Yardım çığlığı...👑

3K 328 50
                                    

Hazırlığımızı yapmış kapının orada Efendi Alcant'ı bekliyorduk. Evet o da bizimle gelecekti. Bu grubu ikiye ayırsada bir şekilde çözüm yolu bulmuştuk. Lodos ve Kağan ona güvenmediklerini ha bire söyleyip duruyorlardı. 

"Bizim bu adamı yanımıza almamız ne kadar doğru?"

Soruyu soran Lodos'a bakıp göz devirdim. 

"Gölge Taşlarını bulmak istiyorsak onun yardımına ihtiyacımız var,"dediğimde Kağan araya girdi.

"Ya bir efsaneyse Mia?,"dediğinde gözüm kapıdaydı. Efsane olma gibi bir ihtimalde vardı ama eğer gerçekten varsa o taşlar işimize oldukça yarayacaktı ve ne olursa olsun onu bulmalıydık.

 "Belkide vardır Kağan. Küçükte olsa bu ihtimalin peşinden gidelim. Ne kaybederizki? "

"Ben geldim,"diyen efendi Alcant ile arkamı döndüm.  Yanında hizmetlisi vardı. 

"Artık yola çıkabiliriz,"deyip kapıya dönen abim konuşmaya başladı tekrar.

"Kapı lütfen açılır mısın?,"dediğinde kapının aniden yüzü belirince biraz ürksemde kendimi topladım.

"Yolunuz açık olsun genç savaşçılar,"dedi ve yüzü kayboldu. Ardından iki tarafa ardına  kadar açıldı. Atları kapıya doğru yönlendirirken Efendi Alcant'ın atını yanımda sürdüğünü gördüm. 

"Bana inandığın için teşekkür ederim,"dedi gülümseyerek bense sadece tebessüm ettim. 

Artık resmi olarak Kortinix'ten çıkmıştık. Şimdi gideceğimiz yer  'Aslan Diyar'ı ' olarak bilenen Haydim Bölgesiydi. Burasının çizimlerini  Rad'ın yazdığı kitapta görmüştüm. Oldukça zorlu ve dik kayalıkları,sert bir iklimi olduğu yazıyordu. Tek tük ağacın bulunduğu çölleşmeye doğru yol alan kayalık bir bölgeydi.

"Uzun bir yolumuz var oraya kadar,"diyen yan tarafımdaki Saw'a çevirdim bakışlarımı.  Sanki daha çok kendi kendine konuşur gibi bir hali vardı. Saw bir şeyleri kafasına takıyordu bu çok belliydi ama ne olduğunu henüz çözememiştim. Bunu ona sormayacaktım kendisi anlatırdı uygun bir zamanda buna inanıyordum.

Atları biraz daha hızlı sürmeye başladık. Aslanlar bizim safımızda yer alacaklarını belirtmişti. Oraya gitmemizin nedeni zaten bu değildi. Aslan diyarına yani Haydim Bölgesine gitmemizin asıl nedeni; Gölge Taşlarının orada olabileceği düşüncesiydi. Haydim bölgesinde bir kişinin bu taşlardan bir tanesini bulduğunu yazmıştı Rad. Ama bir aslan mı ya da bir insan mı bunu açıkça yazmamıştı. Zaten Rad kolay kolay bir şeyi açıkça anlatmıyordu yazdıklarında. Hep bir gizem hep bir üstü kapalılık vardı... 

"Üç günlük bir yolumuz var Haydim'e. Oraya gidince iki ekibe ayrılacağız,"diyerek önde giden abimi o görmesede başımla onayladım. İlknur arkasını dönüp bana baktığında ben de ona baktım. O gülümserken Şyan yanıma doğru uçtu hemen üstümde uçuyordu.

"Bir şey mi diyecektin Şyan?,"dedim başımı kaldırıp tam tepemde uçan Şyan'a baktım.

"Yok bir şey sadece etrafı kolaçan ediyorum. Oranın yolları tehlikelidir,"deyip biraz  daha havalandı. 

"Etrafta hiçbir negatif duygu hissetmiyorum Şyan,"diye bağırdı Karan. Şyan eski yerine uçtuğunda Efendi Alcant'ın sesi yankılandı zihnimde.

'Hâlâ bana güvenmiyorlar.'

Ona döndüğümde gözlerindeki hüzünü görmüştüm. 

'Zamanla Efendi Alcant. Zamanla güveneceklerdir. Lütfen bunları kendinize dert edinmeyin. Önümüzde daha mühim konular var.'

Saklı Krallık 2👑Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin