70- "Gariban, çilekeş, aşık Evren."

1.8K 225 79
                                    


-Multimedia, Hollingsworth Drive - Don't It Feel Good


"Ceren ya, bence hâlâ onları ekmek için bir şansın vardır."

"Yoldan geçerken beni İzmir'e atın mı diyeyim Nida?" Diye sordum yatağımın üstüne oturup.

"Ya ama bu yılbaşı! Yeni yıla beraber girmezsek yıl boyu ayrı kalırız."

"Ee, iyi işte, sen de bizimle gelsene."

"Berna'yla Öykü de beni kuzenlikten reddetsin."

"Çok üzgünüm," dedim dudağımı sarkıtıp. "Valizimi topladım bile."

Nida beni yılbaşı gecesi için İzmir'e çağırıyordu ama annemlerin çok daha büyük bir planı vardı. Aslında Nida'sız bir eğlence düşünemiyordum, onu da çağırmıştık ama kuzenleriyle olan planı daha önce yaptığı için iptal edemiyordu maalesef, beni ikna etmeye çalışıyordu.

Bu sene 1 Ocak pazar gününe denk geldiği için çok fazla tatil olmayacaktı, o yüzden annemler de tatile en azından bir gün erken başlamanın peşindelerdi. On gündür ayarlanmaya çalışan plana göre geçen sene pek bir şey yapamadığımız için bu sene yeni yıla Uludağ'da girecektik. Fikir tabii ki Sevgi Teyzeden çıkmıştı, annemin ve Elvan Teyzenin ise böyle bir şeyi reddetmesi düşünülemezdi bile. Abim, Yazgı Abla ve Egemen'in gitmeyi planladığı İstanbul'daki konser ise aşırı olumsuz hava şartları yüzünden iptal edildiği için abim Egemen'i de bizimle sürüklüyordu Uludağ'a. 'Ya oturur Samsun'da halanlarla amcanlarla tombala oynarsın ya da bizimle Uludağ'a gelirsin çünkü İstanbul diye bir ihtimal kalmadı.' Demişlerdi Yazgı Ablayla birlikte. Babasının ailesi Samsun'da yaşadığı için bu sene de yeni yıla orada girmek Egemen'e hiç cazip gelmemişti.

Benim için ise evde, Uludağ'da veya İzmir'de olmak çok farklı değildi aslında; o geceden tek beklentim huzurdu.

"Beni Berna ve Öykü'yle yalnız bırakacaksın yani." Diye fısıldayan Nida, telefonda dikkatimi tekrar ona yöneltmemi sağladı. "Şu an içeride neler hazırlıyorlar, kim bilir.."

"Ne olacak?" Dedim gülerek.

"Ne mi olacak? Berna'yı tanımıyorsun herhalde. Biz yılbaşına acilde gireriz büyük ihtimalle alkol koması yüzünden."

"Ay Nida, dikkat edin. Dışarı çıkacağız diyorsun bir de."

"Ben bu ikisini tek başıma zapt edemem Cero.."

"Onları bırak bizimle gel." Dedim yine gelmeyeceğini bilsem de.

"Seneye benimlesin.." dedi dramatik bir tavırla.

"Tamam." Dedim gülerek. "Anlaştık."

"Neyse Ceronimo şaka bir yana, siz ne yapacaksınız? Kalabalık gidiyorsunuz."

"Yani ailelerle olacağız işte." Dedim ben de. "Abimlerin planı son anda iptal oldu, Egemen de geliyor. Ne olacak bilmiyorum, gidince göreceğiz."

"Yani elinde yeni yıla Beyaz Atlı Prens'le girme fırsatı varken bu fırsatı değerlendirmezsen benden çekeceğin var, haberin olsun. Gülme bak, çok ciddiyim. Ne yap ne et, yeni yıla yalnızken girin."

"Nasıl yapayım o kadar kişinin içinde?"

"O kadar kişinin içinde olduğun için yapabilirsin asıl kızım, kafanı kullan bak. Kalabalıkta hiç dikkat çekmeden sıyrılıyorsunuz mis gibi. Sonrası sizin hayal gücünüze kalmış tabi, ben karışmam.."

"Ya Nida.." dedim gülerek. "Beklentini çok yükseltme sen yine de."

"Ben söyleyeceğimi söyledim." Dedi. Bulunduğu yerde arkadan ses geliyordu o sırada. "Of, beni çağırıyor Berna. Kesin yeni planları var."

KülkedisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin