Külkedisi

13- "Ozon tabakasını delen gerizekâlılar mutludur umarım."

-Multimedia, Fall Out Boy - Hold Me Tight Or Don't

"Ceren?"

"Efendim Evren?" dedim başımı kucağımdaki kimya kitabından kaldırmadan.

"Beni seviyor musun?" diye sorduğunda yandan baktım bir an durup.

"Ne isteyeceksin?" dedim doğrudan. Saçmalamaya başlaması bunun göstergesiydi çünkü.

"Al işte, tanıyor kız seni." Dedi diğer yanımda oturan Görkem. "Dökül direkt, uğraşma."

"Beni seviyor musun?" diye sordu Evren tekrar. Bu sefer yanımdan kalkıp önümde çömelmişti yüzlerimiz aynı hizaya denk gelecek şekilde. Beden eğitimi dersinde tribünlerin en alt basamağında –yine- test çözüyordum Evren gelip bölmeden önce.

"Seviyorum Evren." Dedim başımı kaldırıp. Kalemi ve silgiyi kitabın arasına bırakıp önüme düşen saçları geri attım. "Söyle."

"En sevdiğin ikizin ben miyim?"

"Sensin."

"Benim mutlu olmamı istersin o zaman, değil mi?" dedi yüzünde masum olmasını umduğu bir ifadeyle. Ama ben onun içini biliyordum.

"Ne istiyorsun Evren?" diye sordum yine.

"Mutlu olmak."

"Uzatma, söyle artık." Dedim sabırsız bir şekilde. "Ne istiyorsun?"

"Şu kızla tanışmak." Dediğinde kaşlarımı çattım.

"Hangi kızla?"

"Sol tarafta, yanında sarışın bir kız var." Dedi başıyla belli belirsiz işaret edip. Kimden bahsettiğini görmek için tarif ettiği tarafa döndüm.

"O kız bizden küçük." Dedim bahsettiği kızı görünce. Geçen yıl aynı kulüpte olduğumuz için birkaç kez konuşma fırsatım olmuştu.

"Biliyorum. Bir yaş, önemli değil." Diye omuz silkti.

"İyi, tanış o zaman." Dedim ben de omuz silkerek. "Onayımı mı istiyorsun?"

"Hayır, tanıştırmanı." Dedi doğrudan.

"Oradan Esra Erol'a mı benziyorum?" dedim tek kaşımı kaldırarak.

"Zuhal Topal tipi var sanki biraz." Dedi gözlerini kısarak.

"Çok komiksin." Dedim başımı sallayarak. "Mizah anlayışını ne ara kaybettin?"

"Söyle," dedi dramatik bir tavırla başını çevirerek. "Söyle Müge Anlı'ya, mizah anlayışımı da bulsun."

"Sen de bütün gündüz kuşağına hâkimsin yakışıklı." Dedi Görkem. "Var mı başka izlediğin program?"

"Ne lâzım sana?" dediğinde aralarına girdim.

"Konuyu değiştirme." Dedim elimi gözünün önünde sallayıp. "Nereden çıktı bu?"

"Ne nereden çıktı?" dedi yere tamamen oturup. Sırtını da arkasındaki alçak duvara yaslamıştı.

"Gamze." Dedim başımla hafifçe o tarafı işaret edip.

"Adı Gamze mi?" diye sordu ilgiyle.

"Evet. Nereden çıktı?"

"Biyoloji bilgimi mi sorguluyorsun?" diye sordu dudaklarını büzerek. Elimin tersiyle hafifçe ağzına vurdum.

"Espri olduğunu düşündüğün şeyleri yapmayı kes." Dedim ciddileşmesi için. "Nereden aklına geldi?"