı bir şey bulamadın?"

Gelen sesle irkilip hızla başımı kaldırdığımda sandalyemden düştüm. 

"Bir bu eksikti hay böyle işin ben sizde neden sinsi sinsi yaklaşıyorsunuz anla-Efendi Alcant?"

Şaşkınca ona bakarken ağrıyan mabadımı düşünmeyi kesip ayağa kalktım.

"Ne işiniz var sizin burada?"

Oturduğu sandalyeye iyice yerleşirken elindeki siyah bastona benzer sopayı yan tarafa bırakıp bana döndü.

"Biliyorsunki  ben bir vampirim. Gece dolaşmam çok normal aa sen... senin ne işin var burada küçük prenses?"

Küçük mü?

Kaşlarımı çatarak ona bakarken düştüğüm sandalyeme tekrar oturdum ve ona döndüm.

"Araştırma yapıyordum ve Efendi Alcant ben küçük değilim,"dediğimde güldü. Onun gülüşüne göz devirip işime devam etmek için kitabıma döndüm. Başka bir sayfayı açmıştımki gözlerim gördüklerimle kocaman oldu.

"Ne oldu kocaman açmışsın gözlerini? Ne gördünde öyle açtın gözlerini?,"diyen efendi Alcant'a döndüm.

"Sorunda bu ya Efendi Alcant. Hiçbir şey yok bu sayfada,"deyip diğer sayfayı çevirdim bunda da durum aynıydı. Bunun üzerine birkaç sayfa daha çevirdim ve hiçbirinde tek bir nokta bile yoktu. Elimi alnıma vurup öfkeyle nefes alıp verdim.

"Hay aksi! Ben nereden öğreneceğim şimdi?"

Efendi Alcant kitabı alıp önüne çekti ve incelemeye başladı.

"Kortinix'in Bilinmeyenleri mi? Ah şu ihtiyar Rad. "

Rad mı? Bu kitabın yazarıydı ve onu tanıyor muydu?

"Siz onu...,"dediğimde lafımı böldü.

"Evet evet tanıyorum. Eski bir arkadaşımdı. Bu ihtiyar bunak oyun oynamaya bayılır. Elbet bu boş sayfaların bir açıklaması vardır,"dediğinde bana döndü. Mavi gözlerine bakıp aklıma gelen soruyu sordum.

"Mademki yazar sizin arkadaşınız beni onun yanına götürür müsünüz? Bakın bu çok ciddi bir konu. Krallığım halkında daha çok bilgiye ihtiyacım var,"dediğimde ayağa kalktı,

"Halkına çok düşkün bir prenses ne kadar tatlı."

Alayla kurduğu cümleye aldırış etmeden beklentiyle ona bakarken bastona benzeyen siyah  sopasıyla  yavaşça başıma vurdu.

"Bakma bana şöyle. Hem ben senin düşmanınım. Nasıl benden yardım istersin sen?,"dediğinde bunu bende anlamamıştım. Sadece o... düşmanım olmak için fazla şeydi... iyiydi!

Saklı Krallık 2👑Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin