28- "Adım her an kızlar tuvaleti sapığına çıkabilir."

5.4K 557 162
                                    


-Multimedia, Jacob Lee - I Belong To You


Sabahın daha ilk saatlerinde henüz tam anlamıyla uyanamadığım için doğal olarak dalgın bir şekilde koridorda ilerlerken arkamdan ismimin seslenilmesiyle durdum.

"Ceren!"

Arkamı döndüğümde Görkem adımlarını hızlandırıp bana yetişmişti.

"Günaydın." Dedim yanıma geldiğinde gülümseyerek.

"Günaydın Cerenim." Dedi yanağımı hafifçe sıkıp. "Bu sabah yalnızsın."

"Evren abime yardım etmeye gitti. Babaannemin evi boyanacakmış." Dedim. "Yankı'yı bilmiyorum. Sabah servise gelmedi, mesaj attım ama geri dönmedi."

"Gece konuştum onunla, iyi değildi pek."

"Nasıl iyi değildi?" diye sordum kaşlarımı çatıp. "Bir şey mi oldu?"

"Hâlsizdi biraz, ateşim çıktı diyordu." Diye açıkladı. "Düzelmediyse yengem yollamamıştır sabah."

"Nasıl hasta olmuş öyle?"

"Bilmem." Diye omuz silkti. "Böyleydi birkaç gündür, fark etmedin mi?"

Birkaç gündür.

Fotoğraf çekiminin olduğu günden beri pek doğru düzgün görüştüğümüz söylenemezdi. Hafta sonu antrenmanları oluyordu, hafta içi okulda olduğunda da spor salonunda oluyordu genelde.

"Hayır." Dedim o yüzden. "Pek görüşemiyoruz."

"Farkındayım." Dedi. Daha devam edecek gibiydi ama sınıfa girerken önümüz kesilmişti. "Eda?"

Eda da dokuzuncu sınıftan arkadaşımdı ama sınıflar ayrıldıktan sonra çok sık görüştüğümüz söylenemezdi, karşılaşırsak birbirimize selam veriyorduk sadece. Önceden Kaan'ın sınıfına indiğimde daha çok etkileşimimiz oluyordu, ayrıldığımız için son zamanlarda pek görüşemiyorduk ama onu şimdi görünce fark etmiştim; bu aralar bizim koridorda fazla karşılaşıyorduk.

"Günaydın." Dedi Eda gergin bir şekilde gülümseyerek. Doğrudan bana baktığı için Görkem sınıfa doğru hareketlendi.

"Ben sınıftayım Kızılım."

"Tamam." Dedikten sonra Eda'ya döndüm ben de. "Günaydın Eda. Nasılsın?"

"İyiyim." Dedi aynı gerginlikle. "Şey, ben bir şey soracaktım."

"Sor tabii." Derken ne diyeceğini merak ediyordum.

"Yankı'ya ulaşamadım da." Dediğinde görünmez bir duvara çarpmış gibi hissettim kendimi. Böyle bir şey beklemiyordum kesinlikle. "Siz de biraz yakın görünüyorsunuz.. İyi arkadaş gibi. Belki nerede olduğunu biliyorsundur diye düşündüm."

İyi arkadaş gibi.

"Hayır." Derken sesimin bu kadar soğuk çıkmasını ben de beklemiyordum. İyi arkadaş değiliz. "Yani nerede olduğunu bilmiyorum."

Benden olumlu bir şey duymayı bekliyor olacaktı ki bu cevabımdan sonra yüzü asıldı. Gerginliği gitmiş gibi görünüyordu en azından.

"Ne oldu acaba?" dedi alt dudağını ısırıp. "Dün akşam konuştuğumuzda gelmeyeceğini söylememişti."

Dün akşam konuştuğumuzda.

"Bilmiyorum." Dedim bu sefer sesimin o kadar soğuk çıkmaması için uğraşarak. "Ulaşırsam aradığını söylerim. Bir şey mi söyleyecektin?"

KülkedisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin