Söz👑

785 82 20
                                    

Yavaş yavaş güneş batarken gökyüzü kızıla boyanmıştı. Güneş ise son kez yeryüzüne göz kırpıyordu. İçi ısıtan sıcaklığı  yavaş yavaş veda ederken insanlara,insanların kalplerine bir soğukluk çökmüştü karanlıkla birlikte ufaktan. 

Atımın eğerlerini sıkıca tutup sürmeye devam ettim. Buraya geleli ne kadar olmuştu sahi? Ne çok şey öğrenmiştim. Arkadaşlığı,sevgiyi,aileyi... eskiyi düşünüyorum da...

Yüzümdeki gülümsemeyi kafamı iki yana sallayarak yok ettim. Eskiden hayatım hıncın,hırsın,öfkenin,sinirin,nefretin esareti altındaydı.  Şimdi ise kelepçelerden kurtulmuş ve özgürlüğüme kavuşmuş gibi hissediyordum. Gözlerimi kapatıp esen rüzgarı tenimde hissettim. Saçlarımın geriye doğru uçuşu gözlerimin üzerine düşen yumuşak güneş ışıklarını... o kadar iyi hissettiriyordu ki.

Bu topraklar bana da iyi gelmişti. Beni bana geri getirmişti. 

Gözlerimi mutlulukla açtım. Mutluluk... ben ilk defa bu kadar mutlu hissediyordum kendimi. Sürekli baskılanmış, sanki kendi beyni yokmuş gibi başkalarının onu yönetmesini sağlayan, hiçbir şeye 'hayır' hakkı olmayan, başkalarının laflarına inanıp insanlara ve kendini hayatı zehir eden biri olmaktan kurtulmuştum.

Ben tüm o sıfatlardan kurtulmuş ve özgürleşmiştim,ben ben olmuştum.

Saklı Krallık toprakları gerçekten de cennetti. Buraya gelirken ilk hedefim Mia'dan özür dilemek,ona yalvarmak ve onu kendi dünyamıza göndermek, götürmek olmuştu. Gerekirse ayağına kapanıp onu kendi dünyamıza gönderecektim.

O an aklımda tek bu vardı. 

Ve ama sonra... buraya gelince bu sihirli topraklarla buluşunca bu sihirli toprakların kokusunu içime çekince bir şeyler oldu sanki.

Kalbimde ki 'hiçbir yere ait olamama' duygusu birden doluverdi. O siliniverdi. Sanki yıllardır buraya aitmişim de buradan ayrılmışım gibi. İçimi bir huzur kapladı ve sanki kalbim tüm prangalarından,kelepçelerinden kurtuldu.

Küçüklüğümüzden beri bize öğretilen şey 'ne olursa olsun her şeyi sen kazanmalısın. Her şey de sen birinci olmalısın. İkincilik olmaz. İkincilik kaybedenlerin yeridir. Ya birinci olacaksın yada silineceksin. Yada bir hiç olacaksın.'

Aklıma kazınan ve çocukluğumdan bu yaşıma kadar olan süre içinde nefes almadan çalışmam ve sürekli ailem ve birileri mutlu olsun diye uğraşmaktan kendimi o kadar öteye itmişim ki artık başımı kaldırdığımda göremiyordum kendimi. 

Ufuk çizgisinden görünmüyordu o gemi ve gelecek limanıda yoktu,yakmıştım. Hırslarım uğruna kendimi yakmıştım.

Bu dünyada hiçbir şeyden dolayı yüzüm gülmemişti. Bir yüzümü güldüren altı yaşında annem ve babamın yetimhaneden getirdikleri o küçük kız çocuğu olmuştu. O masum ve tatlı yüzü hâlâ aklımdaydı gözümün önündeydi. O masum bakışları.

Yüzümdeki gülümseyi soldurmadım bu sefer. 

Atlar dolu düzgin giderken aklımdaki tek şey yine o masum yüzdü.

Onu gördüğümde,onu ilk gördüğümde o kadar masum ve savunmasız gelmişti ki bana onu ömür boyunca koruyacağıma söz vermiştim. 

Tutamadım.

Atın eğerini biraz daha sıkarken gözlerimi kısmıştım.

Ben hiç iyi abla olamamıştım. Onu korumaya çalışırken bile zarar vermiştim.

Berbat biriydim.

Ailemden, çevremden korumak adına onu kendimce korurken en çok üzenin ben olduğumu bilemiyodum. O her gün odama gelip benim yattığımı zannedip başımda ağlarken ona sarılmamak için kendimi zor tutuyordum. 'Tamam geçti. Ben yanındayım. Bak tam buradayım.' dememek için kendimi zor tutuyordum. Biliyordum öyle yapsam büyükannem onun üstüne gittiğinden daha fazla gidecekti ve onu daha çok üzecekti. 

Saklı Krallık 2👑Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin