İnsanlar yavaştan toplanmaya başlamıştı. Akşam ezanı da okunmak üzereydi zaten. Sina arkadaşlarının yanına gitmişti. Bir yandanda gelenleri karşılıyordu. Bende annemin yanına geçip oturmuştum. Gelenlerin hiçbirini tanımıyordum. Hüda annem bazılarıyla tanıştırıyordu beni. Bir iki konuşup hal hatır sorduktan sonra annemin yanına geri dönüyordum. Bir süre sonra gelenler azalmıştı. Herkes gelmiş olmalıydı. Bende mutfağa doğru yöneldim. İçerde iki tane genç kız birde Hüda annem vardı.
- Hoşgeldin kızım.
- Hoşbulduk anne.
Bi an yüz ifadesi değişti Hüda annemin.'anne' dememe şaşırmıştı. Bu kadar çabuk beklemiyor olmalıydı. O kendini toparlamaya çalışırken ben girdim konuya.
- Yardım edebileceğim bir şey varsa yapayım anne.
- Yok kızım herşey hazır. Biraz sonra tabaklara koyacağız. O zaman yardım edersin istersen.
- Tabi anne, ne demek.
- Sizi tanıştırayım. Bu Rukiye, kardeşimin kızı. Buda komşumuzun kızı Zehra. Kızlar buda kızım Hafsa . Sina nın sözlüsü.
- Tanıştığıma memnun oldum.
- Bende.
- Bende memnun oldum. Demek Sina nın sözlüsü sensin. Sonunda tanışabildik . Bundan sonra da sık sık görüşürüz inşallah.
- İnşallah Rukiyeciğim.
Yapacak iş olmadığı için bir kenara geçip oturduk. Zehra da birşey için evine gitmisti. Rukiye ile başbaşa kalmıştık. Hem kendimizi tanıtıp hemde havadan sudan şeylerden bahsediyorduk. Tanıdıkça sevmeye başlamıştım Rukiye yi. İçim ısınmıştı ona karşı. İleride çok iyi anlaşacağımıza emindim.
Erkeklerle kadınlar ayrı yerlerde olduğundan rahattım. Feracemi çıkartmıştım. Hava ne kadar soğuk olursa olsun , pişen yemeklerin buharından dolayı mutfak epey sıcak olmuştu. Rukiyede sıcaklamış olacakki boynunu açıp başörtüsünü arkaya doğru attırdı.
- Çok sıcak oldu burası. Sende aç boynunu Hafsa. Terlemedin mi ?
- Yok, iyiyim böyle sağol.
- Peki ,nasıl istersen. Buraya kimse gelmez rahat olabilirsin.
- Genede tedbirli olmakta fayda var. Zaten alışkınım ben sorun yok. Teşekkür ederim.
- Rica ederim canım ,ne demek.
- Oo hanımlar iyi anlaştınız bakıyorum.
Sina nın sesiyle sıçradım yerimden. Kendimi ' biri gelebilir ' düşüncesine o kadar odaklamıştımki gelenin kocam olduğunu bile anlamadım, korktum.
- İyimisin Hafsa?
- İyiyim iyiyim. Birden gelince korktum sadece ,birşey yok.
- Evet Sina, çok iyi anlaştık. Tam benim kafamda bi insanmış Hafsa. Dediklerinde haklı çıktın.
- Rukiye ye söylediklerimi sanada söyleyeyim Hafsa, merak edersin.
- Söyle bakalım.
- İkinizin çok iyi anlaşacağını söylemiştim. Rukiyede senin gibi sevimli, eğlenceli ve yanındaki insanı ne olursa olsun mutlu edebilen bir insan.
Sina nın sarf ettiği kelimeler karşısında tebessümümü bozmamaya çalışsam da morelim bozulmuştu. Her ne kadar başında " senin gibi" desede başka bir kızdan böyle bahsetmesi hiç hoşuma gitmemişti. Kuzeni bile olsa namahremiydi sonuç olarak. Ama tam aksine sanki mahremlermiş gibi rahat ve samimilerdi. Bu beni hem sinirlendiriyor hemde düşüncelere dalmama sebep oluyordu. Bu kız kapalı değilmiydi! Neden Sina nın yanında boynu geri duruyordu ? Belkide normalde de böyledir diye düşünüp kendimi rahatlatmaya çalıştım.