Bazen Işık Gerekir.

1.3K 147 54
                                    

Bir enkaz... tam olarak beni tanımlayan kelimeler olduğunu düşünüyorum. Kaç gündür beri ir enkazdan farksızdım. Ne olduğunu anlamaya çalışırken beynimi kaybedeceğimi düşünüyordum. Tabii varsa.

Gözlerimi kısıp sarayın şehre bakan en büyük balkonunda durmuş güneşin batışını izliyordum.

"Doğuşu sanki daha mı romantik ne?"

Sesin sahibini tanımam için dönüp bakmam gerekmiyordu. Tahmin edebiliyordum. Ve biliyordum da kim olduğunu.

"Şu an gerçekten uğraşacak halim yok Albert. Cidden,"derken ona döndüm. Sarı saçlarını bir eliyle geriye atıp bakışlarını bana çevirdi. Şimdi zırhı değilde günlük kıyafetleri vardı üstünde. Bunu biraz yadırgamıştım.

Tuhaf görünüyordu. Genelle zırhıyla dolaştığı için bu tuhaf geliyordu.

"Ne oldu yine Mia'yla?,"derken kalçasını duvara yaslayıp bir ayağının üstüne diğerini atıp bana baktı.

"Ne olacak? Ah bir anlasam,bir anlasam. Saw'da tavır almış bana. Ne oldu diyorum 'sen daha iyi bilirsin' diyor. Sonrada kaşlarını çatıp 'kimyamı bozuyorsun oğlum' diyor bana çağırıyor bağırıyor gidiyor,"deyip hüsranla nefesimi verdim. Albert ise gülüyordu.

" 'Oğlum mu?' Sürekli atarlanıyor durduk yere hiddetleniyor mu? Onu acilen Mia'nı  yanından almalıyız,"deyip kahkaha attığında ben sadece öylece bakıyordum.

"Tamam tamam sustum. O değilde dostum sen ne yaptın bu kıza? Cidden ruh gibi. Hayır Mia saf bir kızdır. İyi bir kızdır. O kadar iyidir ki hiç tanımadığı insanlarla arkadaşlık kuruyor ve hemen güveniyor. Yaptığım çıkarımlara göre vakti zamanında da aynısını yapmış ve büyük bir darbe almış gibi. Nereden anladığımı sorma,ben anlarım."

İç çekip tekrar bana döndü.

"Bazen bu iyi niyeti başına bela oluyor. O hâlâ Saye'ye güveniyor. Bana kalırsa kalben bizden sadece Mia güveniyor Saye'ye.  Saye... o kızda farklı bir şey var. Mia'ya benziyor ama değil. Garip. Evet kuzeni ama bu daha farklı.  Tuhaf derecede bir enerji var aralarında. Mia her ne kadar iyi kalpli olsada,iyi olsada onun sinirlenmesinden,kızmasından korkuyorum."

Bu son dedikleriyle tamamen ona döndüm.

"Mia sinirlenince bambaşka  biri oluyor. Ve o bir Vartun Lodos bunu unutma. Vartun'ların tarihte okumuşsundur,ne kadar sinirli ve yıkıcı olduklarını. Normalde sakin olsalarda sinirlenince gerçekten yıkıcı oluyorlar. Buna yakıdan tanıklık ettim. Cidden çok yakından. Sen de fark etmişsindir bunu,"dediğinde başımı yere eğdim. Kaç defa sinirli haline denk gelmiştim ve Mia gerçekten farklı biri oluyordu. Damarlarında Vartun kanı vardı.

"Onu sinirlendirme Lodos. Sinirlenimce en büyük hasarı kendine verecektir."

Bunu iyi biliyordum. Ne kadar engel olmaya çalışsamda sürekli bir şeyler oluyor ve bana karşı sinirleniyordu. Ve en son toplantı salonunda biraz ara verme kararı aldığından beri bitik durumdaydım.

"Saye'ye söyledin mi?,"dedi birkaç gün önceye atıfta bulunarak. 

"Evet o konuda konuştum. Daha doğrusu konuşmaya çalıştım ama Kraliçe çağırınca yarıda kaldı. Umarım beni yanlış anlamaz."dediğimde Albert göz devirdi.

"Bu da soru mu? Tabii ki yanlış anlayacak. Saye'yi bizzat önceden tanımıyorum ama o kızdan  ciddi anlamda hoşlanmıyorum,"demesiyle güldüm. Alaya karışık konuşmaya başladım.

"Bak böyle deme ulu orta yerde bir kraliyet ailesi mensubuna bunları demek net kafanı almalarına sebebtir."

Bu dediğimle alayla sırıttı.

Saklı Krallık 2👑Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin