Saklı Krallık 2👑

Lodos nerede?

Gözlerini kırpıştırıp açtı yavaşça. Güneş doğmuş yeni bir gün başlamıştı. Mia  yavaşça yerinde doğrulurken az ilerisinde uyuyan Lodos'a kaydı bakışları ve o anda ona sarılıp uyuyan Saye ile yutkundu. O ne zaman gelmişti ki oraya?  Herkes yavaş yavaş uyanırken Lodos huzursuzca kıpırdandı yerinde bu hareketlilik nedeniyle Saye uyandı. Bir yanında uyuyan Lodos'a birde az ileride onları izleyen Mia' ya baktı.

Hemen ayağa kalkıp Mia'ya doğru adımladı. Mia ise öylece duruyordu. 

"Sen...sen yanlış anladın. Öyle bir şey yok aramızda. Sadece ben uykumda yürürüm. Gelip onun yanında uyumuşum. Eskiden, yani Lodos ile sevgiliyken ben uykumda yürüdüğümde beni  yanına alır birlikte uyurduk. Bu yüzden bir anlık bir şey."

Mia başını anladım dercesine sallayıp Saye'nin omuzuna koydu. 

"Seni anlıyorum. Bir ara ablamda uyur gezerdi. Ben yanlış bir şey anlamadım. Sadece... bir an da seni onun yanında gördüğüm için  şaşırdım. Dert etme, " diyerek elini çekip uzaklaştı. Saye Mia'nın arkasından bakarken yanında hissettiği hareketlilikle başını çevirdi. 

"Çok iyi performans. Gözüm yaşardı doğrusu," deyip alayla alkışlayan İlknur ile ona anlamamış gibi baktı Saye. Ne diyordu bu kız yine sabah sabah?

"Ne diyorsun sen sabah sabah yine?," diyen Saye ile İlknur tek kaşını kaldırıp ona bakmaya başladı.

"Hadi ama Saye bu kadar masum olmadığını sen de biliyorsun ben de. Eee, o zaman kimi kandırıyorsun?"

Sorduğu soruyla Saye göz devirip İlknur'un yanından uzaklaştı. İlknur kollarını göğsünün altında birleştirmiş Saye'nin gidişini izlerken yanında beliren Karan ile hafifçe ona döndü.

"Sen de mi hissediyorsun Saye ile ilgili bir şeyler?

Karan'ın sorusuyla İlknur tekrar uzaklaşan Saye'ye çevirdi bakışlarını.

"Hem de en başından beri."

"Ben de öyle. Bir şeyler saklıyor gibi hissediyorum. Hem o 'Saklı Krallığın şımarık prensesi.' istediği şeylerden o kadar kolay vazgeçecek biri değil. Ama sanki değişmiş gibi duruyor. Ah, çözemiyorum bu kızı tam olarak ama bir şey sakladığına yemin edebilirim," diyen Karan Bars'ın ona seslenmesiyle elini İlknur'un omuzuna koydu ve dostça sıktı.

"Elbet çıkar kokusu. Hadi gel gidelim," dedi ve elini İlknur' un omuzundan çekip Bars'a doğru gitmeye başladı. İlknur' da daha fazla Saye' ye bakmayıp Karan'ın arkasından ilerleyip  Bars'ın olduğu tarafa doğru gitmeye başladılar. 

Mia akarsuyun yanındaki kuru bir taşa oturdu ve eğilip elini yüzünü yıkadı. Bir müddet etrafını izleyen Mia beline sarılan kollar ile irkilsede bu kişinin Lodos olduğunu anlayınca sakinleşti.   Lodos uzanıp Mia' nın yanağına bir öpücük kondurup hemen Mia'nın oturduğu taşın yanındaki kuru taşa oturdu. Lodos'un oturduğu taş Mia'nınkine  göre biraz alçakta olduğu için oturduklarında boyları eşitlenmiş yüz yüze bakıyorlardı. 

"Sen iyi misin?" 

Lodos Mia'daki sıkıntıyı fark etmişti. Ama bunun nedenini sorup sormamak arasında tereddütte kalmıştı.  Ama dayanamamış sormuştu.

"Ben... iyiyim. Sadece yoruldum biraz. Gölge taşlarının da güzlerini toplaması lazım. Çok uzun bir mesafeye ışınladık. Efendi Alcant'ta bu durumda buradan saraya ışınlanmamızın olanaksız olduğunu söyledi. Zaten geriye birkaç günlük yol kaldı. Bugünde atlar üstünde gidelim yarın saraya ışınlanırız."

Lodos Mia'nın yorgun olmasına üzülmüştü ama bir yandan da sorunun bu olduğuna seviniyordu. Bugün yarı uykulu bir şekildeyken Saye'nin yanından kalkışını görmüştü. Ama yarı uykulu olduğu için tam idrak edememişti ta ki Mia'nın elini Saye'nin omuzuna koyup gidişini görene dek. O an anlamıştı ve Mia'nın kendini yanlış anlayacağından korkmuş ve içini büyük bir sıkıntı kaplamıştı.