Otuz dördüncü bölüm: İmkansız sevda

6 1 0
                                    

- Ne düşünüyorsun ?
- Hı? Ne ara geldin farketmedim.
- Dalmışsın bir yerlere,ne düşünüyordun ?
- Eşimi.
- Evli olduğunu bilmiyordum. Hayırlı olsun.
- Sağol kardeşim. Evli değiliz de nikahımız kıyıldı.
- Hım, anladım. Allah kavuştursun.
- Amin kardeşim amin. Senin neyin var ? Sende düşüncelisin.
- Aynı dert..
- Sende mi evlisin ?
- Yok kardeşim yok. Benimki imkansız bir sevda sadece..
- Neden öyle diyorsun ? Başkasıyla mı evleniyor sevdiğin kız?
- Bilmiyorum ki ! Hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
- O zaman neye üzülüyorsun kardeşim. İmkansız değilmiş işte. Red mi etti seni ne oldu anlat.
- Konuşmadık hiç. Hatta beni tanımıyor bile.
- Şunu en baştan anlatsana Yasir. Anlat belki derdine bir çare bulunur.
- Bulunmaz ve kardeşim. Ben imkansız bir sevdaya düştüm. Kızın benden haberi bile yok. Bizim komşulardan birine gelmişti. Uzaktan gördüm. Sonra ayrı ayrı zamanlarda bir iki kere daha gördüm. Farketmeden sevmeye başladım onu. Sonradan öğrendim ki halasıymış bizim komşu. Çok nadir geliyor zaten halasına. Ya denk gelir ya gelmez. Görürsem o gün en mutlu günüm. Görmezsem..
- İyi ya işte. Halasına söylersin veya söyletirsin.
- Kızın ismini bile bilmiyorum. Parmağında yüzük yoktu. Evli değil anladığım kadarıyla. Ama gönlünde biri varmı yokmu bilmiyorum.
- Öğrenirsin kardeşim. Zor değilki. Sen yeteki halis niyetinle hayırlı bir iş için adım at. Varsa da yoksa da öğrenirsin. Ona göre bir yol çizersin kendine.
- Kız beni görmedi hiç. Belkide beğenmeyecek. Boşuna ümitlenmek istemiyorum.
- Bak kardeşim. İmkansız diye bir şey yoktur. Nasibinse bir şekilde kesişir yollarınız. Ben eşimi bir tevafuk sonucu gördüm. Ama o gün sadece feracesini ve kınalı parmağını görmüştüm. Yüzünü görmemiştim. Ve senin gibi tanıdık biriside değildi. Turistlerle dolu bir yerde görmüştüm. Türk mü değilmi onu bile bilmiyordum. O gün ben eşimin kınalı parmağına vuruldum. Bulamadık onu yüzünü görmediğim için. Ama Allah buldurdu. Tevafuken görüşmeye gittiğim kız o çıktı. Nasibime onu yazmış Allah. Ve karşıma çıkardı. Seninde nasibinde varsa elbet kesişir yollarınız. Sen dua et sadece.
- Haklısın kardeşim. Nasipten ötesi yok. Allah hayırlısıyla kesiştirsin yollarımızı..
- Amin..

Kınalı Parmak Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin