SON- "Senin Beyaz Atlı Prens'in olacağım."

2K 173 92
                                    


-Multimedia, Sleeping at Last - Turning Page

Temmuz, 2021

"Bir aslan gibi kükrüyordun, şimdi ne oldu sana.."

"Evren!" Diye uyardım sessizce.

"Dar geldi sana Ankara.." diye mırıldanmaya devam ettiğinde bacağının üstünü hafifçe çimdikleme ihtiyacı hissettim.

"Evren abim duyacak, sussana." Dedim aynı sessizlikle.

Kulağıma eğilip, "Kedi o şu an. Süt dökmüş kedi, baksana." Dediğinde başımı kaldırıp tam karşımızda kalan abime baktım.

O büyük gündeydik.

Abim ve Yazgı Ablamın söz günü.

Abim sonunda ona açıldıktan sonrası beklediğimden daha hızlı gerçekleşmişti aslında.

Abim bizi hiç şaşırtmayarak tam olarak ondan beklediğimizi yapmıştı; sanki 21. yüzyılda değil de 20. yüzyıldaymışız gibi Yazgı Ablama açıldıktan sonra ilk olarak Yankı'yla konuşmuştu. İznini değil ama onayını alıyordu, onun raconunda böyle ilerliyordu bu işler.

Ardından da Yazgı Ablamın iznini alarak annemle ve babamla konuşmuştu bu konuyu. İki ailenin de uzun yıllardır birbiriyle çok yakından görüşüyor olması her ihtimale karşı onları endişelendirse de abime güvenleri tamdı, onun emin olmadan böyle bir adım atmayacağını biliyorlardı. Bu bir kumardı aslında, ilişkiyi her ne kadar iki kişi yaşayacak da olsa olası bir kötü senaryoda etkilenen iki aile olacaktı. Ama biz zaten Yankı'yla bu kumarı oynayalı çok olmuştu; abimlere bizden bile daha çok güveniyordum. Babam abime yalnızca, 'Kızımızı üzme.' Demekle yetinmişti.

Bizim oynadığımız bu kumar ise artık babam tarafından da biliniyordu. Bir gün söylemem gerekeceğini biliyordum; kafamda kendi kendime konuşmalar bile hazırlamıştım ama gerek kalmamıştı buna. Çünkü kabus görüp sinir krizi geçirdiğim o gece Yankı'nın adını sayıklayıp durmuştum babam da yanımdayken; o yüzden öğrenmiş olması kaçınılmazdı. Büyük bir tepki vermemişti, ama her baba gibi birtakım endişeleri vardı tabii ki. Evren ise ülkemizde berdel diye bir şey olduğunu, babamın buna alışması gerektiğini söylediğinde babamın yüz ifadesini gören abim orada devreye girmiş, bir süredir bilgisi olduğunu, herhangi bir sorun olmadığını ve bize güvendiğini söylemişti.

Beni düşüncelerimden ayıran şey ise Evren'in tekrar o şarkıyı söylemeye başlaması oldu.

"Bir aslan gibi kükrüyordun-"

"Evren!" Diye dürttüm onu hemen abimin bakışlarını fark edince. Evren'i yiyecekmiş gibi bakıyordu ama aynı zamanda o kadar gergindi ki kılını bile kıpırdatamıyordu. Kravatını hafifçe düzeltip sırtını dikleştirirken derin bir nefes aldı. Tanıdığım en soğukkanlı insan olan abimi bile böyle görmek beni korkutuyordu.

"Böyle de çok tuhaf oldu." Diye kulağıma eğildi diğer yanımdaki Görkem. "Herkes milattan önceden beri birbirini tanıyor, kimse oğlumuz ne işle meşgul muhabbetlerine giremiyor."

"Oğlumuz kalpten gitmekle meşgul." Diye fısıldadı Evren. Çok eğleniyordu bu akşam.

"Dalga geçmesene abimle."

"Ama gerçekten kalpten gitmekle meşgul Kızılım, baksana." Dedi Görkem. "Çığlıklar... Yardım çığlıkları..."

Abime baktığımda göz göze geldik ve dudaklarını kıpırdatarak 'Su' dediğini fark ettim. Eteğimi düzeltip ayağa kalktım ve büyüklerin konuşmasını bölmeden sessizce mutfağa geçtim. Aynı anda Yankı da balkondan mutfağa giriyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 07, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KülkedisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin