17- "Tam bir Külkedisi'sin, Külkedisi."

8.4K 630 188
                                    

-Multimedia, Sleeping At Last - Saturn



"Günaydın!" diye bağırarak yanımıza yaklaştığını fark ettiğim Görkem'in sesini duyunca gözlerimi açtım.

"Güneş daha beş dakika önce doğdu." Dedi Evren. Kürsünün önünde otururken başımı onun omzuna yaslamıştım ve onun başı da benim başımın üstündeydi. Afişlerini astığımız Elmadağ gezisi için pazar günü sabahın köründe okulun önünde toplanmaya çalışıyorduk şu an da.

"Sonuç olarak doğdu." Dedi ve yanındaki Yankı'yla beraber yanımıza oturdu. "Günaydın Kızılım."

"Günaydın Görkem." Dedim uykulu hâlimden kurtulmaya çalışırken. Sıfırın altındaki soğuk hava bile ayılmama yardımcı olamıyordu. "Günaydın Yankı."

"Günaydın Külkedisi." Dedi Evren'in diğer yanına oturan Yankı. "Nasılsın?"

"İyiyim, sen?" diye sordum başımı kaldırıp. Ben başımı kaldırınca Evren'in başı benim omzuma düştü bu sefer. Her an uyuyabileceğinden şüpheleniyordum.

"Ben de iyiyim." Derken gülümsemesi ışıldıyordu resmen. Öndeki uzun saçları beresinden kurtulup kısmen gözlerinin önüne düşüyordu ve sabahın köründe kalkıp dışarıda spor yapmaya alışkın olduğu için de hiç uykusu varmış gibi durmuyordu.

"Ben de iyiyim, teşekkürler." Diye araya girdi Görkem. "Sormadınız ama."

"Senin her zamanki hâlin." Dedim gülerek. "Sormaya gerek bile yok."

"Ben iyi değilim." Dedi sesi omzuma çarpan Evren. Söylenerek başını kaldırdı omzumdan. "Uyumaya çalışıyorum. Suratımın ortasına güneş vuruyor."

"Sabah güneşi kime vurur Evrenciğim?" diye sordu Görkem yüzünde muzip bir sırıtışla.

"Sus sus, Gamze geliyor." Dedi Evren sırtını dikleştirip. Az sonra muhtemelen önümüzden geçip gidecek olan Gamze'yi bakışlarıyla takip ediyordu.

"Sabah güneşi sidikliye vurur Evrenciğim." Dedi Görkem mükemmel bir zamanlamayla.

Evren ona biraz sonra savaş çıkacağını hissettiren bir tehdit gülümsemesiyle yanıt verirken, "Günaydın Gamze." Deyip ayağa kalktı.

"Günaydın." Dedi Gamze bizi fark edince. Hepimize gülümseyerek selam verdi.

"Nasılsın?" diye sordu Evren onunla ilerlemeye başlarken. Çok fazla uzaklaşmadan önce arkasına dönüp sessizce, "Bir yere kaybolma oğlum sen." Dedi Görkem'e.

"Seni seviyorum Evrenciğim!" diye seslendi Görkem de ona cevap olarak.

"O ne demek?" diye soran Yankı'ya döndük.

"Sen iyi bilirsin 'seni seviyorum'un ne demek olduğunu." Dedi Görkem sesinden de okunan muziplikle.

Yankı gülerek başını öne eğmeden önce "Biliyorum." Dedi bana bakarak. Bu kez de ben bakışlarımı eldivenlerime indirdim. "Sabah güneşini soruyorum."

"O mu?" dedi diğer yanımdaki Görkem. "O öylesine bir söz. Halkımız seviyor böyle boş işleri."

"Akşam güneşi?" diye bir kez daha sordu Yankı. Gerçekten dünyadaki tüm önemsiz konular onun için büyük bir önem taşıyordu sanırım.

"O Orhan Gencebay abimizin bir şarkısı." Dedi Görkem. "Ne olur dön bana, bak batıyor yine akşam güneşi. Kış Güneşi de var Tarkan'dan istersen."

"Biliyorum." Dedi Yankı yine gülerek. "Onu demiyorum. Akşam güneşi kime vuruyormuş?"

"Güzele."

KülkedisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin