Lonex

1.7K 210 84
                                    

Yavaş adımlarla  karargaha doğru ilerliyordu Mia.  Etrafı arada bir kolaçan ediyordu tanıdık birine rastlamamak için. Dövdüğü kişilere ya da kavgaya şahit olan kişilerle karşılaşmak istemiyordu. Zira çok dikkat çekmişti bu kadarı kafiydi. 

Yanından geçen birkaç askerle Mia kapüşonlu pelerininin kapüşonunu biraz daha aşağıya çekti. Fark edilmeden Lodos'u bulmalı ve buradan çıkmalılardı.

Mia kafasını kaldırıp baktı. Önünde beliren kocaman yapıyı birkaç dakika inceledikten sonra derin bir nefes alıp verdi.

"Büyük ihtimalle buradasın Lodos."

Kendi kendine mırıldandığı sırada omuzunda hissettiği elle ürperdi Mia. Yakılanmış mıydı? Her şey buraya kadar mıydı yani?

"Asren hâlâ buradasın."

Başını kaldırıp yanındaki adama baktı. Kendine mi demişti?

"Yaka kartın. Seni az önce boş boş binaya bakarken gördüm,"diyere önce Mia'nın yaka kartını ardından ise karargâhı işaret edip konuşmasına devam etti.

"Burada böyle neden dikiliyorsun? Mahkum başında nöbet sırası sende,"dediğinde Mia şaşkınca ona bakmaya başldı. Mahkum?

Mahkum denilen kişi Lodos olabilir miydi? 

"Evet sıra ben de. Ben gideyim bari,"diyerek adamın yanından uzaklaşmaya başladı. İçinden yakalnmadığı için ALLAH'a dualar ederek binaya giriş yaptı. Tıpkı dışarısı gibi içeriside kasvetliydi. 

Uzun koridorda ilerlerken elinde kılıç ile kendine doğru geln kişiyle olduğu yerde durdu. Yakalanmış mıydı?

"Sen hâlâ burada mısın? Seni bekliyirlar abahtan beri. Ben görevimi sonlandırdım şimdi şu yeni gelen kişiyi bulmaya gidiyorum yeni bir birlik sokaklarda arama yapmak için görevlendirildi. Sende görevin bitince hemen aramalara katıl,"dediğinde Mia rahatlamıştı. Başını olumlu anlamda sallayıp tam yanından geçiyorduki adam Mia'nın kolunu tuttu.

"Sen...neden bana tanıdık geliyorsun?"

Mia yere bakarak yutkundu. Şimdi burada tanınırsa işler çok kötü bir hal alırdı.

"Ben kuzeyden geliyorum. Kuzey birliğindeydim ama buraya atandım. Sizde Kuzey bölgesinden atanmış olmalısınız. Şey... şimdi hemen gitmeliyim görev bekler."

Mia bu bilgileri gelirken birkaç kişinin zihninde okumuştu. Kim hangi bölgeden geliyor,birliklerin işaretleri ne işaret neyi simgeliyor, bu ve bunun gibi birçok şeyi öğrenmişti.Onlar kendi aralarında konuşurken duymuş ve daha detaylı ögrenmek için ayakkabısının bağcığını bağlar gibi yapıp birkaç saniye içerisinde adamların zihninden geçen bu konu hakkında birçok şey öğrenmiş ve birisinin zihninden geçen bir kadınla ilgili kötü düşüncelerinden sonra aralarına fark edilmeden ateş topu fırlatıp o adamın yanmasına sebeb olmuştu.

Bu düşüncelerle sırıttı Mia. O hak etmişti bunu kimse bir başkası için bu tür kötü düşüncelelere sahip olmamalıydı kendi fikrince. Kimse bu dünyaya birisine köle olmak için gelmemişti. Herkes eşitti ve öyle kalmalıydılar. Ve o adamı yakıp birinci derecede yanık olmasına sebebiyet verdiği için hiç vicdan azabıda duymuyordu.

"Sen asker hemen buraya gel. Biz gidip aramaya katılacağız görev sırası sende. Bu adam tam bir manyak. Ona dikkat et. Eğer ki kaçarsa...,"deyip pembe saçlı kız Mia'ya doğru yaklaşıp işaret parmağını ona doğru sallayıp konuşmaya başladı.

"Seni öldürürüm,"diyerek pembe saçlarını savurup arkasındaki adamla birlikte Mia'dan uzaklaştılar. Mia arkalarından bakarken sinirden kaşları seğirmeye başlamıştı bile. 

Saklı Krallık 2👑Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin