- Lakin devletimizin oluşturduğu bedelli askerlik sona ermiştir. Devletimiz ihtiyacı olan parayı elde etmiştir. Bu yüzdende yıllardır var olan askerlik sistemi devam edecektir. Daha önceden bizlerinde haberi yoktu bu değişiklikten. Size bir hafta izin verilecek. Normal askerlik yapılacağı zaman içeriye verilen ihtiyaç ücreti haricinde paranız size geri iade edilecek . Bir hafta sonra görüşmek üzere mehmetciklerim. Allah'a emanet olun..
Bu haber askerler arasına bomba gibi düşmüştü. Yirmi gün diye çıkmışlardı yola. Şimdi altı ay olmuştu bu yirmi gün.
Komutanları ' rahat ' dediği halde kimse yerinden kıpırdamıyordu. Öylece dona kalmış düşünmeye çalışıyorlardı. Bedelli askerliği zorla kabul etmiş olan Sina bile şaşırmıştı bu olaya. Sevinsemi üzülsemi bilemiyordu. Bedelli askerlik için, böyle askerlik olmaz diyordu. İstediği olmuştu işte. Gerçek bir vatan evladı gibi altı ay askerlik yapacaktı. Mehmetcik olacaktı. Gerekirse vatanı için can verecekti. Hayali değilmiydi zaten bu onun ? Evet , hayaliydi. Küçüklüğünden beri gördüğü düşüydü bu onun. Bütün bunlara rağmen terazinin diğer kefesi de ağır basıyordu. Belliki ordada birşeyler vardı. Küçük bir şeydi ama değeri büyüktü. En değerlisiydi Sina' nın . Hafsasıydı.. Ne olacaktı şimdi? Bir tarafta hayalleri , şehitlik aşkı vardı. Diğer tarafta yâri,eşi ,canından öte canı vardı..
Terazinin kefeleri tam ortada durmuştu. Ne o tarafta ne bu tarafta bir milim fazla ağırlık yoktu. Eşitti kefelerdeki ağırlık. Eşitti kefelerdeki maneviyat. Eşitti kefelerdeki sevgi, hasret ve aşk..