Tütsü...

2.8K 319 65
                                    

Yatağımdan kalkıp elimi yüzümü yıkamak için banyoyaya ilerledim. Tası su ile doldurup yüzümü yıkadım ve yan tarafta asılı duran havludan bir tane alıp yüzümü kuruladım.

Odama geçtiğim an aklımı dün olanlar doldurdu. Dün ne yapmıştım ben öyle?

Gözlerimin önüne o görüntüler geldikçe gözlerimi daha sıkı kapatıyordum.

"Ne oldu Yılan...ah pardon Yuman. Zoruna mı gitti? "

"Gerçekten kötü kalplisin sen Yuman."

"Benim ismim Mia. Saklı Krallık'ın kayıp prensesi,Kraliçe Enva ve Kral Kutsu'nun kızı, Prens Sercan'ın yeğeni,Prens Bars'ın kız kardeşi,Prens Kağan'ın kuzeni... yani kısacası Mia'yım ve canım benim..."

"Fazla açık tutma sinek kaçar."

Gözlerimi açıp derin bir nefes aldım. Elimdeki havluyu yatağa attım.

"Ah cidden... ben ne yaptım? Yine eskisi gibi oluyorum. Kimsenin kalbini kırmamalıyım ne yapmış olursa olsun,"dediğimde aklıma İlknur'un ağladığı an geldiğinde istemsizce çatıldı kaşlarım.

"Hayır doğru yaptım.  O da sevdiğim insanı üzmeye çalışıyordu,"dediğimde düşünmenin beni daha da karmakarışık bir hâle sokacağı için elbise dolabıma ilerledim. Üstüme giyeceğim düzgün bir şey bulup dolabı kapattım ve hemen giyindim. Karnım gurulduyordu. Gerçekten çok acıktım.

Hemen odamdan çıkıp hanın uzun koridorundan ilerleyip merdivenlere geldiğimde merdivenin sonundaki abimi görünce gülümsedim.

"Abi,"diyerek merdivenlerden hızla inerken ayağım takıldı ve tam merdivenlerde  düşüyordumki belimde hissettiğim kollarla düşmekten son anda kurtuldum.

"Ah çok teşekkür ederim,"dedim ve beni tutan kişiye dönüp gülümsedim. Uzun boylu siyah saçlı,mavi gözlü bir gençti. Gerçekten beni tutmasaydı ne olacağını düşünmek istemiyordum.

"Ne oldu niye yüzünü buruşturdun Mia bir yerine bir şey mi oldu?,"deyip ellerime,kollarıma endişeyle bakan abimle gülümsedim. Sadece düşsem ne olur diye bir an düşünmüştüm ve o anki bir refklesle yüzümü buruşturmuştum. 

"Yok bir şey olmadı,"dediğimde abim beni tutan gence bakıp ardından bana döndü.

"Tamam bir tanem sen hadi in. Bizimkiler seni bekliyor,"dediğinde yanağına bir öpücük kondurup beni kurtaran adama dönüp tebessüm ettim ve aşağıya indim. 

Bizimkiler yine  boş boş konuşuyordu. Bir sandalye cekip oturduğumda Lodos ile göz göze gelince gülümsedim.

"Günaydın aşkım."

Lodos'un dediğiyle tebessüm edip bende günaydın' dedim. Bora bir bana bir Lodos'a bakıp göz devirdi. Bense onun göz devirmesine göz devirdim. 

"Çok acıktım solucan beyinli,"diyen Karan ile Şyan kanadını kaldırıp Karan'ın kafasına geçirdi bir tane.

"Bana 'solucan beyinli' deme aptal! "

Onların rutini haline gelmiş kavgasını umursamadan etrafa bakınmaya başladım. 

"Nerede bu kız ya?,"dediğimde yan tarafımda uyuklayan Saw gözlerini aralayıp bana döndü.

"İlknur'u mu soruyorsun?,"dediğinde göz devirdim.

"Başka kimi olabilir Saw. Bizim  grupta kaç kız var? Her neyse nerede biliyor musun?,"dediğimde  kaşlarını çattı. 

"Haklısın iki kız var. Bilemiyorum bugün görmedim odasında olmalı az sonra gelir sanırım,"dediğinde önüme döndüm. Bu normal değildi. İlknur her gün bizden önce kalkardı. Peki şimdi niye burada değildi. Ayağa kalktığımda sandalyenin çıkardığı gürültüyle bizimkilerin bakışları beni buldu.

Saklı Krallık 2👑Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin