Çöl Bölgesi...

2.3K 254 28
                                    

İlknur ortalarda görünmüyordu. Nereye gitmişti bu kız?

"Mia?"

Abimin sesiyle ona döndüm. Elini ensesine koymuş bana bakıyordu. Bir şeyler olduğunu hissediyordum. 

"Ne oldu abi? Bu arada İlknur nerede?,"dediğimde elini ensesinden indirip önünde birleştirdi.

"İlknur kulübede. Biraz dinleniyor. Seninle konuşmam gereken bir konu var,"dediğinde az ileride ablamla konuşan Saye'ye döndü.   

"Bak Mia. Ben ona güvenmiyorum. O değişmez,değişemez,"dediğinde elimi abimin koluna koyup gülümsedim.

"Her insan değişir abi. Bak ablama,"dediğimde abim tebessüm etti.

"Ablan en başından beri seni koruyordu Mia.  Ama Saye... o öyle değil. Sen Saye'yi tanımıyorsun. Neler yapabileceğini inan bilmiyorsun,"deyip derin  bir nefes alıp verdi.

"Ah pekala. Ne desemde ikna olmayacaksın. Onuda bizimle götürmeye kararlısın. Seni tanıyorum bu kararından vazgeçmiyeceksin değil mi?"dediğinde başımla onaylayıp gülümsedim.

Beni gerçekten tanıyordu. Bakışlarımı yanımdaki abimden çekip az ileride konuşan ablam ve Saye'ye çevirdim.

 Saye; iyi birine benziyordu. Belki geçmişte çok hata yapmıştı.  İnsanlar toyken çok hata yaparlardı ve olgunlaştıklarında ise yaptığı hatalardan pişman olur elinden geldiğince bu hataları telafi etmeye çalışırlardı.  Evet bazı hataların telafisine yapsanda olmazdı. Bunlardan biride İlknur'un kalbinde açtığı yaraydı. 

İlknur Saye'nin ortaya çıktığından beri doğru düzgün konuşmuyor onu görünce gözlerindeki öfke pırıltılarını çok uzakta olsan bile şahit olabileceğin kadar parlaktı. Ona karşı saf bir nefret vardı gözlerinde. Ve ben ilk defa İlknur'u bu kadar nefret dolu ve öfkeli görüyordum.

"Hayatım? Neye daldın yine?"

Lodos'a dönüp gülümsedim. 

Saye'nin yaptığı bir kötü kararın sonucu onu bana getirmişti. İçimden 'iyiki onu bırakmış' demem beni bencil yapar mıydı? Bilemiyorum. Ama Saye ile sevgili olsalardı belkide biz hiç tanışamayacaktık. Bu düşüncelerimden sıyrılmamı sağlayan Lodos'un yanağıma bir öpücük kondurmasıydı.

"Yakışıklı sevgilini mi düşünüyordun?,"diyen Lodos'a dik dik baktım.

"Hayır."

Keskin bir dille söylediğim kelimele arkama dönmüş giderken Lodos kolunu omuzuma atıp bana döndü.

"Hadi ama inkar etme. Benim gibi yakışıklı,tatlı,sempatik sevgilini düşünmekten başka ne işin olabilirki?,"dediğinde durup ona baktım. O ise sırıtarak bana bakıyordu.

"Saklı Krallık'ı kurtarmak? Çöl Bölgesi'ne gitmek için plan yapmak? Yeteri kadar erzak almak?  Sizin güvenliğinizi sağlamak? Müttefik toplamak? Önümüzdeki savaş için ha-,"dedim. Cümlemi yarıda bırakma sebebim Lodos'un elini ağzıma kapatmasıydı. Yüzündeki memnuniyetsiz bakışla içimden kahkaha atıyordum.

"Tamam tamam anladım. Sanırım ben bu listeye sondan bile giriş yapamıyorum. "

Bunu söylerken yere bakıyordu. Elini ağzımdan çekip tuttum sıkıca.

"Seni belli bir saatte belli bir zaman diliminde düşünmüyorumki ben. Sen benim her an her saniye aklımda olanımsın. Sen hep aklımdasın benim. Ama en çok sol yanımdasın,"dediğimde başını hızla yerden kaldırmış bana bakmıştı. Gözlerindeki parlaklık gülümsememe neden olmuştu. Onun bu çocuk kalbini seviyordum. 

Saklı Krallık 2👑Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin