Cevapsız sorular...👑

4.3K 421 71
                                    

Gelen korna sesiyle irkilip sıçramıştım yerimden. Gözlerim aceleyle oradan oraya koşturan insanlara,yayaların geçmesini bekleyen sürücüleri bulduğunda kaşlarımı çattım. Ben... Dünya'daydım. Ama...

Beynim olanları algılayamıyordu. Ben daha az önce abimlerle uykuya dalmamıştım? Peki o zaman bu neydi?

Arkadan gelen korna sesiyle tekrar yerimde sıçradığımda arkamdaki arabada olan adam kafasını çıkarıp konuştu.

"Çekilsene oradan hadi,"dediğinde etrafıma baktım. Arkamı dönmemle kaşlarım olabildiğine çatıldı.

"Abla?"

Ağzımdan dökülen sözcükle kalbimde bir sızı oluştu. Elindeki çantasını omuzuna takıp kaldırıma geçti ve adamdan özür diledi.

Ablam?  Özür diledi? Benim ablam ve özür dilemek?

Adam anlayışla başını sallayıp arabayı hareket ettiğinde üstüme gelen arabayla kapadım gözlerimi arabanın sesi kulaklarımı doldururken kalbim delicesine atıyordu. Aradan geçen birkaç dakika ardından arabanın sesi uzaklardan geliyordu. Ve canım yanmıyordu. Yoksa araba bana çarpmış ve ben direkt olay yerinde hayatamı kapatmıştım gözlerimi?

Yavaşça araladığımda gözlerimi ne araba vardı,ne az önce kaldırımda duran ablam,ne de vücudumda en ufak bir zarar... araba nasıl bana çarpmamıştı? Bu nasıl olmuştu?

Elim saçıma giderken sırıtıyordum. Ne olmuştu böyle? Kafayı yiyordum en sonunda sanırım...

Ben ne zaman gelmiştim buraya? Ya da nasıl gelmiştim? Abimler neredeydi?

Neler oluyordu burada?

Bakışlarım etrafta gezinirken köşeyi dönmek üzere olan ablamı buldu. Hızla ona doğru koşmaya başladım bu sırada o çoktan köşeyi dönmüştü. Kahretsin kaybedecektim onu.

Hızla köşeyi döndüğümde düşmeyeyim diye elektirik direğini tutmuştum. Bir iki aım öne doğru sendelesemde durabilmiştim derin nefesler alıp verirken ablamı yere çömelmiş bir şekilde gördüm. 

Bu kız ne yapıyordu orada?

"Abla sen ne yapıyorsun burada? Hem niye beni beklemedin? Doğru ya sen hiçbir zaman beklemezdinki beni."

So dediğimle sesim kısılmıştı hüzünle. Yavaş adımlarla ablama doğru ilerlerken onun sesini duydum. Her ne kadar bana çok kötü davransada benden nefret etsede,gerçekten ablam olmasada... ablamdı işte be!  Ne yaparsam yapayım,ne kadar silmek istesemde olmuyordu. O öz ablam değildi ama yine de ablamdı onca yılım onunla geçmişti.

"Biliyor musun kedicik Mia senin gibi sokak hayvanlarını çok severdi. Onun aksine bense nefret ederdim,"dedikleriyle kediyle konuştuğunu farkettim. O ise çömeldiği yerden kalmış kediyle birlikte kaldırıma oturmuştu. Kediyi kucağına koyup başını okşuyordu.

Ablam bir sokak hayvanın başını okşuyor ve onunla konuşuyordu öyle mi? Şaşkınlıkla çatılan kaşlarımı düzeltip onun yanına ilerledim.

"Neden nefret ediyordum bilmiyorum. Ya da dur,belkide Mia sizi çok seviyor diye olabilirdi. Mia'dan nefret etsemde o benim küçük kız kardeşimdi. Ne kadar kanımızdan olmasada... kardeşimdi,"dedi sonlara doğru boğuk çıkan sesiyle.

"O gideli iki yıl oldu kedicik. Koskaca iki  yıl. Ve hâlâ... hâlâ yok. Arkadaşlarım benim yüzümden gittiğini söylüyorlar. Ben... ben o gitsin istemedimki hiç. Bi-biliyorum ona kötü davrandım ama gitsin... istemedim,"dedi dudaklarının arasından kaçan hıçkırıkla. 

Saklı Krallık 2👑Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin