Kızıl Ormana Giriş...👑

3.1K 303 47
                                    

Daralan yollar,tepeler,hırçın nehirler... tüm bunları geçmişlerdi. Sadece bir dağ kalmıştı ve hava ufaktan kararmaya başlamıştı. Mia'nın rahatsızlanması ardından ekip çok korksada bir sorun olmamıştı ve Mia biraz dinlendikten sonra kendini iyi hissetmeye başlamıştı. Bars ve İlknur ise yavaş yavaş yorgunlukları üstünden atıyorlardı.

"Az yolumuz kaldı. "

Diyen Albert ile derin bir nefes aldı Mia.  Hava yavaş yavaş karardığından biraz da soğumaya başlamıştı. 

"En tehlikeli yollardan biri,"deyip dağın eteğindeki patikayı başıyla işaret etti.

"Eraniy oradan çıkabilir misiniz?,"diyen Mia ile Eraniy kişnedi.

"Evet Mia. Zor olur ama imkansız değil,"dediğinde Eraniy'in başının üzerindeki İzi yola bakıyordu aklındaki düşüncelerle.

Bu ormandan sağ çıkabilirler miydi?

Mia Albert'a dönüp yola bakan arkadaşına bakmaya başladı. Sarı saçları rüzgar eşliğinde dans ederken gözlerini hafif kısmış önüne bakıyordu. 

'Acaba ne düşünüyor?' 

Diye geçirdi içinden Mia. Evet düşüncelerini okuyabilirdi ama bunu yapmak istemiyordu. Zaten abisi,Albert,Saw,kısmen Lodos'ta bu imkansız gibiydi. Zihinlerinde neler dönüyordu bunu bilemiyordu. Sanki bir bariyer vardı ve o bariyeri aşamıyordu. Diğerlerinkini okumaya kalkışmadığından onlar hakkında bir bilgisi yoktu.

"Hey millet,"diyerek havada uçan Şyan ile başlarını bir süre yukarı kaldırıp Şyan'a baktılar.

"Ne oldu Şyan?,"diye soran Lodos ile Şyan olduğu yerde kanat çıprmaya başladı.

"Az ilerideki yolda kayalar var. Sanırım yukarıdan düşmüş,"dediğinde Karan çenesini sıvazlayıp bir şeyler düşünmeye başladı.

"Mia sen halledebilir misin?,"diyen Kağan ile Mia Kağan'a döndü. 

"Evet hallederim. Siz geride durun,"dediğinde Lodos atını Mia'nın yanına sürdü ve tam yanında ilerlemeye devam etti. 

"Mia tek gideceğini düşünmüyorsun öyle değil mi?,"dediği an büyük bir gürültı koptu. 

"Bir kaya daha düştü. Bu yol düşündüğümden tehlikeli. Bunu başaramayız."diyen Şyan ile Mia başını olumsuz anlamda salladı. Bu sefer arkadaşına katılmıyordu.

"Başarabiliriz,"dedi ve Lodos'a dönüp kendine endişeyle bakan kahve gözlerine dikti gözlerini. 

"Ben iyi olacağım sen merak etme. Bu taşları kaldırmadan diğer tarafa geçmemiz imkansız,"dediğinde Karan konuşmaya dahil oldu.

"Mia haklı ama Lodos'ta haklı. Tek başına gidemezsin Mia. Hadi gittiğinde bir kaya daha tepeden yuvarlanır ve düşerse? Seni böyle tehlikeye atamayız. Kağan'da seninle gelsin. Bariyeri kullanarak seni korur. Solucan kafada yukarıda uçarak size bilgi verir. Kaya düşeceğini anladığı an bunu size söyler ve sizde oradan hemen uzaklaşırsınız. Ve bizde hemen girişte bekleyeceğiz. Bir şey olduğunda hemen yardımınıza geleceğiz,"dediğinde Mia bu fikiri beğenmişti. Tabii diğerleride.

"Tamam öyleyse hemen yolu açalım. Yoksa akşam olacak ve kan emiceler etrafta dolanmaya başlayacak. Şey lütfen üstünüze alınmayın Efendi Alcant,"deyip Efendi Alcant'a döndü Saw.

Efendi Alcant tebessüm ederek Saw'a baktı.

"Önemli değil Prens Saw. "

Saw tebessüm ederek önün döndü. Mia haklıydı yine. Bu yolculukta yanlarındaydı ve tek birine bile saldırmamıştı. Hatta onlara yardım bile ediyordu. Mia'nın dediği gibi 'kitabı kapağına göre yargılamamak' gerekiyordu.

Saklı Krallık 2👑Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin