Sekizinci bölüm: Tevafuk (part 1)

22 2 0
                                    

Sonunda verilen adrese ulaşmışlardı. Hâlâ tedirgindi Sina. Ne kadar inanmak istemesede seviyordu galiba o kızı. Adını koyamadığı için eminde değildi duygusundan. Sevmiyorsa bile, içi ona ısınmıştı.. Her ne olursa olsun şimdi başka bir kızla görüşmek o kıza karşı duyduğu hislere ihanet olmazmıydı. Kalbinde başka biri varken, bir başkasıyla görüşmek adamlığın neresine sığardıki ? Görüştüğü kız ya onu severse ! Ya bu görüşme işi ileri giderse ! O zaman ne olurdu ? Ne kabul edebilirdi nede itiraz. Herşeyin tam ortasında bulunuyordu şuan. Hiçbir tarafa meyilli değildi. Arafta kalmak dahada sıktı canını..
Gelmişlerdi bir kere, haber vermişlerdi. Şimdi geri dönmek olmazdı. Zoraki yüzüne tebessüm kondurdu. Daha doğrusu kondurmaya çalıştı. Ne kadar başarılı olduğunu kendiside bilmiyordu.
- Oğlum biraz gül ! Görende silah zoruyla geldin sanacak!
Başarılı olamadığını anladı annesinin ikazıyla. Biraz daha uğraş sonucu hafifte olsa kıvrılmıştı dudakları. Bu olsa olsa tebessümün çocuğu olurdu..
Onları kapıda karşılamıştı kızın annesi ve babası olduğunu düşündüğü kişiler . Kadınlar ayrı, erkekler ayrı olmak üzere farklı odalara oturmuşlardı. Mahremliğe bu denli dikkat etmelerinden kendilerine uygun bir aile oldukları anlaşılıyordu.
İki odadaki insanlarda tanışma faslından sonra aynı konuya geçmişlerdi. Kızın babası olduğunu söyleyen adam söze başladı.
- Oğlumuzun işi nedir? Ne ile uğraşır?
- Oğlum muhasebeci, kendi isyerimizde çalışıyor fakat bu ara olimpiyatlara hazırlanıyor.
- Maşallah maşallah. Olimpiyat dediniz. Ne olimpiyatlarına hazırlanıyor?
- Dağcılık olimpiyatlarına hazırlanıyor. En başlarda hobi olarak yapardı. Bir arkadaşının vasıtası ile olimpiyatlara katılacak inşallah.
- Allah yardımcın olsun oğlum.
- Sağolun efendim!
Ne annesi nede babası " Evi varmı? Arabası varmı? Ne kadar maaş alır? " gibi sorular sormamışlardı. Elinde bir işi olduğu belliydi. Gençlerin gönülleri bir olduğu sürece bir yolunu buldururdu Allah.
Yarım saate yakın konuşmuşlardı böylece. Aileler bu işe olumlu baktıklarını ifade edince , sıra gelin ve damat adaylarının görüşmesine gelmişti. Farklı bir odaya aldılar Sina yı. Beyni düşüncelerle boğuşurken başı önünde beklemeye başladı. Bu görüşmenin gerçekleşmesinden ne kadar tereddüt etsede , heyecanlı olduğunu her hâlinden belli oluyordu. İlk defa bir kızla görüşüyordu neticede. O kadar olması normaldi.

Kınalı Parmak Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin