Gelip çatmıştı heyecanla beklenen o gün. Heyecanlı beklendiği gibi heyecanlı devam ediyordu. Herkesin dilinde mutluluklarının daim olmasına dair dualar dönüyordu. Aile arası olması kararlaştırılan söze en yakın arkadaşlar ve yakında oturan yakın akrabalarda iştirak etmişti. Nerden baksan bi otuz kişi vardı evde. Hafsa açık lila bir elbise , Sina da lacivert takım elbise giymişti. İkiside çok şık gözüküyordu. Ne elbisede nede takım elbisede abartı birşey yoktu aslında. Sadece kendi güzellikleri ortaya çıkmıştı. Kısacası maşallahları vardı.
Biraz sohbet muhabbetten sonra Sina ile Hafsa yı koridora almışlardı. Hafsa feracesini giyip siyah eşarbını kafasına bağlamıştı. Etrafta kadınlı erkekli bissürü insan vardı. Kimi fotoğraf çekmeye çalışıyor, kimi çocuğunu susturmaya uğraşıyor , kimi de sadece izliyordu olan biteni.
Parmaklara takılan yüzüklerle beraber heyecan artmıştı birbirine sevgiyle bakan bu çift için.Artık sözlülerdi. Büyüklerden birisi dua etmeye başladı. Herkes elini semaya kaldırmış , yapılan dualara iştirak ediyordu. En içten isteklerini , dileklerini , sevinçlerini, mutluluklarını da katarak amin diyordu dilleri.
- Gönlümüzdekini hakkımızda hayırlı eyle ya Rabbi.. Bu çifte de ömürleri boyunca huzur ve saadet nasip eyle. Amin..